Ali kendini düşüncelere kaptırmıştı. Sarah ise istemediği halde Aliyi bahçede bırakıp Chris'le konferans salonunda buluşmuştu. Sarah bir köşeye oturup düşüncelere daldı. Kendi kendine " Acaba Chris beni öptüğünde Ali ne hissetmişti." diye soruyordu.Onu böylesine düşünceli gören Chris yana gidip oturdu. "Neyin var" diye sordu. Sarah toparlanıp hiçbir şey olmadığını söyledi. Chris üstüne fazla gitmeyip "Öyle diyorsan öyle olsun" elinde ki kağıtları Sarah'a uzatıp "Al bunları yarın ki konuşmada ne söylemen gerektiği yazıyor" deyip yanından kalktı. Biraz yürüdükten sonra Sarah ya tekrar dönüp "Aklıma gelmişken annen toplantılara neden katılmadığını sordu. Bende bir şey söylemedim. Ara istersen" Sarah kafasıyla arayacağını onayladı. Ali ise Choi'e bağırdığı için pişman olmuştu. Kapıda zilin çalmasını bekliyordu. Bir kaç dakika sonra zil çaldı. İçeri girip sınıfa şöyle bir göz attı. Choi'nin kitaplarla uğraştığını gördü. Yanına gidip oturdu. Derin bir nefes alıp "Özür dilerim" dedi.
Choi ise sanki bu özrü duymamış gibi davranıyor önünde ki kitaplara odaklanmış öylece duruyordu. Ali kendi kendine sözler sarf ediyordu. Choi kafasını çevirip şöyle bir baktı.Elini Ali'nin omzuna koyarak "Dostum özrün kabul edildi." diyerek Ali'ye sarıldı. Ali; "Beni affettiğin için teşekkürler ama bu kadar çabuk olmamalı kardeşim sana hayır demeyeceğin bir teklif sunuyorum" Choi; "Nedir o?" diye sordu. Ali; " Kore yemekleri yapan bir yer biliyorum. Bu akşam oraya gideceğiz ve ne yersen ye hesabı ben ödeyeceğim. Nasıl teklif" diye sordu. Choi elini çenesine koyup düşünmeye başladı. Kararını verdikten sonra şöyle dedi. "Sanırım red edemeyeceğim bir teklif" Bunu duyan Ali gülümseyip " O zaman saat sekizde benim eve gelirsin beraber gideriz." Choi "Tamam anlaştık" dedi. Okul çıkışı Sarah onu kapının önünde bekliyordu. Ali Sarah'yı görünce ona pas vermeden hızlı adımlarla oradan geçen her hangi bir otobüse binip uzaklaştı. Bu yaptığı şeyi kendi de onaylamıyordu. Ama yapacak hiçbir şey yoktu. Eve gelir gelmez hazırlanmaya başladı. Ama ilk önce ortalığı biraz düzenlemesi gerekiyordu. Hemen işe koyulup işlerini halletti. Choi'le buluşmasına yarım saat kalmıştı. Biraz terlediğini fark etti. Hemen banyo yapmaya karar verdi. Kıyafetleri o bu derken artık hazırdı. Oturup Choi'yi beklemeye başladı. Kapı çaldı. Kalkıp kapıyı açtı. Choi gelmişti. Ama yanında biri daha vardı. Sevgilisi Jeon da onunlaydı. Ali onu görünce şaşkınlığını gideremedi. Choi; "Üzgünüm dostum beni buraya kadar takip etmiş" dedi. Jeon dirseğiyle Choi'ye vurdu.
Choi;
"Sadece şaka yapıyorum.Ben istedim gelmesini" dedi.
Ali; "O zaman gidelim. Bayanlar önden" diyerek merdivene yöneldiler. Bu sırada Sarah çöpü atmak için kapıyı açtı. Ali ile göz göze geldi. Ali hiçbir şey söylemeden aşağıya inmeye yöneldi ki Jeon Sarah'a doğru yürüyüp sarıldı. Choi'le Ali birbirlerine bakıp ne olduğunu alnamaya çalışıyorlardı. Choi jeon'a dönüp"Siz tanışıyor musunuz?" diye sordu.
Jeon;
"Tabi ki tanışıyoruz. Sarah benim en yakın arkadaşlarımdan biri" deyip birbirleriyle sıkıca sarıldılar. Bu sohbetin uzayacağını anlayan Choi "Jeon sevgilim geç kalıyoruz artık gidelim mi?" diye sordu. Jeon Sarah dan ayrılmak istemiyordu. Choi'e dönüp "Evet geç kalmayalım Sarah da hazırlanıp bizimle beraber geldikten sonra gidelim"dedi.
Choi Ali'ye dönüp Ne söylemesi gerektiğini gözleriyle anlatmaya çalıştı. Ama artık iş işten geçmişti. Ali'ye bakıp "Tamam olur biraz daha bekleye biliriz"dedi. Sarah ise teklifi kibar bir dille red etti.
"Gerçekten teşekkürler ama ben gelemem üzgünüm" Jeon Sarah'nın kolundan tuttuğu gibi evine girdiler. Jeon kapıyı kapatmadan önce Choi'e dönüp; "On dakika ya hazır oluruz burada bekleyin" deyip kapıyı kapattı. Birbirlerine öylece baka kaldılar.Ali duvara yaslanıp kızları beklemeye başladı. Choi biraz durup Ali'ye döndü. "Jeon'a bu yemekten bahsetmemem gerekirdi. Üzgünüm" dedi.
Ali;
"Olan oldu artık yapacak bir şey yok" diye cevap verdi. Biraz sonra kızlar hazır olarak evden çıktılar ve yemek yemek için güzel bir Kore restoranına gittiler. Ali yol boyunca hiç konuşmadı. Sarah'a bakacak yüzü de yoktu. Okul çıkışı yaptığı şey bir an olsun aklından gitmiyordu.
Restorana girişte garson onlara bir masa gösterdi. Choi'le Jeon karşı karşıya oturdular. Sarah da boş yere oturdu. Ali Sarah'nın karşısına oturdu. Biraz sonra yemekler masaya gelmeye başladı. Choi yemekleri tek tek Ali ve Sarah'a anlatıyordu. Ali garsonu çağırıp çatal ve kaşık getirmesini söyledi. Choi bunu duyunca "Sakın bir daha bir Korelinin yanında çatal ve kaşıktan bahsetme" elinde ki çubukları havaya kaldırıp "Bizim çatal ve kaşıklarımız bunlardır." diye cevap verdi. Ali önünde duran çubukları alıp incelemeye başladı. Ali hariç hepsi yemeğe başladılar. Sarah da onlar gibi ustalıkla çubukları kullanıyordu.
Choi;
"Bak sarah'a nasıl alışmış gördün mü?" dedi
Sarah Ali'ye bakarak "Zamanla alışırsın merak etme"deyip yemeğe koyuldu. Aliden ayrı hepsi neredeyse yemeklerini bitirmişlerdi. Ali hala çubuklarla yemek yemeye çalışıyordu. Ama bunda pek iyi değildi. En sonunda pes edip çubukları elinden bıraktı. Sarah bunu görünce Choi'e "Yer değişe bilir miyiz?" diye sordu.Ayağı kalkıp Ali'nin yanına oturdu. Çubukları alıp ona nasıl tutması gerektiğini gösterdi. Daha sonra tabaktan biraz makarna alıp "Tıpkı çorba gibi üfleyip yiyeceksin" deyip Ali'nin ağzına götürdü.
Beğenmeyi unutmayın 👍😁😇
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ve Ben Seni Buldum
Teen FictionMüslüman bir ailenin oğlu olan Ali gittiği Newyork Üniversitesi'den hristiyan bir kıza aşık olur..