Eliyle kolunu tutup çarpan kişeyi biraz süzdükten sonra yoluna devam etti.
Müdür jonas'ın söylediği son cümle aklına geldi.
"Kendine dikkat et" bu cümleyi üstüne alıp içinden geçirdi "Ne olup bittiğini göreceğiz"deyip daha sonra evin yolunu tuttu.
Eve gelir gelmez kendini yatağa atıp derin bir nefes aldı.
Yorgunluğu adeta yüzünden okunuyordu. Gözlerini yavaş yavaş kapatıp uykuya daldı.
Saat bayağı geçmişti.
Ağzını şapırdatarak uyandı. Her yer karanlık içindeydi. Susadığını hissedip yataktan kalkıp mutfağa yöneldi. Bir bardak dolusu suyu alıp tek nefeste içti.
Susuzluğunu giderdikten sonra tekrar yatağına döndü.
Yatmadan önce baş ucunda ki pencereden dışarı baktı.
Bir sağa bir sola bakınıp durdu.
Sokak lambası bozulmuş olucak ki bir yanıp bir sönüyordu.
Sokağın sonunda bir arabanın beklediğini gördü.
Biraz inceledi. Sanki içinde birinin olduğunu görür gibi oldu. Arabaya iyice odaklanıp izlemeye başladı.
Ali'nin bu şüpesi doğru çıkmıştı.
Ön kapısı açılıp birinin indiğini gördü. Arabanın kapısını kapattıktan sonra yabancı Apartmanın önüne doğru yürüyüp durdu. Pencerenin önünde olan duran Ali bir adım geri çekilip Ne olup bittiğini izlemeye başladı.
Yabancı evi baştan aşağı kontrol ediyormuş gibi sağına soluna bakıyordu.
Ali ışıktan dolayı adamın yüzünü seçemiyordu. Sanırım maske takıyor gibiydi.
Biraz daha bekleyip tekrar arabasına yöneldi.
Arabaya binip evin önünden yavaşça geçti. Yanıp sönen sokak lambasının ışığıyla Ali arabayı gözden kaybolana kadar izledi.
Eski uzun tipte olan arabanın rengi bordoya benziyordu.
Pencerenin önünde biraz bekledikten sonra yatağının baş ucuna oturdu. Artık uykusuda kaçmıştı.
Çalışma masasının üstünde duran ve en sevdiği kitaplar arasında olan Aşkın gözyaşları Mevlana (Şems-i Tebrizi) kitabını eline alıp okumaya başladı.
Kitabın ortasına geldiğinde kafasını kaldırıp pencereden dışarı baktı.
Güneş ışıklarının pencereden odaya dolduğunu gördü.
Yerinden kalkar kalkmaz evi biraz havalandırıp ortalığı toparladı.
Bugün uzaklaştırmadan dolayı okulada gidemiyordu.
Küçük masasına kahvaltısını hazırlayıp yemeye okuyuldu.
Çayını eline alıp bir yudum aldı. Çayı koklamaya başladı. Onun verdiği duygu Ali'yi mutlu ediyordu.
Yaptığı bu hareket ona annesini hatırlattı. Çünkü bu hareketi anneside çok yapardı. Ondan öğrenmişti. Güzel duydularla kahvaltısını yaparken birden şiddetli bir şekilde kapı çaldı.
Ne olduğunu anlayamadı. Sanki kapıyı kırmaya çalışıyorlardı.
Sandalyeden kalkıp yapıya yöneldi. Biraz durup kapıyı hızlı bir şekilde açtı.
Ama oda ne hiç kimse yoktu. Koridora göz gezdirip merdivenin başına gitti. Aşağı doğru eğilip baktı. Orada da kimse yoktu. İyi ama daha az önce kapıyı kırıcakmış gibi çalıyorlardı. Şimdi ise kimse yok ortalık sessiz sakindi.
Pek anlam veremedi. Tekrar eve dönüp İçeri girecekti ki durdu.
Kapının üstünde aslı bir kağıt parça olduğunu gördü.
Çıkartıp baktı.
Ve şöyle yazıyordu.
"SENİ BEKLİYORUM KORKMUYORSAN GEL"Beğenmeyi unutmayı 👍❤️
Seviyorsunuz 😍 teşekkürler
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ve Ben Seni Buldum
Ficção AdolescenteMüslüman bir ailenin oğlu olan Ali gittiği Newyork Üniversitesi'den hristiyan bir kıza aşık olur..