Aylin için yoğun bir gündü olayı çözme yolunda ilerliyordu. Ediz denilen adam sabıkası olmayan işinde gücünde çevresinde dürüst olabilecek niteliklere sahip bir kişi olarak biliniyordu. Maktulun kimliği açığa çıktıktan sonra Emre ile birlikte hummalı bir araştırmaya girmişlerdi. Ersin Edize ait tüm kayıtlı belgeleri araştırmakla görevlenmiş Ayli ise ofisi ve yakın çevresi ile görüşmelere başlamıştı. Eser Edizin ölmüş olduğunu duyduğunda resmen şok olmuştu diğer ofis arkadaşlarıda şaşkın haldeydi. İki gündür kendisinden bir haber alınamıyordu ,son zamanlarda kendi halinde adam gitmiş gözlerinin altı çökmüş düşünceli saçları biraz kırlaşmış dalgın bir adam olmuştu Ediz. Arkadaşları ondaki bu keskin değişimi fark etmiş onunla iletişime geçmeye çalışmışlar ancak kendi üzerine çizdiği çemberi hiç kimse delememişti. Resmen kendisini dışa kapatmış bir insanla karşılaşmışlar ona ulaşamamışlardı. Gerçi uzun zamandır eskisi gibi değildi Ediz, ama son günlerde iyice garipleşmişti. Eser onun ofisteki en yakın arkadaşıydı. Duyduğu haberle şok olan Eser arkadaşının kendisine verdiği suyu bir dikişte yudumlamış ve hemen Nurdanı aramıştı. O sırada Nurdan kızının odasında söylenerek kızının odasını düzenliyordu, birden cep telefonu çaldı telefon altkatta kalmıştı, ısrarla ötüyordu. Kahretsin bekle geliyorum diyerek merdivenlerden koşarcasına indi Nurdan . Nefes nefese kalmıştı telefonunu açtı karşıdan gelen ses panik içerisindeydi ah Nurdancım diyordu Eser Nurdancım ! evet dinliyorum sakinleş ne diyeceksin diye karşılık verdi Nurdan. Karşıdan Ediz Ediz diyordu kadıncağız ağlamaklı! Nurdan Ediz ismini duyunca heyecanlandı ne oldu kötü bişeymi var Edize bir şeymi oldu diyerek telefonda bağırdı. Eser malesef onu kaybettik dediği an Nurdan olduğu yerde yığıldı kulağında Eserin sözleri çınlıyor, bilinci sanki gelip gidiyordu, bir eliyle koltuğun bir köşesine tutunmaya çalıştı hayal ve gerçek arasında gidip geliyordu, olamaz böyle birşey yok yanlış duymuş olmalıyım diye içinden sesler yankılanıyordu. Telefonun diğer tarafındaki ses Nurdancım iyimisin diyerek adeta yalvarıyor kendine gel beni duyormusun hemen oraya geliyorum merak etme diyordu. Koltuğun kenarına yığılmış halde duran Nurdanın canı yanıyordu tarifi yoktu. Bu arada Aylin Eserin telefonda birileriyle hararetli konuştuğunu görmüştü. Ediz hakkında araştırma yapıyor masasında kilitli gözün açılması için gelecek marangozu bekliyordu. Herkes; kendi halinde işinin ehli bu adamın bir düşmanı olmadığını söylüyordu. Biraz sonra gelen marangoz ofise girdiğinde içerideki negatif yüklü havadan etkilenmiş, arkadaşı Edizin masasının başında duran yabancı kadının orada ne yaptığını anlamaya çalışıyordu. Masaya doğru ilerlerken herzamanki gibi elleri ile hey ofis bu ne hal diyerek işaret dili kullanmıştı. Adamcağız doğuştan duyma özürlü olduğu için işaret diliyle anlaşıyordu. Ofistekiler Ediz sayesinde işaret dili öğrenmiş Ediz kadar olmasada onunla ofise geldiklerinde anlaşmaya çalışıyorlardı. Ama busefer hepsi buz gibi yanıtsız dı. Sadece Eser kötüyüz diye bildi. Zavallıcık ne olduğunu anlamaya çalışarak Ayline doğru yürüdü Aylin marangozun işaret dili kullandığını görünce paniklemedi mesleği gereği okadar çok vaka görmüştü kim herçeşit insanla çalışmıştı. Hatta kısa bir süre önce cinsel istismara uğramış işitme engelli bir çocukla çalışmıştı. Bu olay sırasında işaret dilinde epey ilerlemişti. Gerçi çocuğa bunu yapan adiyi bulmuş, savcının yardımıylada adamı mahkum etmişler,çocuğun rehabilitasyonunda hep onun yanında olup ona yardımcı olmuş adete koruyucu meleği olmuştu. Marangoz işaret dilini kullanarak nasıl yardımcı olabilirim size , Edizin masasında ne yapıyorsunuz? neden çemecesini açtırmak istiyorsunuz kendisi yokmu? Gibi sorular sıraladı. Aylin kimliğini göstererek kendisinin polis olduğunu ve bir cinayeti araştırmakla sorumlu olduğunu söyledi. Hangi cinayet Ediz nerede dedi marangoz. Aylin üzgünüm Ediz bir cinayete kurban gitti onu araştırıyorum dedi, adamcağız şoktaydı duyduklarına inanamıyordu şaka gibi daha ikigün önce otoparkta karşılaşmışlar biraz yorgun görünen arkadaşı kısa bir tatile çıkacağını söylemişti. Üzgünüm dedi Aylin lütfen şu çekmeceyi açabilirmisiniz bana yardımcı olursanız arkadaşınızın katilini en kısa zamanda bulacağım dedi. Adamcağız adete elleri titreyerek gözleri sulanmış bir vaziyette açtı kilidi. Ediz ona insan olduğunu hissettirmişti onunla tanışana kadar bu ofistekiler ona biraz acımayla bakarlar birşeyler söylemek için yırtınırlar yarı anlaşır yarı anlaşamazlardı. Ne zamanki Ediz hayatına girdi hayatı kolaylaşmıştı çünki Ediz sırf ona verdiği değer için işaret dili öğrenmiş hatta arkadaşlarınada öğretmişti. Bu onun için çok önemliydi ona değer veriliyor ilk kez olduğu gibi kabul ediliyor sorgulanmıyordu.
Elleri titreyerek çekmeceyi açtı. İnanamıyorum o iyi bir insandı, dürüsttü, düşmanı yoktu , kötü alışkanlığı yoktu , kim yapar bunu ona , lütfen bulun katilini lütfen dedi gözleri yaşararak. Aylinin içine çok dokunmuştu son cümleler. Merak etmeyin elimden geleni yapacağım, bana onun hakkında bilgi verebilirmisiniz; mesala nereli, ofisten çıkınca ne yapar , vaktini nasıl geçirir, yalnız mı yaşar, kız arkadaşı var mıdır gibi. Adamcağız başıyla tasdik edip olur dedi ama şuan biraz işim var yarım saat sonra geleyim konuşalım dedi ve üzgün bir halde oradan ayrıldı.
Aylin çekmecelerde olağan dışı bir şeye rastlamamıştı, hemen hemen herşey iş ile ilgiliydi. Birkaçtanede özel eşya resim felan . Resimlerden birisi aile fotoğrafıydı ama epey eskiden çekilmiş bir resimdi anne baba ve çocuk. Diğer bir resimde güzel gençbir kadın vardı. Resimin arkasına kırmızı rujdan çizilmiş bir kalp resmi içerisine "biriciğime " diye bir not bırakılmış birde tarih atılmıştı. Tarih bir yıl öncesine aitti. Aylin bu resimdeki kadın kim acaba diyerek içinden geçirdi, bu olayla ilgisi olabilirmiydi!