-kalbinden vurulan yaralı kuş -

52 11 4
                                    

Rüzgar dan :
Ve eve girmez olaydım da şu manzarayla karşılaşmaz olaydım iyi ki bi kahvaltı hazırlamaya çalışmışlar neden mi çalışmışlar çünkü  mutfak mutfak mı yoksa 4. Dünya savaşının çıktığı yermi belli değil allahım annemler bu akşam gelecek bi de aklımda bu gün yapabileceğimiz güzel bir şeyler vardı ya olmaz ki böyle

"Eylül aşkım bi yumurta çırpacaksın beee ne yapmışsın mutfağa hayır duvarlar ten rengiydi diye hatırlıyorum da sarı olmuş buralar ne iş " diyerek Eylül'ün suratının şekilden şekle girmesini izledim ve daha fazla da kendimi tutamadım
"Ahahahhajsksjssh" eylül de benim bu garip gülüşüme dayanamayıp gülmeye başladı herkes bizi izliyor falan aa vay vay utku bey otlandığı çimlerden sonunda kalkabilmiş oo iç ses hoş ve gene gene çok boş ama doğru bulduğum sözlerinle gelmişsin bakıyorum da hep burdayım da işte sen pek takmadığın için hıh ya trip atan iç ses yapmışlar neyse -_-

İç sesimle konuşurken dalmışım da bi baktım utku'nun eli omuzumda ve rüzgârla size açıklayacak doğru zamanı bekliyoduk falan diyodu dur dur dur ne diyodu ne herkes de şaşkın şaşkın bakıyor falan ne iş yoksa "utkuuu ne diyosun sen gene " diye ufak çaplı bir çığlık attım korkmuş olsa gerek ki Utku direk elini çekti ve "sevgili...m olduğ..." diyemeden "sen sen benim gazabımdan kork" dememle o koşmaya bense onu kovalamaya bizimkilerse bize gülmeye başladı "seni varya bir yakalarsam utku kork benden ve yapacaklarımdan "

"Yoksa beni yakalarsan öperek mi öldüreceksin " bu çocuk kendi içinde ne yaşıyor ya homurtularım eşliğinde koşarken Utkunun rezil oluş anını görüp bir yandan durmaya çalışırken bir yandanda utkunun yere uzanmış vicuduna gülmeyi kesmeye çalışıyordum ama sadece çalışıyordum sonuç durmayı ve gülmeyi kesemeyen Rüzgarın dramı ne mi oldu tahmin edebileceği gibi duramadığım için utkuya takıldım ve yere doğru uçuşa geçtim ki Denizle göz göze bir saniyeliğine geldik ve ve yerde uzanan bir adet rüzgardan selamlar

Yanima bişeyin varmı diye gelen Deniz beni yerden kaldırmış utku utkunun yerden şimdiye çoktan kalkması gerekiyordu yani kaldırmış olmaları lazımdı ama hala yerde ses falan da çıkartmıyor yoksa gül gibi  çocuğun ölümüne mi sebep oldun ??? Yok be ne ölcek o ya yoksa öldü mü ki ya iç ses bi sus da kontrol edeyim iç sis bi sisdi kintril idiyim utkunun yanına doğru yürüdüm bir metre kadar uçtuğum için bir dakika kadar zamanını almış olabilir ama olsundu yüzüne doğru baktım yok yok bu sağlam da nefes alıyormu ki parmağımı burnuna doğru uzattım uzatmaz olaydım "aaaaaaaaaaaahhhhh utku bırak parmağımı ısırmayı ya köpek misin sen ?" Evet yanlış duymadınız parmağımı ısırdı "sen bana güler misin " dedi geveleyerek ben de "birincisi ağzın doluyken konuşma ikincisi parmağımı yemeyi kesmezsen kanayacak üçüncüsü bu evi kim toplayacak " diye can havli ile ağlamaklı ses tonum bizimkilere vicdan yaptırmış olsa gerek ki eylül "ben dağıttığım yeri toplarım" deniz " ben zaten topladım " arda " bende bi yeri dağıtmadım ama evi senin için süpürgeyle süpürürüm " o zaman utku da siler bende toparlarım duvarlarını da silerim mutfağın ama önceeee" yemek diye bağıran bir arda ve Eylül'ün " yemek mi benmi sorusunun ardındansa ardanınsa şu an yemek o da hayatsal bir işlev falan ya ondan ama normalde nefesim olan  seni de seviyorum" bi anda içimden gemesiyle "üç deyince oooooo diyoruz bir iki ü..." ooo lar arasında sofraya oturduk

Yemekden sonra:

"Hadi hemen işleri bitirelim ve günün geri kalanını da paintboll oynayarak geçirelim olmaz mı" diye sordum herkes kabul edince saat bire kadar tüm işleri paylaşıp bitirmeye anlaştık ben gidip kardeşimin odasını toplayacaktım eylülle arsa mutfağı denizle ayda da salonu utkuysa bahçeyi toplamakla meşguldu işimi bitirmek için bir an önce odayı toplamaya gittim odayı toplamak için kendimi zorlarken bitirmenin sevincini neredeyse bir saat geçmeden yaşamıştım aşağıya indiğimde de nerdeyse herkesin işi bitmişti utku yanıma gelip " şey yağız da gelse sizin için sorun olurmu?" Acaba olurmu yağız şu hayal kafenin sahibiydi gelse ne olur bişey olmaz "gelsin fazla kişi olunca eğlencesi çıkar zaten" küçük bir tebessüm bıraktı ve eylülle arda burası tamam derken denizle aydada salonu toparlamıştı "o zaman dans " diyen bir arda ve dans etmeye başlayan bizler bu işin sonu da hepimizin kahkahalarıyla bitmişti " o zaman şu geceliklerden kurtulup hemen gidelim zaten saat de daha 12:44 topluca "tamam" sesini de duyduktan sonra herkes hazırlamaya gitti yani erkekler kızlar ayrı ayrı odalara dağıldı

2 Tane 50 Kuruş... (Düzenleniyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin