entorī

3.3K 276 69
                                    

Masaya sıralanmış bir kaç beden el ele tutuşmuş korkuyla izliyordu hikaye anlatan yaşlı adamı. Hepsi odaklanmış, bazıları tırnaklarını yiyerek bazıları ise rahatça dinliyordu.

"O tablo ile üç gün geçiren herkes intihar etme isteği ile yanıp tutuşmuş bugüne kadar. İçlerinden sadece bir kadın yapmamış bunu, fakat o da yaşamının sonuna kadar ağzını açıp bir şey anlatmamış."

Jungkook gülümsemişti son söylenene karşı. Şimdiye kadar güzel giden hikaye tam burada açık vermişti işte.

"Eğer anlatmadıysa bu bilgilere nasıl sahip oluyorsunuz Bay Lee?"

Yaşlı adam gözlerini kıstı küçüğe bakarken. Belli ki biraz saftı ve şu, 'paranormal olaylar gerçek değildir'i savunan tiplerdendi.

"Bugüne kadar hiçbir bilgi asıl kaynağından alınmamıştır. Fakat merak ediyorsan, bu bilgiler elime bir kitaptan geçti."

"Siz de bu bilgiye sadık kaldınız. Pekala, her şey mükemmel fakat hiç kimse bir tablo yüzünden ölmez. Psikolojik bir açıklaması mutlaka vardır."

Namjoon sonuna kadar dinlemiş fakat bir yerden sonra patlak vermişti. Heyecanına dur diyemiyordu. İnanmadığı kadar, paranormal olayları seviyordu.

"Elbette vardır. Senin psikolojinin de, tablodaki çocuğunkinin de mutlaka açıklaması olmalı. Bir çok sanatçı bugüne kadar mavi kumaş pantolon ve beyaz gömlekle öylece dikilip sana bakan bir insan resmetmişlerdir. Merak uyandırıcı olan ise neden sadece bu tablodakinin insanlara bir etkisi olduğu."

Genç kafasını salladı hafifçe. Boş bir insanla, yaşlı bir hayalperestle konuşmadığını çok iyi biliyordu. Bay Lee'yi bir süre araştırmıştı Namjoon ve onun bilgisinin sınırlarının olmadığını rahatça söyleyebilirdi.

"Şu bilgi edindiğiniz kitap... tablonun nerede olduğunu da söylüyor mu?"

Bay Lee gözlüklerini çıkarıp boynuna astı. "Tabloyu istemen bir aptallık." dedi yüzünde tek bir mimik oynamazken. "Fakat seninle bir bağımız yok ve istediğin şeyden seni alıkoymak gibi bir amacım da yok."

Sandalyesinden kalkıp eski, tahta bir masanın çekmecesinden kağıt ve kalem çıkardıktan sonra üzerine kısaca bir şeyler karaladı.

"Antika koleksiyoncusu, Kim Seokjin. Tabloyu kendi evinde tutuyor."

Jungkook bir kez daha çıkışmıştı yaşlı adama.

"Tabloyla vakit geçirenler ölüyor demiştiniz!"

Yaşlı adam ise kağıt parçasını Namjoon'a uzatmasının ardından Jungkook'un söylediğine cevap vermişti.

"Evet, vakit geçirenler dedim. Tabloyla aynı odada kalman, hatta mümkünse o odadan hiç çıkmaman gerekiyor."

Bu sefer, sessiz dinleyicilerden olan Hoseok girdi söze.

"Yani bugüne kadar ölenlerin hepsi üç gün boyunca hep aynı yerde mi kalmışlar?"

"Eğer paranormal konulara ilgin varsa ölüme bile sürüklersin kendini. Fakat laneti keşfeden ilk kişi tablonun yaratıcısıymış."

Hoseok gözlerini şaşkınlıkla büyütmüştü. Jungkook ise sinir olmuş bir şekilde adamı dinlemeye devam ediyordu.

"O tablodan sonra onun yanına bir de mavi elbiseli bir kadın çizmek istemiş ve kendini çalışma odasına kilitlemiş."

Jungkook gözlerini devirmişti.

"Hiç inandırıcı gelmiyor."

Yaşlı adam ise gülümsemişti.

"Arkadaşını bir süre sonra göremezsen inandırıcı olup olmadığını tekrar sorgularsın küçük."

norowareta shõnen #namgiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin