It Began With A Bet

2.Bölüm

Yok artık.

Chanyeol ona tekrardan soracaktı.Bin dolar az bir para değildi.Pek arkadaş canlısı olmayan en yakın arkadaşına o paranın tamamını kaybedemezdi.
Evet, zengindi ama hala kendi sebeplerinden dolayı parasına da ihtiyacı vardı ve kesinlikle vermek istemiyordu ama bu en aptalca iddialarından biriydi ve Chanyeol bunu yapmak zorundaydı.Çünkü bu Kai'nin uzun bir zaman önce söylediği bir kuraldı.Bu büyük ihtimalle Kai'nin şu ana kadar sunduğu en zor iddiaydı ve Chanyeol bundan kesinlikle hoşlanmamıştı.

"S S(Sikeyim Seni),Kim Jongin." Ayağa kalkıp, ineğe doğru yönelirken söyledi.

"Cidden,Park Chanyeol ve sen Kim Jongin,konuşmalarınıza dikkat etmeniz gerekiyor gerçekten." Kyungsoo taze elmasını çiğnerken, söyledi.

"En azından Chanyeol kelimelerin tamamını söylemedi, rüyasında bile küfreden Kai'nin aksine." Sehun cevabı yapıştırdı.

Masalarında başka bir çocuksu kavga daha olmadan önce, Luhan kısık sesle bağırdı.

"Çocuklar! Durun! Kai..Söyle bana, Chanyeol nereye gitti?"

Kai omuz silkti ve konuşamayacağını vurgulayarak, ağzını gösterdi.Kyungsoo koluna vurdu, ama aşırı sert değildi, bunu yapmaya gönlü el vermemişti.

"Jongin, onu yutmada fazla zaman harcıyorsun.Al, biraz su iç ve yavaş olmayı kes."

Kyungoo çocuğa şu şişesini uzattı ve Luhan'a sorgulayıcı bakışlar attı.

"Ahh.Tekrardan konuşmak iyi hissettiriyor! Şimdi ağzım baya genişledi."Kyungsoo'ya bakmak için döndü.

"Ama ağzımı daha da genişleten şeyin ne olduğunu biliyor musun?"

"Tahmin et, BabySoo..Cevabı biliyorsun." Kai Kyungsoo'nun alevlenen yanağını öptü.

Tamamıyla utanmış ve kızarmış bir Kyungsoo tekrardan kafasına vururken(bu sefer baya sert bir şekilde) Jongin haykırdı.

"Kim Jongin! Kes sesini, söyleyecek misin ?"

Luhan görmeye alıştığı sahneyi görmezden geldi ve Kaiye önceki sorusunu tekrardan yöneltti.

"Bilmiyorum."Jongin başının vurulan kısmını okşarken,basitçe omuz silkti.

"Hayır,biliyorsun.Orayı gösterdiğini ve Chanyeola elinle garip harektetler yaptığını açıkça gördük." Luhan diretti,ne olduğunu öğrenmek için can atıyordu.Burnuna kötü kokular geliyordu.Ve Luhan berbat olsa bile o kokuya bayılırdı.

"Evet, Luhannie haklı.Sonra Chanyeol yerinden kalktı ve gitti.Bu yüzden, Luhanniem'e ne bilmek istiyorsa söyle, hemen!"

"Sehun, kaybol.Çok piçsin."

Kyungsoo kaşlarını çattı. "Sen de, piçsin ve bunu biliyorsun.Hadi, Chanyeolla aranızdaki şu seyi bize söyle."

"Hayır, hayır bebeğim.Ben piç değilim, seksiyim.Ve bu Chanyeolla benim aramda değil.Chanyeolla bir başkasının arasında."

Kai sırıttı ve kolunu bir prens gibi Chanyeol'un yöneldiği yere doğrulttu.

"Sadece izleyin ve görün.İzleyin ve görün."

Chanyeol son bir nefes aldı ve Baekhyun'un omzunu pat patladı.Bu sefer gerçekten ve gerçekten tamamen reddedilmemeyi umuyordu.Eğer reddedilirse cüzdanı ve onuru yaralanacaktı.

Birinin ona dokunduğunu hissetmesi üzerine, Baekhyun arkasını döndü ve anında gözleri büyüdü.

Oh hayır, şimdi değil.O kadar da hazır değildi.