2 Tane 50 Kuruş... (Düzenleniyor)

-Sonsuz gökyüzü-

Rüzgardan :
Fazlasıyla eğlenceli bir günün sonunda hepimiz yorulmuştuk daha çok biz değilde konuşmaktan çenemiz yorulmuştu telefonlar hala bendeydi umutla da iyice kaynaşmıştık alışmaya başladığını belli ediyordu zaten baran desen sanki 40 senelik arkadaşız gibiydi ben bunları düşünürken umut " annem geç saate kalma gel artık diye mesaj atmış artık kalksak hem yarın okulda var " dedi ben " o zaman telefonları alabilirsiniz ama bir şartla " ay şimdi desem ki utkuya umutun kız olduğunu söylemek yok o zaman hepsi garip bir tebessüm atacak falan gerek var mı ki buna yo aslında bence yok ama şöyle bi düşününce sanırım işleri iyice garip hale getirmekte üstüme yok hepsi bana ne söyleyeceksen söylede artık gidek dermişcesine bakmaya başladı hadi öt ötebildigin kadar rüzgar hanim " şimdi bişey diycem ama sakın yanlış anlamayın " dedim de ben daha bu cümleyi kurarken hepsi saçma sapan fikirlere kapıldı bile bence neyse devam edeyim " benim bi iddam var bence utku kesin umutu erkek sanacak alınma ama ben bile seni görmesem erkek zannederdim utku hadi idday girelim herkes tarafini seçsin yarın sabaha kadarda kimse utkuya umut şöyle şöyle rüzgar böyle idda açtı demeyecek şimdi varmısınız iddaya ?" Arda ne alaka ki şimdi gibisinden bi bakış atarken Eylül'ün bildiği aklıma gelince kaçamak bir bakış attım eylül anlamış olacakki " kabul bu idda ne işime yarar bilemem ama ödül büyük olsun bence utku umutu kesin erkek zannedecek " dedi arda dururmu durmaz baktı eylülün de yüzü gülüyor hemen girdi lafa " iyi madem bence utku kız olduğunu düşünecektir hem utku kimseyi kolay kolay kıskanmaz yani umrunda da olmaz bu konu ama söz sorarsa kız veya erkek demem" dedi deniz " bence de kız olabileceğini düşünür yani şaşırmaz " dedi ayda " hadi canım ordan sizde kesin erkek olduğunu düşünür ben bile baran bana söylediğinde erkek zannetmistim ve bana sorarsa kız erkek demem sadece dövmeleri çok hoş derim o kadar " dedi sen gene bi işler peşindesin ama hadi hayırlısı rüzgar umarım bu iş senin alehine sonuçlanmaz sen sus iç ses benle uğraşmak neymiş görsün utku bey baran "bence umutu kesin erkek zannedecek erkek gibi kız zaten demi delikanlı " dedi ve umutun omzuna kolunu koydu umutda yaw he he edasıyla baranın kolunu itti peki en güzel kısım idda ne olsa ne olsa hımm buldum " o zaman idda kaybedenler kazananlara yemek ısmarlasın " eylül hemen "ooo yemek ha sevdim ben bu işi beleşe karnım doyacak daha ne isteyebilirim ki" dedi arda " görücez dedi umut " beni bi işe bulaştırdınız bari ben taraf seçmeyeyim siz bana gene de ısmarlarsınız " dedi sevimli yavru köpek bakışlarıyla bende " herkes kabul ettiğine göre şu telefonlarınızı alın benden yoksa satıp parasıyla ev alacağım bu ne böyle bir ev parası ne demek siz biliyomusunuz " diye dalga geçerek hepsine telefonlarını verdim. Evlere dağılırken arda beni eve bırakabilecehini eylülün evine yakın olduğunu falan söyledi arabaya bende bindim on on beş dakika kadar sonra sonunda evim evim güzel evim cebimden anahtarı çıkartarak kapıyı açtım ve kapıda dikilenin babam yerine yiğit  (belki hatirlamayan vardır yiğit rüzgarın bir yaş küçük erkek kardeşi ) kapıdan girer girmez sorguya çekmeye başladı " nerdesin sen kim bıraktı seni bu saatte dışarda ne işin var.." bende bu çene varken bana sorulacak sorumu bu neyse dua etsin yorgunum ama sadece şunu söyleyecek gücüm var " sanane" daha fazla konuştuğunu duymamak adına kendimi odama fırlattım

Allahım ne yorucu bir gündü böyle  yatağımın üzerine oturup düşünmeye ve defterimi karalamaya başladım benim karalama olarak gördüğüm çoğu seye hayran olan arkadaşlarım vardı ama benim için karalamaydılar ve abartılacak bir şey de yoktu telefonumun titremesi beni düşüncelerimden yavaşça uzaklaştırdı bu saatte kim diye düşünmeme gerek varmı aslında var ama şöyle düşününce bu kesin utkudur telefonumu elime aldım tadaaa bildiniz tabiki de utku mesaja gelirsek
Odunsu varlık :umutla tanışmak için sabırsızlanıyorum bakalım dediğin kadar varmı yada ardanın yada eylülün dediği kadar...
Şimdi sorsam kesin kıskandım demez yani rüzgar az mantık çocuk seni seviyor tabii kıskanacak yani sevmesede kıskanabilir ne var bunda ne sevmesi iç ses ne sevgisi gene saçmalamaya başladın bunu söyleyen sen olunca pek etki bırakmıyor çocuk delirsin diye adete kız olduğunu söyletmiyorsun bir de üstüne ben böyle içinden konuşunca bana kızıyorsun tebrikss sende kendine göre haklısın da seninle tartışacak halim kalmadı iç ses ayrıca konuyu sanane be slk shy diyerek kapatıyorum :p mesaja cevap verme zamanı bu kadar düşünmek yeter edasıyla gelen bir mesaj daha
Odunsu varlık : yarın tanışır bir güzel kaynaşırız artık
Cevap yazma vakti
Ben: yarın görüceksin zaten neden bu kadar taktın ki yoksa kıskandın mı?
Yaşasın kötülük
Odunsu varlık : kıskançlık ve ben sen daha beni tanıyamadın sanırım ayrıca neden kıskanayım hadi kıskandım diyelim senin neyini kıskanayım sadece merak ettim o kadar neyse yarın konuşuruz
Haklı benim neyimi kıskansınki ben onun için sadece bir arkadaşım neyse şimdi kendi kendime tribe girmek yerine mesajımı atıp uymayı tercih edeceğim
Ben:haklısın iyi geceler...

Sanada iyi geceler sonsuz gökyüzü (geceye sarılmayı planlayan rüzgar)

^-^-^-^-^-^-^-^-^-^-^-^-^-^-^-^
Utkudan:
Bir günün yarısını hatta yarısından da fazlasını rüzgarı düşünerek geçirmek düşünüp düşünüp delirmek telefonunun kapalı olmasi yetmiyormuş gibi ardanın da telefonun kapalı olması hadi onuda anladım baranın telefonu niye kapalı beni delimi etmek istiyorlar acaba Hayır zaten deli olan bir insanı daha ne kadar deli edebilirsiniz ama bende utkuysam bunun öcünü alırım sen merak ettir bakalım umutun kim olduğunu deli et bakalım dövmeleri vor boloyomoson de bakalım bende utkuysam eğer sana yapacağımı bilirim eski dostları ziyaret etme zamanı...

O kadar aramadan sonra rüzgarın açmasına daha da sinirlenmemek için tekrar arabama bindim tekrar diyorum çünkü rüzgarın bilmediği şey aslında naz yapmamdı bu gün çok daha farklı işlerim vardı sözde "ailemizin olan" şirkete gidip babam olacak adamla konuşmak gibi zaten yeterince sinirliydim bir de üstüne umut bey çıktı iyimi değil bu kadar sinir fazla zaten elimde olan telefonu açıp yağızı aradım hayal kafeye geleceğimi beklenen kişinin de çağırılmasını söyledim ve kapattım beklenen kişi kim mi eski bir dost aramızda gölge dediğimiz o değerli insan kafenin önüne geldiğimde arabayı durdurmak için frene bastım artık ne kadar hızlı geldiysem tekerler acı acı bağırarak durdu arabadan indiğim gibi kafenin içine girdim yağız yanıma gelerek " ne oldu sorun ne " dedi bense sadece " gölge nerde" diye sormakla yetindim sinirliyken sen sen değilsin al bir sinckers ye sinirin geçsin çok komiksin iç ses tebrik ediyorum neyse işimize bakalım gölge yanıma gelerek " vay kimleri görüyorum uzun zaman oldu.." sözünü keserek " kusura bakma gölge biliyorum ama konuşacak şeylerimiz var şirketle ilgili " dedim "tamam gel şuraya oturalım " dedi akşama kadar süren konuşmadan sonra eve gittim daha sakindim düşüncelerime dalmayı planlarken ardadan mesaj geldi
Sevimsiz: aramışsın cidden bu kadar düşünüyorsan rüzgarı git açıl da acı çekmeyi bırak
Ben:seninle yarın görüşecegiz şimdi işim var
Ben bunu söyledikten sonra daha mesaj atma gereğini duymayacağını bildiğim için rüzgara mesaj attım mesajların sonunda onu kıskanmadıgımla ilgili olan kısım tamamen yalan olsada sadece iyi geceler demeyi tercih etmişti ulan hele bir yarın olsun bakalım... camdan bakarak uyumadan önce içimden geçirdiğim tek şey

Sana da iyi geceler sonsuz gökyüzü..

《》《》《》《》《》《》《》《》《》
Sabah utkudan:

Okula gitmek için hiç bu kadar erken kalktığımı hatırlamıyorum bak da gör insafsız bana neler yapıyorsun sen öyle üstümü giyinip ilk defa evden kahvaltı yaparak çıktım arabaya bindiğim gibi okula doğru hızla sürmeye başladım ve tadaa saat 8 daha onbeş dakika var rüzgarın gelmesine daha onbeş dakika var allahım on beş hani on beş ben bunları düşünürken arkamdan gelen ayak sesleriyle arkama döndüm ve rüzgar bu gün okula erken gelmiş sadece rüzgar da degil arda eylül deniz hayırdır inşallah arda yanıma gelerek " biri kıskanmamayla ilgili birşeyler mi söylemişti neyse gel okula girelim " dedi rüzgar bir garipti ee tabi garip olacak kıza bi sen kim köpek demedigim kaldı yanına gidip " Günaydın " dedim gülümsemeye çalışarak " Günaydın" dedi gülümsedi bana kaçamak bir bakış atarak " umut nasıl biri sence" diye sordu ne biliyim ben diyemedim ve " dövmesi varsa kasıntının teki olsa gerek " dedim o da "birazdan tanışırsın bir de o zaman sorarım aynı soruyu" dedi ve umutt diye koşarak birine sarıldı sarıldı mı hop noluyor gelde umutu  ağzını kırıp eline verme yanlarına yürüyerek " bende utku memnun oldum " dedim benden daha bir on onbeş adım uzak olan ve rüzgara sarılan kişi "bende"dedi bir dakika bu kız sesi ne oluyor lan yanıma doğru yaklaşarak elini uzattı ve " ben de umut " dedi benim ağzımdan çıkan tek şeyse "umut kızmıydı" sorusu oldu..

<><><><><><><><><><>
Belki şu anda burda bıraktığım için bana sövüyorsunuz ama olsundu yeni bölüm yakında Mr.BLUE