-Senden son birşey istiyorum. Madem gidiyorsun. Seni son bir kez öpebilir miyim?
Ne dediğini kulağı duyuyor muydu bunun?....
-Bu kadarı da fazla ama !
sesim sinirli çıkmıştı . Harry ise bana bakarak
-Ama lütfen. Hem şunun şurasında senin gitmene izin veriyorum. Acaba fikrimi değiştirsem mi?
Of ya pislik herif. Biraz somurttum ve
-Yüzüne yumruk geçirmek istiyorum.
dedim.
-Seni öptükten sonra olur
dedi pis pis sırıtarak. Bense neye uğradığımı şaşırmıştım. Bu cevabı beklemiyordum. Eğer ona hayır dersem 2 ay yanında kalmak zorundaydım. Tamam tamam tamam tamam sakin kafa ile düşün Martha. Bir tarafta 2 ay bir tarafata da mide bulandırıcı davranış var. Ona dönüp.
-Tamam ama daha ileriye gidersen seni mahvederim.
dedim. Son zamanlarda sesimden kendim bile korkar olmuştum.
Bana pis pis sırıtarak.
-Peki
dedi. Ve hafifçe yaklaştı. Ve elini belime koydu. Aramızdaki mesafeyi kapatarak beni öptü. Bense kendimi sıkıp bu işkencenin bitmesini bekliyordum. Hafifçe geri çekildim. O ise yüzüme bakarak
-Hiç gitmeyip de beni sevmeye çalışsan ve bu evde ikimiz yaşasak.
dedi. Bense kaşlarımı çattım ve
-Bir anlaşmamız var
dedim . O ise gülerek. Evet ama anlaşmayı istediğimiz zaman iptal edebiliriz.
dedi. Ona çatık kaşlarımla bakarak
-Anlaşıldı sen oyunbozanlık yapmaya çalışıyorsun. Sana iyi akşamlar ben gidiyorum.
diyip arkamı döndüm tam gidiyordum ki kolumdan tuttu.
-Hey nerye seni ben bırakıcam ayrıca unuttun mu biz sıkı ardaşlarız.
dedi. Yok artık arkadaşı anladım da sıkı arkadaş biaz fazlaydı. ama kabul etmekten başka çarem yoktu.
Birlikte çıkıp arabaya bindik. Saat 12'ye geliyordu. Arabanın sallanmasına dayanamayıp uyuya kaldım. Yüzüme vuran güneşin ilk ışığıyla uyandım. Hala arabadaydık. Yavaş yavaş toparlandım ve Harry'e bakarak
-Neredeyiz
dedim. O ise üzgün görünüyordu. Üzgün bir şekilde de bana cevap verdi
-Az kaldı bir yarım saat kadar.
dedi. Bense dışarıyı izlemeye devam ettim.
*****
Semte girdiğimizde çok heyecanlanmıştım. Evin önüne geldiğimizde ise kalbim yerinden fırlamak üzereydi. Harry indi ve kapımı açtı. Bende indiğimde birlikte evin kapısına doğru yürüdük. Evin kapısını korkarak tıklattım ve Harry'nin yüzüne baktım. Dokunsalar ağlayacak gibi bir ifade vardı yüzünde . Kapıyı Kevin açmıştı. Bir an gözlerim doldu. Bir damla gözyaşı yanaklarıma geldi. Beni kendine çekerek sarıldı. O kadar sıkı sarılıyordu ki nefes almam zorlaştı. Ben de ona sarıldım. Beni içeri çekti. Arkandan da Harry içeri girdi. Nick de buradaydı ve beni görünce o da bana sıkıca sarıldı.Ben de ona sıkıca sarıldım. Ve beni öptü. Onları o kadar özlemiştim ki anlatamam. Annem ve babam da bana bakarak
-Seni çok merak ettik.
dediler. Açıkçası hiç inandırıcı degillerdi.Nick ise bana durmadan "Seni seviyorum bebiğim , seni seviyorum , sensiz geçen her gün çok kötüydü hatta zehirdi tatlım"Bende ona "Ben de seni seviyorum bebeğim" diyordum. Sonra geri çekildim ve herkesin Harry'e bakışlarını farkettim. Harry ise o pis gülüşüyle
-Meraba ben Harry
dedi. Düştüğü durum çok komikti....
Üzgünüm bölüm biraz kısa oldu. Dayanamayıp Martha ve Nick'i kavuşturdum. Sizi seviyorum okuyan herkese TEŞEKKÜRLER. : ) : ) Veherzamanyorumyapıpbeniyalnızbırakmayan @sevgidirectioner'eTeşekkürederim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BROTHER AND ME
Romance''Meraba ben Martha . Size hikayemi baştan alayım. Ben 18 yaşındayım. Bu da benim ağabeyim Kevin kendisi benden 2 yaş büyük yani 20 yaşında . Noel için İtalya 'ya gidiyoruz ve sanırım uçağı kaçıracağız....''