Gözümü yavaşça açıp saate baktım saat 12'ydi bu gün hafta sonuydu böyle kalkmam normaldi hemen sıcak bir duşa girdim ardından laptopumu alıp aynı yıldızın altında filmini açtım kitabını okumuştum ama filminide merak ediyordum doğrusu açtım ve izlemeye başladım film bittikten sonra tekrar saate baktım 3'ee geliyordu of zaman hiç geçmiyordu telefonumun mesaj sesiyle düşüncelerimden arındım telefonu elime aldım mesaj doğandandı.
-Bu gün hafta sonu unutma seni dışarı çıkarıcam saat 8 de hazır ol minik cadı.
-Doğru ya tamamen aklımdan çıkmış akşam görüşürüz.
Telefonumu kapatım annemin yanına indim ve izin almaya çalıştım türlü türlü yalanlar uydurdum ama olsun ne giyicem diye oyalanıp durdum en sonunda pembe kısa eteği olan üstü beyaz bir elbisemde karar kıldım saat 6 ya geliyordu hazırlanmaya başladım saçımı dalgalı yaptım ve hafif bir makyaj uyguladım telefonuma gelen mesajla aşağıya indim.
Doğan yine aynı şekilde bana çok güzel olduğumu söyledi ve kapıyı açtı sessiz geçen bi yolculuktan sonra küçük bir bara geldik burası bize ait bir yer rahat olalım diye buraya gelelim istedim bizden başkası olmicak.
Barmenin önüne oturduk ve hafif bir şeyler istedik bu gün anlatma sırası sende doğan bey dedim oda pekala dedi ve anlatmaya başladı annemi babam yüzünden küçük yaşta kaybettim neden diye sorarsan eğer babamın kardeşimi yetimhaneye vermesi yüzünden kardeşimi annemden ve bende koparması yüzünden okadar seviyodukki birbirimizi herşeyimiz aynıydı annem bizi hiç ayırmazdı hep aynılarını alırdı giydirirdi ama babam beni ondan hep üstün tutardı hiç sevmezdi onu nedenini hep sakladı hiç kimseye söylemedi bi gün odama çıktığımda kardeşim orda yoktu gitmişti.
Günlerce babamı suçladım suratına bakmadım ama zamanlada alıştım yokluğuna annem öldükten iki yıl sonra babam ikinci evliliğini yaptı sonra kız kardeşim oldu zaten annemin yerini tutamaz ama fulya hanım beni hiç ayırmadı zeynepten hep annelik yaptı bana dedi gözleri dolmuştu sonra doğana bir telefon geldi ve buna bakmam gerek kusura bakma dedi bende bak tabi dedim.
O konuşurken balkona çıkıp hava aldım telefonumun mesaj sesiyle çantamı açtım bilmediğim bi numaradan gelen mesajı açtım çağan elimizde onu kurtarmak istiyorsan 30 dk içinde attığım mekanda ol çağanın çok fazla vakti yok mesajı okur okumaz kalbim öyle bir sıkıştıki anlatamam.
Hemen doğana bi yalan uydurup atılan adrese gittim gittimde kimsecikler yoktu ne çağan ne bir başkası tam bunları düşünürken arkadan birisi kafama sert bir darbe yaptı ve gözlerim karardı bayıldım...
••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••
Gözlerimi hafifçe açtığımda kasfetli bir odadaydım koltukları eskimiş yerleri paslanmış yavaş yavaş odayı süzmeye devam ettim dolabın hemen yanında küçük bir cam olduğunu farkettim perdesi yoktu gün ışığını içeri süzüyordu resmen hemen camın kenarına doğru ilerledim nerde olduğumu merak ediyordum dağlık biyerdeydim sanırım etraf yeşilliklerle kaplıydı beni kimin neden kaçırdığını merak ediyordum şimdi annemde abimde çok merak etmiştir napıcam ben diye düşünürken hemen koltuğun üstündeki çantamı açtım içindeki telefonu aramaya başladım ama Allah kahretsinki içinde yoktu tam o sırada kapı yavaşça açıldı kapı tarafından gelen o ince ses resmen midemi bulandırdı günaydın prenses dedi kim olduğu bilmediğim çocuk kafamı kapıya doğru çevirdiğimde uzun boylu hafif kaslı esmer bi çocuk vardı karşımda yüzü bana tanıdık geliyordu ama kim olduğunu hâlâ çözememiştim sen kimsin beni neden kaçırdın söyle çabuk ! diye çıkıştım o ise buna gülerek karşılık verdi yakında anlarsın seni niye kaçırdığımızı güzelim şimdi daha mühim işlerim var bakalım sevdiceğin seni kurtarmaya gelebilecekmi dedi kimden bahsediyosun sen ? neler oluyor ? dememe kalmadan kapıyı çarparak çıktı ve üzerime kilitledi.
•••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••
Her zamanki mekanımızda buğra tolga ve batu oturuyorduk kendi aralarında geçen gece hangi kızı becerdiklerini anlatıyorlardı hiç oralı olmadım kendi içimde düşüncelere dalmıştım tam o sırada telefonumu bilinmeyen bi numara aradı kim olduğunu merak ederek telefonu açtım ne var dedim keskin bir ses tonuyla masal elimizde çağan eğer ona bişey olmasını istemiyorsan geçen gece barda yaptığının bedelini ödemek için mesaj atıcağım yere gel orda ödeşicez bakalım masal gözü önünde dayak yediğini görünce nasıl tepki vericek dedi kim olduğunu anlamıştım bu emirdi ezeli düşmanım lan bana bak emir masalın kılına zarar gelirse seni öldürürüm sakın ona bişey yapmayacaksın nerde buluşacağımızın konumunu at diye bağırdım sesim okadar sesli çıkmışki çocuklar yanıma geldi çağan bişeymi oldu dediler emir masalı kaçırmış dedim sinirli bir ses tonuyla nasıl abi hemen bişey yapalım dediler o sırada emir telefonda sakın bi delilik yapma çağan 1 saate konum attığım yerde ol tek başına gelmezsen kız ölür dedi ve telefonu kapattı lanet olsun diye bağırmaya başladım çok korkuyordum masala bişey olucak diye.
Hadi abi gidelim ne duruyoruz dedi buğra olmaz benim tek gitmem lazım dedim siz kalıyosunuz olmaz abi seni tek başına bırakamayız dediler olmaz dedim ve hemen arabama binip uzaklaştım emirin konum attığı yere doğru hızlıca ilerliyordum.
••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••O kadar çok ağladımki gözlerimi hissedemiyordum artık kapının yavaşça açılmasıyla kendime gelip yeltelendim yine aynı çocuk gelmişti yavaşça yanıma yaklaştı ve kolumdan tuttu kalk hadi gidiyoruz çağan akıllı ve uslu olursa onunla birlikte gidiceksin sana zarar vermeyeceğiz korkma sadece çağanın gelmesi için bi sebebimizin olması gerekiyordu en büyük sebepte sensin şuanda hayattında en önemli konumda olan kişi sensin masal dedi kısık bir tonuyla esmer çocuk ne demek istiyorsun bırak kolumu beni çağan içinmi kaçırdınız kimsin sen diye soru üstüne soru sordum çok konuştun adım emir evet çağan içindi yeter bu kadar bilgi hadi kalk gidiyoruz dedi ve kolumdan sürükleyip arabaya bindirdi nereye gidiyoruz dedim çağanın geleceği yere uslu ve sakin bi kız ol yaramazlık yaparsan seni üzerim dedi emir sesimi çıkarmadım ve gideceğimiz yere kadar bekledim en sonunda gelmiştik çağanda ordaydı arabasının kenarına oturmuş elleri kafasında uzaklara dalmıştı çok korkmuş gözüküyordu benim için bu kadar endişelendimi gerçekten diye düşündüm hadi kalk dedi emir kalktım ve arabadan indim çağan diye bağırdım çağan sesimi duyunca bana doğru koşmaya başladı ama emirin adamları onu tuttu bırakın masalı diye bağırıyordu çağan bırakıcaz merak etme bırakıcaz ama geçen gece barda olanların hesabını sorup öyle bırakıcaz dedi sert bir şekilde emir şimdi hatırlamıştım onu geçen gün doğanla bardayken çağanın kavga ettiği çocuktu bu ne istiyordu çağandan bırak onu diye bağırdım ama dinlemiyordu benide tuttullar ve ödeşme zamanı çağan diyerek çağana doğru illerledirler hayır diye bağırdım ağzımı kapadılar çağan dedim ! ama fayda yoktu çağanı tutmuş dövüyorlardı resmen nolur bırakın nolur dedim ağlamaya başladım çağanı öldüresiye dövdüler bayılmıştı hadi kızıda bırakıp gidiyoruz ödeştik çağan bey diye kulağına fısıldadı emir bende defol hayvanlar gidin artık gidin diğeri bağırdım merak etme güzelim gidiyoruz dedi emir ve arabaya binip gittiler.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlık Çocuk
Ficção AdolescenteGeçmişi karanlıklarla dolu bir çocuğun geleceğin saf ve masum bir kız aydınlatabilecekmi işte hepimiz okuyup görücez birbirlerinden nefret eden iki genç kendilerini birden bire sonsuz bir aşkın pensesinde mi bulucak