●
- 19 Kasım 2012 -
"Yağmur yağıyor! Koş." Nefes nefese yere düştüm.
"Yapamıyorum!" Kafamı olumsuz bir şekilde sallayarak derin bir nefes aldım. Melek elini uzattı.
"Kalk Mısra! Heran gelebilirler."
"Melek git! Koş arkana bakma."
Melek benim gibi yere çökerek, kafasını boynuma sakladı. "Yine dayak yiyecek miyiz?"
Sessiz kalınca, Melek'in hıçkırıklarını duydum. Melek'i kendimden uzaklaştırarak, kolundan tutarak ayağa kaldırdım. "Arkana bakma! Kaç. Ben onları oyalayacağım." Dememle.
"Yapamam." Diye fısıldadı.
Güçlü durmaya çalışarak. "Korkmuyorum Melek. Unuttun mu? Ben güçlüyüm."
Melek benden bir iki adım uzaklaştı. "Seni bulacağım Mısra." Melek koşarak uzaklaşırken. Yaklaşan ayak sesleriyle gözlerimi kapattım.
"Bakın burada kimler varmış."
Titrek bir nefes aldım. "Cengiz abi özür dilerim." Dedim.
Yanıma gelerek saçımdan tuttu. "Diğer sürtük nerede lan? Kaçmak yok kızım."
"Bil..bilmiyorum." Göz yaşlarımı tutmaya çalışıyordum ama daha çok akıyordu. Sarı, kırık ve yamuk dişleriyle gülen adama baktım.
"Sen kaç yaşındaydın güzelim?"
Yutkundum. "On.. on beş abi."
Ellerini saçlarıma sokup, çekmeye başladı. "Ya arkadaşını bulur gelirsin yada..." Bana göz kırptı "Anladın sen."
Uzaktan silah sesi duyuldu. Cengiz'in kahkahasını duydum. "Yada biz bulduk arkadaşını."
Olamaz değil mi? Bir kişiyi daha kaybetmiş olamazdım.
Cengiz'in ceketinin altındaki silaha kaydı gözlerim. Ani bir hareketle silahı alarak Cengiz'e tuttum.
Silahı görünce korkarak bana baktı. Güldüm. "Hadi şimdide artislik yapsana lan bana!"
Korkarak bir adım benden uzaklaştı. "Sakin ol! Küçük kız."
Güldüm. "Daha 15 yaşındayım ulan ben! Benim burada ne işim var! Ben neden hırsızlık yapıyorum." Bağırarak konuşmamla karşımda ezilip büzülen adama baktım.
Silahın tetiğini çektim. Daha önceden görmüştüm nasıl kullanılacağını. İlk önce karnına sıktım. Ölmedeğini görünce arka arkaya silahı boşalttım. İşte ilk cinayetim. Yere yığılan adamın yanına ilerledim.
Ceketinin ceplerini kurcalarken, karşıma bıçak çıkmasıyla duraksadım. Elim sol yanağıma gitti. Bu şerefsiz sol yanağımdan öpmüştü. Aklıma gelen görüntüyle bıçağı, sol yanağına getirdim. Kocaman bir 'M' harfi çizdim. Üstümdeki turuncu kazağıma kanlı ellerimi sildim. Ayağa kalkarak elimdeki silahla koşmaya başladım.
Caddeye koşarak çıkınca, bir kadın çığlığı duydum. "Silah! Kızın elinde silah var. Polis!"
Bana bakan insanlarla duraksayarak gülmeye başladım. "Onu öldürdüm." Diye bağırdım kahkahalarım arasında.
Yere oturarak, bana korkarak bakan ve etrafta kaçışan insanlara baktım. "Onu ben öldürdüm. Biliyor musunuz? O öldü."
Güldüm. Kafama silah dayadım. "Böyle öldü. Onu böyle öldürdüm."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ajan 'M' ●Yeşil Serisi 1●
Acción- KÜFÜR İÇERİR - - Yazım hataları var. Rahatsız olanlar okumasın! - ○● "Bir tükenmişliğin hikayesi." İki el silah sesi duyuldu. Soğuk karlı havada adamın kanlı kafası yere düştü. Ara sokakta, sadece sokağı aydınlatan bir sokak lambası. Soka...