Rüzgardan:
Otobüsten inip okula doğru yürümeye başladım daha okulun başlamasına on dakika falan vardı günlerdir ilk defa geç kalmayacak olmam beni mutlu etmişti. Yavaş adımlarla okula girdim ve bir kaç gözü üstümde hissettim rahatsız olmuş gibi kıpırdandım sınıfa doğru merdivenlerden hızlı hızlı çıkmaya başladım ve bana çarpan birseyle dengemi kaybettim yere düşecekken beni tutan elleri hissettim kolumu ve belimi tutan eller canımı yakmıştı azımdan küçük bir çığlık kolidora yayıldı. Beni tutan bedene doğru kafamı yavaşça çevirdim ve bende bu şans varken beni tutan kişi tabiki utku olmuştu. Dengemi toparlamaya çalıştım ve bana " iyi misin ? " diye sordu. Iyiyim diyerek geçiştirdim ve sınıfa doğru yürümeye devam edecekken bileğimden bir el beni kendine doğru çekti ve " iyi değilsin benimle geliyosun " dedi ve kolidorda sürüklemeye başladı. " a..ama ders ne olacak " dedim bana "bu gün girmeyecegiz " diye geçiştirdi. Nereye gidebilirdik ki hemde beraber sonunda bileğimi bıraktığında arabanın yanında olduğumuzu fark ettim tabiiki kendi kapımı kendim açtım ve bindim öyle kapıyı açan erkekler sadece filmlerde var hani bilin istedim :) beni bi arkadaşıyla tanıştıracağını söyledi. Arabayı çalıştırdı ve yol boyunca ne o nede ben hiç konuşmadım. Deniz kenarında bir kafeye gelmiştik ve cidden güzel bir yerdi ben kafeyi incelerken utkunun birisiyle konuştuğunu fark ettim ve o da beni yeni fark etmiş gibi elini uzatıp "merhaba ben yağız burasıda umutlar kafe benim kafem" dedi bende elini sıkarak " bende rüzgar utkunun arkadaşıyım " dedim yağız utkuya küçük bir gülümseme attı ve " utkunun arkadaşı hmm peki hadi oturalım " dedi. Kırmızı ve siyahla donatılmış bu kafenin sanırım en güzel masasına oturmuştuk. Camları hiç yokmuş gibi şeffafti ve denizin o güzel dalgalarının sesini burdan bile duyabiliyordum ben bütün bunları düşünürken utku "içecek bişey ister misin " dedi "sıcak çikolata varsa..." dedim ve " tamam" diyerek lafımı bitirmeme izin vermedi. Utkuya neden buraya geldigimizi sormayı herşeyden çok istiyordum şu an. Belkide sormalıydım. " biz neden burdayız ? " derin bir nefes aldı bir kaç dakika boyunca ne diyeceğini düşündü gözleri denizin en mavi tonunda kaybolmuşcasına bana döndü ve " burası sıkıldığım zaman dertler omuzum üzerine bindiği zaman geldiğim yerdir dalgaları izler seslerini dinlerim ve son zamanlarda seninde buna ihtiyacın varmış gibi geldi hem... " dedi ve durdu sonrasında bişeyler geveledi ama ne dediği hakında emin olamadım ve boşvermeye karar verdim. Kısık sesle sadece onun duyabileceği bir sesle " Teşekkürler " diye mirildandim. Orada öylece otururken utkunun arkadaşı yağız siparişlerimizi getirdi ve yanımıza oturdu. Utkuyla konuşmaya başladı :
-ee utku neler yaptın uzun zamandır ortalıkta yoktun yeni bir yer buldun zannettim ama babanın...
Dedi ve utku bugazını temizlermişcesine bir ses çıkarttı yağız o an fark etmiş gibi sustu ve konuyu değiştirdi
-nasıl tanıştınız ? Dedi
Utku " çok anlamlı bir tanışmamız yok sınıfta tanıştık karma falan olayı yüzünden" dedi sanki hiç istemeyerek tanışmış gibi sanki brn yanına gidip zorla tanışmışım gibi bende savunmaya geçerim o zaman diye düşündüm ve " yanıma geldin arkamdan bağırdın hatta kaykay kaydığım parka bile geldin simdide ben senle zorla tanışmışım gibi anlatıyosun hiç bir sebep yokken beni buraya getiriyorsun senin amacın ne ?" Yağızın azından küçük bir "oooooo" kaçtı hemen ardından da "sen bizim kızların hayran olduğu utkuya bak ne iş " dedi ve Kaş göz hareketi yaptı utku utku ne mi yaptı ayağa kalktı bilegimden tuttu ve beni kafenin çıkışına doğru sürükleyerek götürmeye başladı hemen ardından yağız a seslenerek " başka bir zaman geldiğimde konuşacağız " dedi parayı da çıkarken boş bir masanın üzerine fırlattı. Umutlar kafesinden neden çıktığımızı merak ediyordum babasıyla başlayan cümlenin sonunu merak ediyordum ben bunları düşünürken bileğimdeki el canımı yakmaya başladı ve artık dur demezsem kolum mos mor olacaktı buna emindim. " ne oldu? " dedim alay edercesine " tüm kızlar utku nun peşinde olmadığı için mi sinirlendin yoksa hayat utku beyin etrafında dönmüyor mu sana bisey diyim mi dünya senin etrafında dönmüyor. " utku bana şaşırmış gibi baktı sonra sinirlenmiş gibi güldü ve elini saçlarının arasında dolandırdı cümleye nerden başlayacağına karar vermemiş gibi bakındı ve " sen böyle mi düşünüyorsun benim hakkımda beni ne kadardır tanıyorsun birkaç gün bir iki hafta ? Kim olduğumu bile bilmiyorsun ve bu kadar rahat konuşabiliyorsun öyle mi ah şu insanların ön yargıları yok mu herkesi kendi veya daha önce tanıdığı biriyle karşı karşıya koyması hıh ama sen ne anlarsınki ben seni farklı zannetmiştim ama sende herkes gibisin seni kendime gerçek bana inandırmak için elimden geleni yapmaya çabalıyordum en başından beri farkındaydım bana karşı ön yargıların vardı b.. ben sadece beni tanımanı isterdim ön yargıların olmadan sadece beni tanımanı... " dedi ve duraksadı sustu ve gözlerini gözlerimden elini de bileğimden de elini çekti ve Özür dilerim gibisinden bişeyler mirildandı. Ben bişeyler söylemem gerektiğini düşündüm şimdiye kadar olan ön yargılarımın farkına varmaya başladım hepsinin teker teker farkına vardım ve tüm ön yargılarım sanki birer bıçakmışcasına beynime saplandığını hissettim. Başım dönmeye başladı sakinleşmeye çalıştım başarısız olmuştum ve azımdan kelimeler dökülmeye başladı. "B.. ben ön yargılarım mı var sence ? B.. be.. ben neredeyse hiç kimseye ön yargılarımla yaklaşmam asıl asıl sen beni tanıyamamışsın." Sonlara doğru sesim yükselmişti ama isteyerek yapmamıştım ben neredeyse şimdiye kadar hiç kimseye ön yargılarımla şekil vermemişimdir ve o simdi karşıma geçmiş sen ön yargılısın diyor hıh " peki ya sen sen beni ne kadardır tanıyorsun Utku Demir ne kadar zamandır tanıyorsun da bu şekilde konuşuyorsun ? " yüzü düştü sonra acı bir şekilde gülümsedi ve " haklısın seni ne kadar zamandır tanıyorum ki " dedi ve ah gerçekleri bir bilsen diye mirildandı neyi bilmem gerekiyorduki offf eve gidince düşünmem gereken ne kadar çok şey vardı öyle... ellerimin titrediğini hissedebiliyordum ama dizlerimin bağları çözüldü sanki tutunacak bir destek aradım ve utkuya tutundum titrediğimi fark etmişti sanırım ve ayaklarım yerden kesildi. Utku beni kucağına almıştı " iyi misin rüzgar " dedi endişeli bir sesle benim için neden endişe ediyordu anlayamiyorum bu utkuyu daha demin kavga ederken şimdi şimdi kucağında taşıyordu beni arabaya doğru başımı hafifce kaldırdım aramızdaki mesafe azdı ve ben " iyiyim a..ama dinlenmem gerek " dedim kafasını salladı ve " uyu istersen biraz dinlenirsin belki " kafamı oynattım ve gözlerimi yumdum şu anda uymuyordum sadece gözlerim kapalıydı utku nazikçe beni koltuğa yatırdı ve yüzüme doğru düşen saçlarımı yüzümden narin parmaklarıyla çekti dokunduğu her noktayı ayrı ayrı hissettim saçlarıma doğru eğilip bir babanın çocuğunu severken yaptığı gibi saçlarıma küçük bir öpücük kondurdu. Gözlerimi açmak istedim ama açacak halim bile yoktu ve uykunun derin kollarına kendimi bıraktım.:-:-:-:-:-:-:-:-:-:-:-:-:-:
Utkudan :Kafeden çıktık ve cidden saçma olan bir konu hakkında tartıştık ona ön yargılısın dedim o ise sinirlendi bir süre onun için tartıştık ama rüzgarın ellerinin titredigini görünce bir şeyin ters gittiğini anlamıştım ve doktorun söyledikleri geldi aklıma fazla üzülmesin ve tutunacak bir yer aradığını fark ettim gözlerini kaçırmıştı çünkü. Yanına doğru yaklaştım ve bana tutundu bacaklarının onu daha fazla taşıyacak gücünün olmadığını anladım ve onu kucakladım. Onun bu hali beni endişelendiriyordu sordum iyimisin dedim kafasını kaldırdı o güzel gözlerine daldım sanki yeşil bir ormana girermişcesine gözlerine baktım ve o bana iyiyim ama dinlenmem gerek demişti uyusa iyi olur belki diye geçiriyordum aklımdan ve uyu istersen biraz dinlenirsin belki dedim sadece kafa salladı ve gözlerinin kapandığını gördüm arabaya doğru yürüdüm kapıyı açtım elimden geldiğince yavaş bir şekilde onu koltuğa yatırdım yüzüne düşmüş olan saçlarını düzelttim ah ben ne zaman bu kadar sevmiştim bu kızı kendimi tutamadım iradem bile izin vermedi ve saçlarına küçük bir öpücük kondurdum kokusunu içime çektim kullandığı şampuan bile onun saçına ayrı bir renk katmıştı arabaya bindim ve okula doğru sürmeye başladım. Okula geldiğimizde rüzgarı uyandırmak hiç ama hiç istemiyordum ama yapmazsam öğleden sonra olan derslere de yok yazılıdık hafifce rüzgar dedim küçük bir hıh sesi duydum parmağımla dokunursam uyanır belki diye düşünüyordum ve karnına doğru Dokundum o sırada rüzgarın uyanıp kahkaha atması bir oldu " ne oldu " diye sordum o da bana " insan böyle uyandırılır mi ya su dökseydin bari" dedi kahkahalarının arasında bende ne mi yaptım içimdeki öküz ü saldım dışarıya ve hadi derse gec kalıyoruz hem su son derslere girmezsek o zaman ailemize mesaj gider hadi dedim surat asıp küçük bir çocuk gibi dudak büzdü ve arabadan indi koşarak okula girdik ve sınıfa gittik yerime oturdum rüzgar ise Eylül'ün yani dolu olunca deniz diye bir kızın yanına oturmuştu. Kızla bir derte çok iyi anlaştılar kız olmasa kıskanırdım valla neyse teneffüste eylül de yanlarına geldi ve Eylül'ün yanındaki oturan kız ıı adı neydi hah Ayda. rüzgarla tanıştırdı eylül aydayı ve konuşmaya başladılar benmi yanımda oturan ardadan Eylül'ün ne kadar değerli olduğunu dinliyorum tabii ne kadar dinlediğimi siz biliyorsunuz....
-:-:-:-:-:-:-:-:-:-:-:-:-:-:-
Rüzgardan:
Eylül'ün yani dolu olduğu için sınıfta başkasının yanına oturmak zorunda kalmıştım üstelik bu sınıfta kimseyle tanışmayı bile istemezken ama nasıl olduysa oturduğum kız yani deniz o kadar iyi bir kızdıki hemen çok iyi anlasmıştık ve teneffüste eylül yanıma geldi ben onu denizle tanıştırdım o ise beni yanında oturan o kızla yani Aydayla. Ayda iyi bir kıza benziyordu ve sınıftaki diğer kimseyi bu saatten sonra umursamazdım yeni arkadaşlarım vardı hemde fazlasıyla okulun bitmesine son bir saat kalmıştı ve son saatimiz boşmuş yani cips kola zamanı ( tabiki bunu diyen rüzgar kola içmedi asitli şeyleri pek sevmiyorda kendisi gitti meyve suyu aldı ne sandınız cips kola deniyo olabilir ama kola şart değil :p ) cips kola işini eylüle söyledim ve kabul edince ayda ben deniz eylül hep beraber okulun karşısındaki bakkala gittik. Alacaklarımızı aldık ve okulun arkasında eylülle keşfettigimiz yere gittik ve bir de ne görelim tabiki de bize bakıp " biz olmadan cips kola olmaz" diyen bir adet utku....-:-:-:-:-:-:-:-:-:-:-:-:-
Belki çok uzun bir ara verdim ama sınav haftam ve ben sizler için yazdım hemde uzun mu uzun bir bölüm yazdım sizce diğer bölümde neler olacak yada neler olmalı yorumlarınızı bekliyorum iyiki varsınız beni sıkıntı ve stresden kurtaran tek şey bu kitap çünkü :) hepinizi çooook seviyorum MR.BLUR
ŞİMDİ OKUDUĞUN
2 Tane 50 Kuruş... (Düzenleniyor)
Genç Kız EdebiyatıBaşlangıç olarak bu benim ilk kitabım olacak 03/12/2014 de yazmaya başladım ve o günden bugüne ilerledigime inaniyorum umarım beğenirsiniz kısaca biraz nasıl şeyler yazacağımdan bahsedeyim Herkese fazla değer veren insanlar genelde kaybeden insanl...