JonHo kolunu kıpırdatamamanın verdiği huysuzlukla 5 dakika da bir sızlanıyordu.
JoonMyeon oğlunun uyandığını aile üyelerine bildirirken sen de ufaklığı kolu konusunda telkin etmeye çalışıyordun.
"Omma! Çıkay!" JonHo kolunu sana uzattığında dudaklarını büzdün. Sana bu şekilde bakıp sızlanması yüreğine dokunuyordu.
"Olmaz Jon-ah. Orası şimdi 'uf' olmuş. 'Uf' geçince çıkacak." Elini ufaklığın yanağına koyup şöyle bir okşadın.
"Uf?" JonHo gözlerini büyültüp sana baktı.
"Evet 'uf' olmuş."
"Ooo." JonHo alçılı koluna bakıp sağlam eli ile okşadı. Aynı zamanda da dudaklarını büzüp üflüyordu. Onun bu hareketine kıkırdadığın sırada JoonMyeon yanına gelmişti.
"Aradın mı?" O elini senin omzuna koyarken kafanı kaldırıp sordun.
"Aradım. Gelecekler birazdan. Burası yine kalabalık olacak."
"Appa!" JonHo alçılın kolunu babasına gösterdi. JoonMyeon gülümseyip oğlunun alçılın kolunu az önce onun yaptığı gibi önce okşadı sonra ise biraz üfledi.
"Büyük bir ailenin olması güzel aslında." JoonMyeon oğlunun yatağının kenarına oturdu. Ama yine de senden çok uzakta sayılmazdı.
"Haklısın. Gereksiz müdahileler olmasa bende ailemin büyük olmasına sevinebilirdim."
Omuzlarını düşüren JoonMyeon'a bakıp iç geçirdin. Şimdiden bir kaç yaş yaşlanmış görünüyordu. Oysa ki daha oldukça gençti.
"O boyutunu bilmiyorum çünkü daha önce büyük bir ailem olmadı. Bir tek manevi abime sahibim. O da şuan biraz uzakta."
"Büyük bir aileye sahip olmak için henüz geç değil." JoonMyeon sana bakarak konuştuğunda bakışlarındaki değişikliği fark etmen uzun sürmemişti. Kesinlikle ilk tanıştığınızdan daha derin bakıyordu.
Derin bir nefes alarak gözlerini kaçırdın. Şu sıralar birbirinize oldukça yakın davranmaya başlamıştınız. Aranızda istem dışı bir çekim oluşmaya başlamışı ve ikiniz de buna mani olmak istemiyordunuz.
Odanın kapısı paldır küldür açılınca JonHo korku ile çığlık attı. İçeri giren kişiler JongDae,ChanYeol ve JongIn'di.
"Ya! Aptal herifler! Oğlumu korkuttunuz!" JoonMyeon eline kırlentlerden birini alıp kapıdaki kardeşlerine fırlattı.
Kırlent şans eseri en uzun boylu olan ChanYeol'ün suratına gelmişti.
"Tebrik ediyorum Hyung. Üstün bir başarı ile o kısa boyunla 1,85'lik adamın suratına kırlent attın!" JongIn odaya girerken Hyung'u ile dalga geçti.
"Seni kara velet!" JoonMyeon bu sefer diğer kırlenti alıp JongIn'e fırlattı ve yine suratına denk getirmeyi başardı. JongIn kırlenti alıp bu sefer kendisi atmaya hazırlanırken elini kaldırıp onu önledin.
"JonHo varken oradan oraya kırlent fırlatmanız tam yetişkinliğinize yakışır bir hareket." JongIn'e kaş çatıp baktıktan sonra işaret parmağını JoonMyeon'a doğrulttun. "Hele sen babasın,Şirket başkanısın ve en büyüksün." Gözlerini devirip konuşman üzerine JoonMyeon'un gözleri kocaman açıldı.
"Şimdi suçlu ben miyim?" Kendini göstererek konuşurken diğerleri koltuğa yerleşmişti.
"Ilk kırlenti kim attı Myeon?" Tek kaşını kaldırıp sorduğunda koskoca adam oflayıp pufladı ve kalktığı yere geri oturdu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sadece Bakıcı (Suho OC)
FanfictionKim JoonMyeon, oldukça başarılı bir holding sahibiydi. Ailesine gurur üzerine gurur yaşatıyordu. Başarıları ile sadece ülkesinde değil deniz aşırı ülkelerde de adını duyurmuştu. Fakat bu adamın başaramadığı tek bir şey vardı. Henüz 2 yaşında annesiz...