Ertesi sabah okulun kapısından içeri giren Ali, ileride bir kalabalığın olduğunu gördü. Aklına ilk gelen şey Sarah'ın bahsettiği protesto oldu.
O yöne doğru yürüyüp ne olup bittiğine bakmaya başladı. Birbirinden farklı insanlar ellerinde kağıtlarla kimi ağaçların altına oturmuş o kağıtları ezberliyor. Kimileri ise getir götür işlerine bakıyordu. Kafasını kaldırıp baktığında Chris'i gördü. Bir gruba ne yapabilecekleri hakkında sanki bir şeyler anlatıyor gibiydi. Etrafa baktığında gözleri Sarah'ı aradı ama hiçbir yerde yoktu. Daha fazla bahçede kalmayıp sınıfa çıktı.
Choi sınıfa girdiğinde Ali'nin pencereden dışarıyı izlediğini gördü.
Yanına gidip selam verdi.
"Nasılsın?" diye sordu.
Gözlerini Choi'ye çevirip;
"İyiyim.."dedi.
Choi;
"Bugün gelmeseydin keşke, zaten üç dersimiz boş olacaktı."
Ali;
"Gelmeyecektim ama edebiyat ödevini teslim etmem gerek son gün bugün biliyorsun."
Choi;
"Doğru ben onu tamamen unutmuşum."
Koridordan sesler yükseldi. Ali ve Choi sınıfın kapısına doğru yürüyüp ne olup bitiğine baktılar. Bir grup ortalarına aldığı bir öğrenciyle dalga geçip ona sataşıyorlardı. Baktığında onları tanıyor gibiydi. Ama bir türlü çıkartamadı.
Bu saçma oyuna son vermek için o yöne doğru yürüdü. Ama Ali'den önce güvenlik görevlileri olaya müdahale edip onları dağıttı.
Choi Ali'nin kolundan tutup
"Hadi beraber bir şeyler içelim."deyip onu oradan uzaklaştırdı.
Bir masaya oturup Choi Ali'ye "Ne içersin?"diye sordu.
"Su."
"Tamam getiriyorum."
Bu sırada Jeon masaya oturup Ali'ye selam verdi.
Jeon'un selamını alan Ali onunla sohbete koyuldu.
Tam bu sırada Sarah'nın elinde kağıtlarla bahçeye doğru yürüdüğünü gördü.
Biraz durup onu izlemeye başladı. Gözden kaybolana kadar gözleri onu takip etti.
Masaya koyulan su ile bu takip son buldu.
Choi masaya oturur oturmaz Ali ayağı kalktı.
Choi şaşkın bir şekilde;
"Ne oldu?"diye sordu.
Ali biraz düşündükten sonra cevap verdi.
"Şimdi aklıma geldi benim yapmam gereken işim vardı. Ve yapmayı unuttum."
Choi;
"Nedir o?"
"Aaa... Sonra anlatırım geç kaldım zaten hadi görüşürüz."deyip hızlıca uzaklaştı.
Sarah protestonun olduğu yere doğru gidip son hazırlıkları kontrol etti. Artık her şey hazırdı.
İlk açılış konuşmasını Sarah yapıcaktı. Elinde ki kağıtları son kez kontrol edip sahneye çıktı.
Derin bir nefes alıp konuşmasına başladı.
O konuştukça islam düşmanları hep bir ağızdan barığırıyorlardı.
Sarah;
"Biliyorsunuz arkadaşlar Amerika özgür bir ülkedir. Ama bu özgürlüğümüzü kısıtlayan insanlar var. Biz barış istedikçe onlar her zaman bir şeyleri yakıp yıkmakla bu işi çözebildiklerini sanıyorlar."dedi ve sustu.
Daha anlatacağı o kadar çok şey vardı ki ama hiçbir şey söylemiyor sadece öylece arka sıraya bakıyordu.
Birine odaklanmıştı. Odaklandığı kişi ise Ali'ydi.
Gözlerini ondan alamıyor konuşmak istesede yapamıyordu.
Sarah'nın bu sesizliğine kimse anlam veremedi. Toplanan kalabalık birbirlerine bakıp neden konuşmadığını anlamaya çalışıyorlardı.
Kalabalığın içinden Sarah'a bağıranlar oldu.
"Ne duruyorsun devam et!" diye.
Ama bu bağırtıları duymuyor hiç tepki vermiyordu.
Sahne arkasında Chris Sarah'ı izliyordu. Kendini sahneye atıp Sarah'ın elinden mikrofonu alıp başkasına verdi.
Elinden tuttuğu gibi sahneden onu indirdi.
Bir köşeye çekip bu olanları anlamak için sordu.
"Bu yaptığın şeyde neydi! Ne yaptığını sanıyorsun sen!" diye sordu.
Sarah;
"Sana söyledim kendimi iyi hissetmiyorum diye ama beni dinlemedin."
Ali uzaktan uzağa onları takip ediyordu. Birden kalabalıktan bir grup bir genci tuttukları gibi sahneye getirdiler. Bu grup okulun koridorunda gördüğü gruptu. Ama bu sefer başka biriyle uğraşıyorlardı. Grupta olan iri yarılı genç mikrofonu alıp;
"Bakın sizlere bir terörist getirdim!" deyip çocuğun saçından tuttuğu gibi onu diz üstü yere oturtturdu.Ali bu olaya sinirlenip sahneye doğru hızlı adımlarla ilerleyip kalabalığı yara yara kendini sahneye attı.👍👍👍 unutmayın😊
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ve Ben Seni Buldum
Teen FictionMüslüman bir ailenin oğlu olan Ali gittiği Newyork Üniversitesi'den hristiyan bir kıza aşık olur..