AŞK VE TÖRE

9)ONU BULUCAM

Murat'ın ağzından

Edirne'ye gidip hemen bi otel ayarladim. Sıla'yı aradığımda
'Aradığınız numara kullanılmamaktadır' gibi şeyler duyduğumda sinirden patlamak uzereydim.Rojda elinde telefonuyla ağzını kapatmış bana bakıyordu. Hemen yanina gidip telefonunu aldım. İnstegram da Rojda'nin abisi Silayla birilikte uyurkenki resmi atmış üstüne de

Tatlı Cadim.Karimm

Yazmıştı. Gözlerim kararırken olduğum yere çöktüm.Rojda da benle birlikte yere oturmuştu.
"Sakin ol Murat belki de birbirlenirini seviyordurlar.Baksana resme"
Sinirlerime hakim olamayıp Rojdaya bağırdım.
"ÇOCUK OYUNCAĞI MI SEVMEK?NERDE GÖRÜLMÜŞ BİRİNİN İKİ GÜNDE BİRİNİ SEVDİĞİ?"
Rojda bağırmamın etkisiyle sıçramıştı. Ama onu bile gözüm görmüyordu artik.Hemen yanımdan kalkıp banyoya gitti. Herşeyi mahvetmiştim.Kardeşimin hayatını mahvetmiştim.O asla tanımadığı yerde,tanımadığı insanların arasında tanımadığı bi insanla evlenemezdi.Telefonumun çalmasıyla hafif yerimden dogrulup cebimden telefonumu çıkardım.Ekranda
  Burak arıyor...
Yazısını görünce hemen açtım
"Alo.abi.... Sıla...."
Devamını getiremeden ağlamaya başladı. Burak ağlıyorsa çok kötü bişey oldu demektir.Yoksa
Allahım nolur düşündüğüm olmasın. Nolur Sıla kendine kıymış olmasın
"Burak noldu Sıla'ya?"

"Abi Sıla'yı kaçırdılar."

"Ne demek kaçırdılar. Lan sen ne bok yiyodun Sıla kaçırılırken?"

"Abi Sıla kaçacakmış.Yani gece evden kaçmış ama sonra Sıla'yı kaçırmışlar"
Telefonu duvara fırlatıp onumde ne varsa kırıp dökmeye başladım.Rojda banyodan çıkıp yanıma geldi
"Noldu Murat?Kim aradı? Ne dedi?"

"Sıla'yı kaçırmışlar.Rojda hemen hazırlan Mardin'e gidiyoruz.
"
"Murat nasıl gideriz.Biz kaçali kaç gün oldu?Ya sana birşey yaparlarsa"

"Sence ben kendimi düşünecek durumdamiyim Rojda"

"Tamam ben hemen valizleri hazırlıyorum"

"Valizlere gerek yok.Küçük bi çantaya ne kadar kıyafet koyabiliyorsan koy.İhtiyacımız olursa oradan alırız"

Rojda cantaya kıyafetleri koyarken onu izledim.Bugüne kadar hiç 'ben' demedi hep beni düşündü. Bende ona hayvan gibi bağırdım. Rojda yanıma gelince elini tutup o kaybolmak istediğim gözlerine baktım
"Rojdam seni kirdiysam özür dilerim.Ama bu hayattaki tek ailem o benim.Konu Sıla ve sensen akan sular durur"
Rojda gulumseyip boynuma sarıldı. Bende sarılmasına karşılık verirken kokusunu içime çektim.Geri çekilip, elini tutup odadan çıkardım. Önümde kim durursa dursun O Mirza'yi kimse elimden alamayacak.

Sıla'nın ağzından

Uyandığımda etraf kap karanlıktı. Yerimden doğrulmaya çalışırken acıyla inleyip tekrar oturdum.Lanet olsun boş betonun üstünde kim bilir kaç saat yatmıştım.Her yerim ağrıyordu. Kapı gıcırdayarak açıldığında soğuk ifademle adamın yüzüne baktım
"Vaayy prenses sonunda kalktı demek."
Yok geri zekalı kalkmadim gözüm açık uyuyom.
"Acıkmadın mı sen?"

"Sana ne"
Adam buz gibi sesim karşısında ilk başta sasirsada hemen kendini topladı
"Sert kız. Severim"
Vay ben senin sevmene...
"Akıllı olursan seni Mirza'yla konuştururum.Özlemiştir şimdi seni kocan."
Cevap vermeyip yüzüne baktığımda telefonunu çıkarıp birkaç tuşa bastı.Etrafa bakındim burdan kacmak için işime yarayacak hiçbirşey yoktu. Küçücük bi pencere-ki pencereyi de siyah bi tülle kapatmışlar- Ve küçük tuvaletten ibaretti.Adamın yanıma oturmasıyla kafamı o tarafa çevirdim.
"Alo.Mirza nasılsın?"