BÖLÜM 7:

47 4 5
                                    

Berke kendisine sarılan Denize şaşkınlıkla baktı ve gülümseyip oda Denize sarıldı.
Bir sıcaklık hissetmişti.Denizin ona sarılması Berkeye huzur vermişti. Anlamsız şekilde gözlerini kapatıp kokusunu içine çekti. "Ne Oluyor bana?" dedi kendi kendine.. Denizden aniden ayrıldı. Denizin gözlerine baktı. Aralarında mesafe yoktu. "Saçmala Berke kendine gel.." deyip kafasını İreme doğru çevirdi.
Tuna tıpkı bir gölge gibiydi. Olayları uzaktan izleyen yorumlamayan aslında olayın tam ortasında kalan ancak hep arkada duran Gölge. Başını yavaşca yere eğdi. Dayanamıyordu kalbi istemsizce çok acıyordu. Avcunu sıkıca sıktı. Öylece kalakaldı.
İrem "Deniz nasıl geçti?" diye sordu. Deniz "Çok güzeldi. Kesinlikle geçtim sınavdan" dedi. Berke "Ne zaman açıklanacakmış?" diye sordu. Deniz "Bir saate açıklanırmış. O zamana kadar birşeyler yiyebiliriz kahvaltı yapmadım" dedi. İrem "Tamam yakında bir kafe var oraya gidelim hadi" dedi. Tuna başını yerden kaldırdı "Ben gelmesem daha iyi. Yapmam gereken işler var.." dedi soğuk şekilde. Berke "Tamam kendin bilirsin" diye cevap verdi Tunaya. Tuna "Görüşürüz" deyip yürümeye başladı.
Deniz Tunanın arkasından bakarak derin bir şekilde nefes alıp verdi. Kafeye doğru ilerlediler. Deniz duraklayıp "Beş dakika bekleyin hemen dönücem" deyip bir umut Tunayı bulabilirim düşüncesiyle koşmaya başladı. Kampüse çıkıp etrafa baktı. Tuna arabasına biniyordu. Hemen yanına koşup "Tuna!" dedi nefes nefese. Tuna başını çevirip Denize baktı "Efendim Maykıl?" dedi. "Teşekkür ederim sen olmasan başaramazdım" dedi. Tuna soğuk şekilde "Berkenin de çok yardımı olmuş. Hatta onun benden çok yardımı olmuş. Önemli değil sen dersi geçte yeterli" dedi ve arabasına bindi. Denizin cümleleri boğazında kilitlendi söylecek bir kelime dahi bulamadı. Tuna arabayı çalıştırıp gitti. Deniz arkasından bağırdı "Tuna dur! Tuna! Mavi beren bende kaldı!" arabanın arkasından koştu ama nafile Tuna onu duymamıştı.
Bulunduğu kaldırıma oturup bereye baktı "Ne yapacağım ben.." deyip bereyi çantasına koyup öylece kaldı.

İrem ve Berke Denizin yanına geldi. "Deniz iyimisin?" dedi Berke. "Evet.." dedi Deniz. Halbuki iyi değildi. Berke Denize elini uzattı "Hadi kalk" dedi. Deniz başını kaldırıp Berkeye baktı. Elini tuttu ve kalktı.

Deniz üçüncü simitini de yeyince "Sanırım doydum" dedi gülümseyerek. Berke ve İrem şaşkın şekilde Denize baktı. İrem "Üç simit yedin Deniz" dedi gülerek. Deniz gülümsedi. İrem "Ben bir lavaboya gidiyim" deyip kalktı.
Deniz ve Berke baş başa kalmışlardı. Berke Denizi izliyordu. Deniz Berkeye bakıp "Noldu?" dedi. Berke "Hiç birşey olmadı. Üç simiti nasıl yedin ona şaşırdım" dedi gülerek. Deniz "Ya utanıyorum şuan" dedi gülerek. Berke gülümsemesini bozmadan "Utanma ya normal bişey" dedi. Deniz gülümseyerek Berkeye baktı.
Berkenin gülümsemesi kendisine iyi davranması hoşuna gidiyordu. Kalbi değişik atıyor gibiydi.



GÖLGEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin