Her sabah olduğu gibi annemin kurduğum alarmdan daha önce başlayan sesi güne merhaba dememi sağlıyor. 'Kızım kalk hadi hep geç kalıyorsun. Birgün de bekletme şu servisi' yatağın içinden çıkmaya pek niyetim yoktu ama gerçektende her sabah Ali dayıyı beklettiğim aklıma da gelince kalkmam gerektiğini farkettim. 'Tamam anne kalkıyorum' yataktan hızlıca kalkıp elimi,yüzümü yıkadım. Okul formalarımı üstüme geçirip, hızlıca ders kitaplarımı çantama sıkıştırdım. Her ders için özenli defter tutmayan biri olduğum için elime gelen mor kapaklı defteride çantamın içine koyup sırtıma taktım. 'Anne ben çıkıyorum hadi öptüm' annem kaşlarını çatarak bana baktı 'Her sabah dicem sana dimi kahvaltı yap diye' annemin yanına yaklaşıp yanağına bir öpücük kondurdum. 'Bak ettim' annem ne oldunu anlamadan fırsat bu fırsat diye hızlıca ayakkabılarımı giyip dışarı çıktım. Evin hemen ilerisinde bekleyen servisin yanına koşarak geldim. 'Gün-gün-gün günaydın ayyy nefes alamıyorum' Ali amca gülerek aynadan bana baktı. 'Sanada sanada' servisin en arka koltuklarında duran Büşra'ya bakıp 'Sanada günaydın Büşüşüm' deyip yanına oturdum. Okulumuz pek uzakta sayılmazdı ama o kadar çok uykum vardı ki şuan bu fırsatıda değerlendirip başımı büşranın omuzlarına koydum.Gözlerimi kapatmamın 5-10 dk ardında Büşra'nın sesi ile göz kapaklarımı yavaşça aralayıp etrafa baktım . 'Şitt Gökçe kalk hadi geldik'. Başımı Büşüş'ün omuzlarından kaldırıp etrafa baktım serviste kimse kalkmamıştı. Çantamı sırtıma takıp servisten indim 'Dersimiz neydi Büşüş' Büşüş suratını büzerek 'Kimya' dedi. İçimde çığlıklar kopmaya tam başlıcakken Kaan'ın sesiyle bir anda içimdeki herşey beynime çıkıp mikserde karıştıktan sonra bir anda bütün kan damarlarıma hücum etti 'Günaydın kızlar' gülümseyerek Kaan'a baktım. 'Sanada günaydın' Kaan gülümseyip merdivenleri 2'şerli çıkarak hızlıca sınıfa gitti. Büşra gülerek bana bakıp merivenleri çıkmaya başlayınca bende arkasından Kaan'ın merdivenleri 2'şerli çıktığı gibi çıkıp sınıfa girdim. Bizim sınıfa girmemizi sanki beklermiş gibi çalan zil sesinin ardından 'kimya kimyaaaa' teorisine sığınıp kafamı sıraya gömdüm. Hoca sınıfa girip derse başladığı sırada yan sırada oturan büşranın kağıda birşeyler yazıp atmasıyla hemen yalandan dersi dinleme moduna geçtim. Hoca arkasını her dönüşte gülüşerek birbirimize attımız kağıtlar havada uçuşurken hoca aniden arkasını döndü gözlerime dikkatlice bakıp hızlı adımlarla yanıma geldi. 'Kızım ver bakıyım şu kağıdı.' hemen defterimiz arasından geçen kimya dersi için çıkardığım notları açıp hocaya gösterdim. Notlara birkaç kez göz gezdirip tahtada soruyu çözmeye giden hocanın arkasından Büşrayla birbirimize bakıp güldük Büşüşle konuştumuz kağıdı cebimden çıkarıp son yazdığım cümleye baktım ' KAAN'I ÇOK SEVİYORUM :) ' hocanın birdaha yanıma gelip gerçek kağıdı almaması için kağıdı cebime koyup dersi yalandan dinliyormuş gibi yapmaya devam ettim...
Okulda hani bazı günler hızlı geçer ve bizde ohaa ne ara okul bitti derizya işte o günlerden birini yaşıyor olmalıydım ki Oha ne ara son dersin tenefüsüne girdik cümlesini kullanabilmiştim. Çok susadığım için son kalan tenefüsüde Büşüşle kantine girmek için harcamıştım. Kantinci abinin suyu elime vermesiyle hızlıca açıp kana kana suyu içmeye başladım. 'Yavaş kanka boğulcan yavaş' Büşüşe gülerek bakıp bişe olmaz anlamında kaşlarımı kaldırıp kantinden çıktık. Sınıfa gidince sıraya kafasını koyup, ellerini karnının üstüne koyan Kaan dikkatimi çekti. Yavaşça yanına yaklaşıp şişenin dibinde kalan bir kaç damla suyu uzun ve yumuşacık görünen saçlarına damlattım. 'Yaa Gökçe napıyosun bi git ya Kaan'dan böyle bi tepki beklemediğim çok şaşırmıştım 'Kaan sen iyimisin' Kaan şaşırmış suratıma bakıp tekrar kafasını sıraya yasladı 'Karnım ağrıyor hepsi bu' buruk bir tebessümle Kaan'a baktım dışardan gülerek bakmama rağmen içimden geçen gerçek duygular şu şekildeydi( ayy yerimmm,şaçlarını yastık yapmak istiyorum,kalbimm beynimde atıyor,Kaannn,Karnına güneşi bağlarsam ağrısı geçer mi???)Kaan sıraya kafasını gömünce,sabah ilk ders saatlerinde giydiğim hırkayı askılıktan alıp Kaan'ın sırtına koydum. Kaan kafasını kaldırıp gülümsedi tabi o gülümseyince bende hafifçe gülümseyip sırama geçtim. Son dersimiz biyolojiydi biyoloji dersini sevdiğim için dersi sıraya kafamı gömmeden güzel bir şekilde başarıyla tamamlamış bulunmaktaydım. Çıkış zili çalınca hızlıca Büşüşle birlikte servise doğru koştuk. Yer kapmanın mutluluğu içinde kafamı koltuğun arkasına yaslarken aklıma hırkamın Kaan'da kaldığı geldi. Şimdi gitsem Kaan'ı bulmayacağım için mecbur hırkayı alma işi yarına kalmıştı. Sabah olduğu gibi başımı Büşüşün omuzlarına yaslayıp telefonda dolaşmaya başladım. Arabada çok telefona bakınca midem bulandığı için telefonu kapatıp gözlerimi yumdum. Servis kapısı açılınca kendimi hızlıca dışarı atıp nefes almaya çalıştım 'İyimisin knk?' 'İyiyim Büşü iyiyim' Büşra elini elime tutup üşümüssün neden verdinki hırkayı sen diye beni küçük çaplı bir azara maruz bıraktı. Gülerek büşraya bakıp sarıldım 'Knk görüşürüz ben eve gidicem tamammı' Büşra'da bana sarılıp 'Tamam' dedi
Eve gidince üstümü değiştirip rahat pijama takımımı üstüme geçirdim. Bugün gerçekten çok uykum vardı o yüzden yatağıma girip uyumaya karar verdim.Tam gözlerimi kapatcağım esnada aklıma kimya hocasına not kağıtlarımı verince olan tepkisi aklıma gelince yatakta azcık dönüp güldüm taki aklıma gerçek not kağıdının hırkamın cebinde kaldını hatırlayana kadar...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Belki De.,
Teen FictionNasıl gittiklerini görmeyelim diye vardır belki de Göz kapakları...