-Hadisene uçağı kaçıracağız!
-Tamam tamam bekle geliyorum Kevin!
''Meraba ben Martha . Size hikayemi baştan alayım. Ben 18 yaşındayım. Bu da benim ağabeyim Kevin kendisi benden 2 yaş büyük yani 20 yaşında . Noel için İtalya 'ya gidiyoruz ve sanırım uçağı kaçıracağız....''
-Bir şey unutmadığından emin ol !
-Tamam Kevin her şeyimi aldım.
Bunları söylerken merdivenlerden aşağıya iniyordum ve elimde çantalarım vardı . Merdiven basamaklarından birine takılıp aşağı yuvarlandım. Harika iyice geç kalacaktık. Düştüğümü gören Kevin apar topar yanıma geldi.
-Harika ya ! Ne sakar şeysin sen! Niye önüne bakmıyorsun?
Belim koparcasına ağrıyordu ve sanırım ayağımı incitmiştim. Ama umursamaz bir tavırla Kevin’e karşılık verdim, bir de onun çenesini çekemezdim.
-Tamam ya iyiyim sadece kalkmama yardım et.
-Hayatta olmaz sen bu haldeyken ben seni hiçbir yere götüremem .
Canım ya aslında kıyamaz da bana .
-Ama uçak kaçıcak sonra bana çene yapma da.
-Tamam ya iyileşince gideriz ya da tek giderim.
-Saçmalama ben de gelicem.
Ah gerçekten çok kötüydüm ama gitmem gerekiyordu. Çünkü İtalya’ya gitmeyi çok istiyordum. Kevin beni kucağına aldı ve kanepeye götürdü , daha sonra buz almak için mutfağa gitti. Aslında bayağı gıcıktır ama yine de ağabeylerin en tatlısı. Elinde buz poşetiyle yanıma geliyordu, ayağımın yanına kıvrıldı ve hafifçe ayağıma buzu koydu.
-Çok acıyor mu? Dert etme çabuk geçer.
Kapı açıldı ve eve annem gelmişti ama ne yazık ki babamın gelmesine daha bir saat vardı. Annemin evde bizi görünce şaşırdığı her halinden belli oluyordu.
-Açıkçası sizi evde bulacağımı düşünmüyordum.
İnsan bir geçmiş olsun derdi. Annemle babam bizimle fazla ilgilenmezler o yüzden ağabeyim benim hayattaki her şeyim diyebilirim. Kevin sert bir tavırla
-Son anda planlarımızda değişiklik yaptık.
Sesinden üzüldüğü belli oluyordu. Tabi bu üzüntü beni de etkiliyor ben daha fazla üzülüyordum. Ama yapıcak bir şey yoktu uçak çoktan kaçmıştı. Bütün hayallerimiz de uçakla birlikte gitmişti.
-Umarım Noel’den önce bilet bulabiliriz.
Dedim ama Kevin şu an beni dinlemiyordu telefonunu kurcalıyıp kendi kendine konuşuyordu.
********
Çalan kapı ziliyle irkildim. Gelen babamdı. O da hiçbir şey demeden yanımdan geçip odasına çıktı. Dikkatimi çeken şeyse Kevin’in hala telefonu ile uğraşmasıydı. Normalde telefonunu eline almazdı bile ama bugün elinden hiç düşürmemişti. Bir aralar kalkmaya çalıştım ama yapamadım ve az kalsın yine düşüyordum. Kevin pis bir gülüş attı ve işte gıcık tarafı tutmuştu.
-Sana yardım ederdim ama şu an çok meşgulüm.
Diyerek gülüyordu.
-Of zaten sana kalmadım! Ben hallederim!
Bunları söylerken bayağı bağırmıştım ama tabi ki bana kıyamadı ve beni kucağına alıp yukarı odama götürdü.
-Yarına son 2 bilet buldum . Yarına kadar kendini düzeltmeye bak yoksa ben tek giderim. Şakam yok ona göre böcek.
Ah gıcık ya. Bana böcek denmesine gıcık oluyorum. Bana 5 yaşında beri böcek diyor. Ah keşke o böcek rolünü oynamasaydım.
-Aa…ama nasıl olur yarına kadar nasıl iyileşirim. Bu olamaz.
-Beni bağlamaz böcek.
Bunları söylerken yüzünde o pis gülüşü vardı ve derdemez kapıyı çekip gitti bense içimden ona küfür edip bağırıyordum.
-Bana böcek demeeee !
Ne yapıcam ben yaa. Eğer iyileşemezsem kesin gider bu sefer. Eğer o giderse ben Noel’de ya evde tek kalırım ya da ismi bile korkunç gelen aile dostlarına gitmek zorunda olurum. Hem de annemlerle. Ne yapıp edip iyileşmeliyim ama nasıl ?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BROTHER AND ME
Romance''Meraba ben Martha . Size hikayemi baştan alayım. Ben 18 yaşındayım. Bu da benim ağabeyim Kevin kendisi benden 2 yaş büyük yani 20 yaşında . Noel için İtalya 'ya gidiyoruz ve sanırım uçağı kaçıracağız....''