*Özel Bölüm 3*
-İlgi Sorunsalı.-
İç çekip çalışma odasının kapısını açtın. JoonMyeon yemekten sonra odasına kapanmış ve çalışmaya başlamıştı.
Saatlerdir odadaydı. Odadan dışarı çıkmıyor ve sürekli bir şeyler ile meşgul oluyordu. Ve bu uzun zamandır böyleydi. Çocukların pek garibine gitmese de senin gidiyordu. Işlerin yoğun olduğunu biliyordun fakat JoonMyeon daha önceden işler yoğunken hiç böyle yapmamıştı.
Ne yapar ne eder yine de sana zaman ayırır ilgi gösterirdi. Ama bu sefer eskisi gibi değildi. Eve geliyor, yemeğini yiyor de daha sonra saatlerce odasına kapanıyordu. Bu durum seni çok fazla korkutuyordu.
JoonMyeon'un çalışma masasına yaklaşıp elindeki kahveyi yanına bıraktın.
"Sana kahve getirdim." Sessiz oda da yankı bulan sesin JoonMyeon'un kafasını kaldırmasına bile sebep olmamıştı. Aynı şekilde önündeki kağıtları okumaya devam ediyordu.
"Teşekkür ederim." Dudaklarından çıkan tek şey bu iki kelime olmuştu. Onu da kafasını kaldırmadan söylemişti. Dolan gözlerini kırpıştırıp kocana baktın. Kalbin kırılmıştı.
***
"Onun o yumurta kafasını kırarım ama!" RiJin hiddetle kollarını sağa sola sallayarak konuşunca Yoora oturduğu yerde sıçradı."Ya aniden sesini yükseltmesene. Aklım çıktı be!" RiJin şirin bir şekilde Yoora'ya gülümsedi.
"Bu ara şirkette işler gerçekten sarpa sardı ama JoonMyeon'un da bu kadar aşırıya kaçması sinir bozucu." Yoora konuşup elini omzuna koydu ve destek verircesine sıktı.
"Gerçekten etrafındaki hiçbir şeyin farkında değil. Çocuklarla da eskisi gibi ilgilenmiyor. Kendimi kötü düşünmekten alamıyorum." Iç çekip saçlarını karıştırdığında Yoora ve RiJin göz göze geldi.
"Aklından JoonMyeon'un başka bir kadınla birlikte olduğu geçiyor olabilir. Fakat eşin bu kadar karaktersiz bir adam değil." Yoora güven verici bir tebessümle konuştu.
"Ben güvenemiyorum. Her halt çıkabilir." RiJin omuz silkip konuştuğunda kafanı kaldırıp ona baktın. Yoora onun kafasına şöyle bir vurup kızgın gözlerle baktı.
"Saçma sapan konuşma JoonMyeon yapmaz öyle bir şey. Sadece bu aralar giden kafasının geri gelmesi lazım."
***
JoonMyeon yine her zamanki gibi çalışma odasına çıktığında sinirli bir iç geçirdin.Çocuklar bugün büyükannelerinde kalacaktı. Yoora onları bilerek oraya götürmüştü fakat JoonMyeon gerçekten hiçbir şeyin farkında değildi. Fakat şimdi senin de sabrın taşmıştı. Yemek masasını olduğu gibi bırakıp merdivenlere yöneldin.
Sert adımlar ile üst katta koridorun sonundaki çalışma odasına doğru ilerledin. Sert bir şekilde kapıyı açıp duvara çarpmasına sebep olduğunda masasında oturan JoonMyeon irkilerek kafasını kaldırdı.
"Kim JoonMyeon! Işlerine de sana da lanet olsun!" Sinirden dolan gözlerin ile boğazın patlarcasına konuştuğunda kocan kaşlarını çattı.
"Sen iyi misin?" JoonMyeon endişe ile yerinden kalkıp sana yaklaşmaya başladı.
"Tabii ki! Harikayım JoonMyeon! Lanet olası 8 aydır ne benim yüzüme ne çocukların yüzüne bakıyorsun! Ama ben harikayım evet!"
"Hayatım-" kollarını tutup seni kendine çekmeye çalıştığında hızla kollarını geri çektin.
"Hayır. Bu sefer yaptığın oldukça kalp kırıcıydı JoonMyeon. Şu lanet olası masana git otur ve yaptığın saçmalığı gözden geçir. Ben daha fazla fark etmeni beklemek falan istemiyorum."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sadece Bakıcı (Suho OC)
FanficKim JoonMyeon, oldukça başarılı bir holding sahibiydi. Ailesine gurur üzerine gurur yaşatıyordu. Başarıları ile sadece ülkesinde değil deniz aşırı ülkelerde de adını duyurmuştu. Fakat bu adamın başaramadığı tek bir şey vardı. Henüz 2 yaşında annesiz...