10. Bölüm: Kına Hazırlıkları

294 20 4
                                    

Ali'nin Ağzından

Bu. Piç. Selin'e. Güzelim. Mi. Dedi.

Sinirle sağ tarafıma dönüyorum. Aha! Bu sefer yaktım seni Rüzgar!

Hızlıca sırıtarak bize bakan meymenetsiz suratına bi yumruk geçiyorum. Selin bi çığlık atarak yanıma koşuyor.

"Alii! Bi sakin ol!"

Selin'i dinlemeyip çocuğu zevkle dövmeye devam ediyorum. Rüzgar ise benim her yumruğum ile kahkaha atıyor.

Sadist.
Rüzgar dimi?
Bence sensin sadist.
Ben en azından döverken keyif alıyorum, adam dövülürken keyif alıyor.
Ha doğru. Mantıklı.

Nihayet birkaç arkadaş ve Selin bizi ayırmayı başarıyor.

"Aşkım tamam sakin. Öldürecektin çocuğu!"

"Gebersin piç herif!"

Selin gözlerini deviriyor. Bende lavaboya gidiyorum. Oha lan adamı o kadar benzettim yüzümde en ufak çizik yok. İşte Ali Mertoğlu farkı.

Bi de şu egon olmasa.
Ben egolu değilim, mükemmelliğimi dile getiriyorum.
Tabi tabi.
İç ses. Defol.

İç sesim defolurken sırıtıp saçlarımı düzeltiyorum. Kahretsin çok yakışıklıyım!

İç sesim konuşmaya başlamadan onu susturuyorum. O nasıl oluyosa?

İçeri tekrar geçiyorum ama Selin'i göremiyorum. Çok geçmeden sahnede olduğunu fark ediyorum. Şarkı mı söyleyecek acaba? Mikrofonu eline alıyor.

"Arkadaşlar az önceki tatsız olaydan dolayı çok özür dilerim. Fakat partimiz burada sona erdi. Hepinize geldiğiniz için çok teşekkür ederim, umarım güzel vakit geçirmişsinizdir!"

Bende birkaç söz söyleme gereği duyunca hızla sahneye çıkıyorum.

"Gerçekten benim hayatımda geçirdiğim en güzel doğum günlerinden birisiydi, çok teşekkürler! Ve şu kavgaya gelirsek... Ee artık bizim bekarlığa veda partimiz yapıldı, hala benim biricik sevgilime asılıyor. Beyler siz olsanız siz de yapardınız. Neyse o olay için kusura bakmayın, iyi geceler dilerim!"

Alkışlarla sahneden el ele iniyoruz. Kalabalık yavaş yavaş dağılmaya başlıyor. Savaş ve Nazlı da yanımıza geliyor.

"Abi adamı ne yaptın öyle be? Yüzü kandan görünmüyordu."

Savaşın sözleri üzerine sırıtıyorum.

"Ee kardeşim Ali Mertoğluyum ben!"

Savaş bana gülerken, kızlar çoktan dedikoduya başlamış bile!

"Ay Nazlı o cadaloz Didem ne giymiş gördün mü?"

"Evet ya pantolon kazak giyseydi daha şık olurdu! Ne o cıvık sarısı turunculu yeşilli!"

"Valla kızın güzelliğine yazık oldu!"

Ah kadınlar, hemen dedikodu eleştiri.

"Savaş yarın bize bekliyorum seni. Şu bana aldığın oyunları deneyelim."

Savaş başını sallıyor. Selin de Nazlıya dönüyor.

"Arıza yarın bizde alışverişe gidelim mi? Raporum yarından sonra bitiyor."

"Oluur, bende okuldan yırtarım."

Beraberce arabaya biniyoruz. Önce Savaşı evine bırakıyorum. Daha sonra evi yol üstünde olan Nazlıyı bırakıyoruz.

ZORAKİ EVLİLİKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin