Gözlerini açıp Sarah'ı yatağa yatırdı.
Şimdi sıra şortu çıkarmaya geldi. Düğmesini açıp fermuarı aşağı çekti. Hızlı bir şekilde çıkartıp eşofmanın altını giydirdi.
Ateşini tekrar ölçtü. 36'ya düşmüştü.
Hemen Zehra'yı arayıp durumu anlattı.
"Ateşi gayet iyi, zorda olsa birşeyler yedir tamam mı?"
"Peki abla çok teşekkürler. Seni sonra ararım?"
"Tamam canım, dikkat et kendine görüşürüz."deyip telefonu kapattı.
Mutfağa gidip bir şeyler hazırlaması gerekiyordu. Ama Ali ne yapacağını bilmiyordu.
Biraz düşündükten sonra aklına annesinin ona hastalığında yaptığı çorba aklına geldi. Hemen çorbayı yapmaya karar verdi. Mutfakta çorbayı yapmaya çalışıyordu. Salonda uyuyan Sarah
yerinden kalkmaya çalıştı. Fakat o kadar halsiz ve yorgundu ki tekrar yatağa yatmak zorunda kaldı. Biraz sonra odaya giren Ali, Sarah'ı uyandırmak için çorbayı masanın üstüne koyup yatağa yöneldi. Gözlerini açan Sarah Ali'yi karşısında görünce birden irkildi. Yerinden hızlı bir hareketle kalkmaya çalıştı. Ali onu durdurup sakinleşmesine yardım etti.
Sarah gözlerini Ali'ye dikerek
"Senin ne işin var burada?" Bu soruyu sorduktan sonra yorgun yüz ifadesiyle etrafa şöyle bir göz gezdirdi. Kendi evinde olmadığını gördü. Ali'ye tekrar dönüp
"Neredeyim ben?" diye sorunca neler olduğunu anlattı. Onu biraz teselli etmek için;
"Merak etme bir şeyin yok. Sadece biraz ateşin çıkmış ama şimdi iyisin."
Masaya yönelip çorbayı alıp Sarah'ın yanına getirdi.
"Biraz yemek yemen gerekiyor. Kendini daha iyi hissetmen için."
Sarah çorbaya bakıp yüzünü buruşturdu. Kendini geri çekerek
"Ben bunu yemek istemiyorum."diyerek cevap verdi.
Ali kaşığı çorbaya daldırıp
"Bunu hazırlamak için çok uğraştım hem bakma böyle göründüğüne çok lezzetli bir çorbadır." deyip zorda olsa çorbayı yedirdi.
Sarah kendine gelmişti daha iyi hissediyordu."Sanırım biraz daha iyiyim ama benim eve gitmem gerek." deyip yerinden kalktı. Biraz ayakta durduktan sonra
Sarah'ın dikkatini birşey çekti. Üstündeki kıyafetleri görünce "Bunlarda nedir böyle kıyafetlerim nerede?" deyip Ali'ye baktı.
"Kıyafetlerin çok ıslaktı. Bende onları çıkartıp bunları giydirdim."dedi.
Sarah bir an durup düşündükten sonra
"Bir dakika Kıyafetlerimi sen mi çıkartın?"
"Evet."
Bir an şaşkınlık yaşayan Sarah
"Neee?"diyerek karşılık verdi.
Ali o kadar heyecanlanmıştı ki açıklama yapamıyordu.
"Hayır yani evet ama giydirirken gözlerimi kapattım. Yani bakmadım yemin ederim."deyip sustu.
"Umarım öyledir. Neyse eve gidip bu kıyafetlerden kurtulmam lazım."deyip kapıya yöneldi. Kapıyı açınca dairesinin önünde Chris'in onu beklediğini gördü.
Ali'yle Sarah'ı görünce biraz şaşkınlık geçirdi.
Onlara doğru yürüyüp "Neredesin sen?"diye Sarah'a çıkıştı.
Sarah Chris'in sorusuna soruyla karşılık verdi.
"Ne işin var burada?"
"Bütün gece seni aradım. Evinin anahtarları, telefonun, hepsini kulüpte bırakmışsın." Yutkunup sözlerine devam etti;
"Ayrıca senin ne işin var burada? Bu kıyafetlerde ne?" Yüzünün mimiklerinden çok sinirli olduğu belliydi. Sarah Chris'in kolundan tutup doğruca evine yürüdü." İçeride anlatırım çok yorgunum."deyip eve girdiler.
Ali birkaç dakika öylece kaldı. Bir an bütün gece yaşadıkları aklına geldi. Aslında biraz bu işe bozulmuştu. Neden olduğunuda bilmiyordu.Kendine gelmek için biraz çıkıp dolaşmak istedi. Ve öyle de yaptı. Kendini sokağa atıp nereye olduğunu bilmeden öylece yürüdü. Fakat evden o kadar uzaklaştığının farkında değildi. Bir an boş bir ara sokağa girdi. İlerlerken birkaç insanın bir kapıda dikilmiş sohbet ettiklerini gördü. Onları gördüğünde nedense sanki uzun zamandır tanıyormuş gibi hissetti.
Bir kişinin kapıda duran adamlara islamın dilinde selam verdiğini gördü.
Hemen onlara yaklaşıp selam verdi.
Buranın ne olduğunu sordu. Kapıda duran adam"Müslümanların toplandığı ve sohbet ettiği yerdir"diye cevap verdi.
Hemen içeri girip bu güzel sohbete katıldı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ve Ben Seni Buldum
Teen FictionMüslüman bir ailenin oğlu olan Ali gittiği Newyork Üniversitesi'den hristiyan bir kıza aşık olur..