14. Bölüm

13.4K 782 656
                                    

Ertesi sabah her zaman uyandığın saatte uyanmıştın fakat bu sefer bir değişiklik vardı. Beline sıkıca dollanmış bir kol ve kafanı koyduğun sert kaslı bir göğüs vardı.

Gülümseyip derin bir nefes aldın ve JoonMyeon'un yanağına bir öpücük kondurduktan sonra banyo etmek için yataktan kalktın.

Ilık bir banyo yapıp çıktın. Bütün hücrelerin yenilenmiş gibi hissediyordun. Ses çıkarmamaya çalışıp kendi odana geçtin ve üzerini giyindin. Daha sonra JonHo'nun bütün gece tek başına uyuduğunu hatırlayıp kontrol etmek için alel acele ufaklığın odasına doğru koşturdun.

Kapıyı araladığında beklediğinin aksine JonHo ters bir şekilde yatmıyordu. Biraz çakır keyif olsanda gece onu nasıl yatırdığını hatırlıyordun. Ve ufaklık aynı yatırdığın gibi uyuyordu. Gülümseyerek kapıyı kapattın ve mutfağa geçtin.

Her zaman ki kahvaltı menüsünü hazırlayacağın sırada bu sabah farklı bir şeyler yemek istemişti canın. Omuz silkip cüzdanını ve cep telefonunu alarak yakındaki fırına gitmek üzere evden çıktın.

Fırına girdiğinde yeni çıkmış sıcak çöreklerden ve ay çöreklerinden aldın. JonHo ay çöreklerine bayılıyordu. Parayı ödeyip ışıklardan geçmek üzere beklemeye başladın. Kısa süre sonra yayalar için yeşil ışık yanınca karşıya geçmek üzere yola adımladın.

Karşı kaldırıma geçmene sadece bir kaç adım kalmışken süratli bir araç sesi ve etraftakilerin bağırışlarını duymaya başlamıştın. Fakat kendini kurtarmak için vaktin kalmamıştı.

Araba büyük bir sürat ile sana çarptığında gözlerinin önüne gelen iki yüz vardı. JoonMyeon ve JonHo...

***
JoonMyeon uyandığı zaman yanında olması gereken bedeni görememişti. Kaşlarını çatıp yattığı yerde doğruldu ve banyodan su sesi gelip gelmediğini dinlemeye başladı.

"Hye Jin?" Yataktan çıkıp eşofman altını üzerine geçirdi ve içeriye doğru ilerledi.

"Sevgilim?" Mutfak da dahil her yere bakmıştı fakat sevdiği kadın ortalarda gözükmüyordu. Odasına geri dönüp telefonunu aldı ve bu sefer aramaya koyuldu. Ilk aramada telefon açılmamıştı. Derin bir nefes alıp tekrar aradı ve bu sefer telefonu bir erkek sesi yanıtlamıştı.

"Alo?"

JoonMyeon arkadan gelen siren sesleri ile endişelenmeye başlamıştı.  Serin kanlı olmaya çalışarak konuştu.

"Bu telefonun sahibi nerede?"

"Bayan şuan ambulansta. Kendisi trafik kazası geçirmiş. Siz yakını mısınız?"

JoonMyeon duydukları ile beyninden vurulmuşa döndü. O şokla birlikte sendelediğinde refleks olarak yanındaki masaya tutunmuştu.

"B-Ben sevgilisiyim."

"Beyfendi hastaneye gelseniz iyi olacak. Hanımefendi'nin durumu ağır gözüküyor."

JoonMyeon hastaneyi öğrendikten sonra telefonu kapatmış ve alel acele üzerini giyinmişti. Son anda evden çıkmadan önce JonHo'nun hala uyuduğu aklına gelmişti. Telefonunu cebinden çıkarıp Yoora'yı aradı ve ona durumu anlatıp JonHo'ya bakmasını söyledikten sonra arabasına atlayıp hastaneye doğru sürdü.

Tüm o yol boyunca yaşadıklarını düşündü. Oğlu sayesinde tanıştığı o mükemmel kadını şimdi kayıp mı edecekti? Oğlunun ve kendisinin hayatını düzene sokan hatta onlara yeni bir hayat veren kadını kaybedemezdi.

JoonMyeon'un sol gözünden bir damla göz yaşı aktı. Genç adam oğlunu kucağına aldıktan sonra ilk defa ağlıyordu. Görüşü göz yaşları sebebi ile buğulanmaya başladığında bir eli ile gözlerini sildi. Fakat bir faydası olmamıştı. Çok geçmeden yerlerini yenisi alıyordu.

Sadece Bakıcı (Suho OC)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin