"Kahretsin! Yalanlarla doluyum ve vicdan azabı çekiyorum"
"Sıla, bu yalanı Savaşa anlatmalısın"
"Yapamam Nehir.. Savaşı kaybetmeyi göze alamam"
"Ama ona yalan atmayı göze aldın.."
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Sizin o güzel yorumlarınızı okumuyorum sanmayın :) Hepsini okumaya çalısıyorum, Haa hepsini okuyor muyum ? Yalana gerek yok bazen zamanım olmuyor, fakat son bölümdeki bütün yorumları okudum ♥ Emin olun hepinizinkini okudum (Yeni bolummmmmmmmmmmmmmmmmmmm) yazan okuyucularım (2 tane) beni güldürdünüz ya hayat da sizi güldürsün :)♥
Hadi bakalım iyi okumalar :)
Bölüm 35
Kafamın cama çarpma hissiyle uykumdan uyandım
Düşüncelere dalıp uykuya düşmüştüm belliki....
Gerçi benim yaşadıklarım adrenalinler 1 saatlik değil bir ömür uykuya uyutucak beni, ne de olsa Savaşa yalan attım....
Kafamı Savaşa çevirdim, arabayı durdurmus beni izliyordu
Ben esneyerek
"Savaaaşşş..."
"Efendim yavrum"
"Biz neden durduk ve neden beni izliyorsun ?"
"Seni uyurken görünce izlemek istedim"
"Yaaa Savaşş♥♥♥♥"
"Ya Hatunum"
Ikimizde birbirimize bakıp kahkaha attık....
Ben uyku mahmuresi sesimle
"Nerdeyiz şimdi?"
"Az kaldı güzelim "
Etrafıma baktığımda otoban yolundaydık , geceydi ve araba yoktu hiçbir yerde
Ben tekrar Savaşa dönerek
"Savaş cok karanlık hadi gidelim"
Karanlıktan korkuyordum... Ama Karanlık işlerin en büyüğüne karışmıştım...
Savaş "Tamam" deyip arabayı sürmeye başladı ben ise kendimi tekrardan uykunun kollarına bıraktım
.......................
Silah sesleriyle kendime geldim
"AAAAAA"
Yanıma baktım, Savaş yoktu
Korkudan ellerim titrerken birden silah sesleri indi
Ben arabadan inerek , gözlerimle Savaşi aradım
Arabanın arkasına gitmemle korkudan ellerimin titremesi bir oldu
Savaş ve Burak bey yanyana idi ve bana bakıyorlardı, Savaş bana iğrenircesine bakıyordu
Kahretsin! Öğrenmiş miydi yoksa?....
Burak bey bana bakarak
"Söyledim.."
Dedi
Ben kabullenmezcesine
"Neyi " dedim Allahım nolur söylememiş olsun.....
Savaş bana bakarak
"Arkamdan oynadığın oyunu Sıla"...
Kahretsin?! Ögrenmisti.....
Savaş gerçekleri öğrenmişti
Savaş belimden tutarak beni yere oturttu ve silahı kafama dayadı
"Sav..."
"Kes sesini! Bana yalan atmanın cezasını çekeceksin Sıla...."
Ben gözyaşlarımın akmasına izin vererek bekledim ... ölmeyi.... Savaştan ayrılmayı...