BAY GİZEM'DEN
Alışveriş merkezinde hızla ilerlerken karşıma bir kadın çıkmıştı çarpmamak için kendimi zorlasam da sonunda çarpmış elinde ki kahveyi üzerine dökmüştüm. Aslında üzülmüştüm durumuna ama bağırmaya başlayınca üzülmem gerekmediğini fark etmiştim.
"Ne yaptığını sanıyorsun ? Yürürken önüne bakmaz mısın sen ? Kahveyi içemedim bile, ki kıyafetlerim mafol..
Sözünü bitirmeden bana bakınca bir an neye uğradığıma şaşırdım bu gözler geçen gece deniz kıyısında gördüğüm gözlerdi, bir denizden daha derin kahverengi bir çift göz. Daha fazla dalmadan bu derinliklere, cevap verdim
'Gerçekten bana mı diyorsun ? Peki ya sen önüne bakıyor muydun ? Burada suçlu biri varsa o da sensin Cici Kız.'
Cici Kız dememe bozulmuş olacak ki kaşları çakıldı ve sinirli bir şekilde bakmaya başladı ve harbi nereden gelmişti aklıma böyle demek.
"Öncelikle bir kadınla nasıl konuşman gerektiğini öğren bu kadar küstahlık olmaz ki"
Sinirlenmek bir kadına anca bu kadar yakışır diye düşünürken kasadaki sorumlu gelip ortamı yumuşatmaya çalışıyordu daha doğrusu karşımda ki sinirli kadını yumuşatmaya çalışıyordu.
'Şimal hanım biz dökülen kahvenizin yenisini hazırlıyoruz lütfen gelip şöyle oturun'
Demek adı Şimal'di. Kendi gibi adı da çok güzeldi. Bir dakika ne diyorum ben yumuşamak olmaz hemen lafa daldım
'Bence de sen geç otur kahveni bekle cici kız seninle uğraşamayacağım'
"Sen fazla oldun ama benimle düzgün konuş yoksa.."
'Yoksa ne ? Gerçekten çok korktum cici kız' diyerek yandan pis bir şekilde gülümsedim ve arkamı dönüp uzaklaşmaya başladım. Bu yaptığımla hepten sinirlenmiş olacaktı ama sinirlenmesi hoşuma gitmişti ve zaten yapmam gereken işler vardı babamın yanına gidip bir kaç takım deneyecektim sanki başka derdim yokmuş gibi. Anlaştığımız mağazaya girip babamın yanına gittim.
'Nerede kaldın oğlum kaç dakikadır seni bekliyorum'
"Kusura bakma baba küçük bir aksilik oldu"
'Tamam, senin için bir kaç tane takım seçtim bile sen bunları denerken farklı modellere de bakarım'
"Kendi seçimlerimi kendim yapabiliyorum unuttun mu " dedim gözlerimi devirerek. Hiç oralı bile olmadı ve konuşmaya devam etti. Şimdi geçirdiğim bu dakikalar benim için koca bir ömür gibiydi. Mağazadaki sorumlular yardım ediyor bir çok takım gösteriyorlardı ne kadar zaman geçti bilmiyorum ama karar vermek zordu baya bunalmıştım o sırada tanıdık bir çift gözle karşı karşıya geldim. Dayanamayıp yandan bir gülüş attım. Beni görür görmez sinirleri bozulmuş olmalı ki yüzü bir anda asıldı. Bir kaşı havaya kalktı ve..
"Ne var çok mu komik ? Çok istiyorsan aynısını sana da yapabiliriz"
'Yok cici kız ben almayayım sana daha çok yakıştı'
Sinirden cevap vermek yerine ani bir hareketle arkasını dönüp çıktı mağazadan. Benim işime gelmişti çünkü buradan kurtulmanın yolu buydu. Ve neden bilinmez bir güç sanki beni onun peşinden gitmeye zorluyordu.
"Baba sen bakmaya devam et ben birazdan geliyorum" diyerek babamın cevap vermesini beklemeden çıktım mağazadan. Biraz etrafa bakındım tam başımı çevirdim ki son anda girdiği mağazayı gördüm ve peşine takıldım. Bir kaç bir şey aldıktan sonra kabinlere doğru gitmeye başladı bende arkasından yavaşça takip ettim. Kabine girince çıkması için beklemeye başladım. Kabinden çıkınca beni görmesi çok hoşuna gitmemiş olmalı ki hemen konuşmaya başladı daha doğrusu buna azarlamak denilebilirdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İNAN BANA
Teen FictionŞimal babasının intiharından sonra her şeyi ve herkesi arkasında bırakıp uzaklara gider orada ölmek isterken hayatın ona sunduğu ikinci bir şansa tutunur ve bıraktıklarını toparlamak için geri döner.. Tabi ki bu dönüş onun için kolay olmayacaktır. K...