"Bu Dünya'da herşeyden zevk almaya bakmalısın. Ne zaman ne yaşayacağını bilemezsin.. Sadece hisset ve yaşa gerisi bir top yumağı gibi gelir.."
Ben Güneş Karahan..
25 yaşında, kendimi çocuklar ve resme adamış birisiyim. Ben bir resim öğretmeniyim ve bu mesleğin her zaman benim için doğru olduğunu düşünmüşümdür.
Ne zaman bir çocuk görsem dayanamaz, merak içinde onun yanına gider ve onu keşfetmeye çalışırım. Resmi de daima küçük çocuklar gibi görmüşümdür.. Saf, güzel, merak uyandıran..
Bu zamana kadar hep bir toplum baskısı altında bir şekilde yaşamaya çalıştım;
Ne zaman açık giyinmek istesem,
Ne zaman erkeklerle konuşsam,
Ne zaman akşam eve gelsem..
Bir tepki olarak 'Elalem ne der?' sözü yüzünden hayatım her zaman bir kısıtlama ile geçti.
Yanlızlaştım.
Suskunlaştım.
Kendimi resim ve kitaplarda buldum. Üstümdeki baskılar beni üzdü daima. İstediğim gibi yaşayamıyordum. Hayallerim daima gerçekleşemeyecekler listesinde kaldı ama her zaman içimdeki umut ile onların gerçekleşmesini bekledim.
Bizim insanlarımız kendilerinden çok başkalarının hayatlarını ayıplamaya o kadar çok alışmış ki, kendi hatalarını göremeyecek kadar çok boğulmuşlar.
Yok, çalış geleceğin için iyi bir meslek kap.
Yok, saygılı ol.
Yok, iyi bir gelecek için şunu yapman gerekiyor...
Yok da yok..!
Hep bir şeyler için uğraştım, hep bir çaba içerisindeydim. Hep bir yarış vardı etrafımda.. Sözde kendim için çalışıyordum. Sözde benim istediğim olacaktı.
Sözde ben hayallerimi yaşayacaktım.
Bunların hepsi sözdeydi ama hiç biri tam olarak gerçek olamadı. Ama, ben bütün inatçılığımı ortaya koymasaydım belkide şuan resim öğretmeni olamazdım, hayallerimin mesleğini yapıyor olamazdım..
Etrafımdakileri üzmemek için, çabalarımla, elimden geleni yaparken bir kez olsun kendim için bütün inatçılığımı ortaya koyarak teyzemi ikna ettim.
Ne zaman bir şey istesem, bu söz ile teyzem karşıma çıktı aslında..
Annem bana bir şey demezdi pek, sadece 'nasıl istiyorsan onu yap kızım.' derdi ama her zaman babam bana bir engel olmuştu..
O öteki insanlar gibiydi..
Her zaman o kelime dilinde değil idi annemin ama bana hep hissettirmişti. Gözleri dilinin aynasıydı. 'Baban ne der?'
Zaman geçtikçe suskunlaşmam ve kitaplara sığınmam arttı. Resim ise bir şekilde bana arkadaş oldu.
Sonra, bir anda, en iyi dostum dediğim 2 kişi ile tanıştım. Onlar ile açıldım; onlar ile neşelendim..
Kumsal Atahan ve Deniz Özhan.
Onlar benim bir anda parçamdan biri oldular. Kumsal ile orta okuldan beri yakın bir arkadaşlığım vardı. O benim suskunluğumun açılmasına yardımcı olan en büyük etkenlerden biridir. Eskiden insanların ön yargıları yüzünden konuşamayan utanan ben, artık; o yargıları onun sayesinde kırmış oldum. Hala utangaçlığım var tabii ama bir şekilde onuda onlar sayesinde atlatıyordum.