Seni ilk gördüğümde, her şey çok güzeldi.
Safirden daha açık olan mavi gözlerin ve perilere mahsus o beyaz teninle adeta ışık saçıyordun. O an hissettim. Derinlerde bir yerlerde hissettim.
Sen benim ölümüm olacaktın.
Sonra sanki seni izlediğimi fark etmiş gibi omzuma çarptın.
Yanlışlıkla olduğuna yüzünü görene kadar emindim. Ama ''Selam!'' derken suratında beliren o muzip gülümseme bana aksini söylüyordu.
''Tüh,'' dedim, sanki kollarımın arasına düşmen kötü bir şeymiş gibi. Oysa ki sadece bir daha bu güzel bakışlı oğlanı görememe ihtimalime ağıt yakıyordum.