Bölüm-35-

297 16 5
                                    

Harry'nin de gözleri dolmuş gibiydi.

-Hayır Martha eğer biri ile kalıcı gelecek düşüneceksem bu kişi sensin. Senden başkasıyla asla. Sen ve ben varız benim için gerisinin hiçbir önemi yok.

dedi. ....

Çantamı aldım ve tam dışarı çıkacakken Harry kolumdan tuttu ve

-Senin de hiç ben olmamışım gibi yaşayamayacağını biliyorum Martha. Bunu bize yapmamalısın. 

dedi. Kevin Harry 'e sinirli bir şekilde

-Senin bir daha Martha ile hiçbir işin olamaz anlıyor musun beni? Bundan sonra ondan uzak dur. Onu daha fazla üzmeye hakkın yok.

dedi ve Harry'nin elini kolumdan çekti. Ben de evden çıktım ve yürümeye başladım. Aslında bakarsanız nereye ve niçin gittiğimi bilmiyordum. Arkama bile bakmadan saatlerce yürüdüm. Belki de yaşadıklarımdan kaçıyordum. Ağlıyordum. Haklıydı aslında o hiç olmamış gibi olamayacaktım ama deneyecektim. Onu hayatımdan çıkarmayı deneyecektim. Yoldan geçen bir taksiyi durdurdum ve Harry ile gittiğimiz şehir dışındaki gölü şoföre tarif ettim. Aklımda Harry'nin birkaç saat önce çaresizce bana bakan yüzü vardı.

****

Taksinin  aniden durmasıyla sarsıldım. Ve geldiğimi farkettim. Yavaşça taksiden indim. Biraz ilerledim ve Harry'nin de burada olduğunu gördüm. Ondan uzakta bir yere oturdum ve güneşin batışını izledim. Onun beni benden daha çok sevdiğini biliyordum ama her şey çok karışıktı. omzuma bir elin dokunmasıyla irkildim. Arkamda bana durmuş, ağlamaktan şişmiş gözleriyle bana üzgünce bakan Harry vardı. Onun bu denli üzüleceğini bilmiyordum. Yanıma oturdu.

- Martha  bana inanmayacağını biliyorum ama o bebeğin babası ben değilim.

dedi.

Tabiki ona inanmıyordum . Kalbim inanıyordu ama beynim inanmıyordu. Beynim ve kalbim arasındaki savaşı beynim yendi.

-Sana inanmayı inan şu an o kadar çok istiyorum ki ama bana en ufak bir neden söyle en ufak bir neden sen demedin mi hiçbir şeyden haberim yoktu diye?

Harry bana yaklaştı ve elimi tuttu. Ben elimi hızlıca çektim

- Senden ayrılmak bu kadar zorken lütfen daha fazla zorlaştırma

dedim. O ise ayağa kalktı

-Martha ben ciddiyim o çocuğun benden olması da mümkün değil.

dedi.

Ben de ayağa kalktım ve

-Nasıl yani sen ve Julie aranızda o tarz bir ilişki olmadı mı?

dedim.

-Hayır oldu ama biz onunla ayrılalı tam 5 ay oluyor bebekse sadece 2 aylık yani eğer benden olsaydı çoktan karnı belirginleşmiş olurdu.

Tamam belki ona inanmam gerekirdi ama bu işte bir iş vardı. Julie pisliğini az çok tanıyordum ve biliyorum o böyle bir yalan söyleyebilirdi. Ama bundan emin olmalıydım. Sonuçta ortada bu hayatı kendi seçmemiş olan bir bebek vardı. O bebeği de zor durumda bırakmamalıydım.

-Ben bu durumu düşünmeliyim.

dedim. O ise yüzümü avuçları içine aldı ve

-Benden asla umudunu kesme Martha asla.

dedi. Ben sadece başımı tamam der gibi salladım. Ardından beni eve bıraktı. Kevin de çok üzülmüştü. Onun üzüntüsü hem ben üzülüyorum diyeydi hem de Julie'nin yüzündendi. Bir süre öylece salonda oturduk Kevinle O bana baktı arada da ben ona. Bir süre sonra oturduğum yerden kalktım ve yanına gittim. Bana sarıldı ben de ona sarıldım. Ardından oldukça kızgın sesiyle

BROTHER AND MEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin