"Size nasıl yardımcı olabilirim efendim?" diye sordu. Yorgun gözüküyordu.
"Çıkış yapmak istiyorum."
Başını salladı ve gereken işleri yaptı. Kaç saat çalışıyor acaba bu. Gerçekten yorgun gözüküyor. Okulda da yattı bugün. Acaba sorsam mı? Yok ya bana ne kendi bilir.
"Kaç saat çalışıyorsun?" hay ben benim ağzıma.
"Anlamadım?" dedi şaşkınlıkla.
"Burada kaç saat çalışıyorsun ve neden?"
"8 saat. Burada kazandığım paraya ihtiyacım var." dedi
"Haftada kaç gün çalışıyorsun?"
"7 gün haftasonlarında 10 saat çalışıyorum. Bu seni niye ilgilendiriyor?" sordu şüpheyle.
Bende onun bu kadar çalıştığına şaşırıyordum. O bir öğrenci. Maddi durumu bu kadar mı kötü ki bu kadar çok çalışıyor? Yağız sırt çantasıyla yanıma geldiğinde oğlana bir teklifi ettim.
"Sana bir iş teklifim var. Bir arkadaşımın Barı var buralarda. Beni Ares gönderdi dediğinde seni hemen işe alırlar ve burda kazandığının üç katını verirler sana. Hem sadece haftasonları çalışırsın hafta içinde de istediğin zaman gelebilirsin. Kabul ediyor musun?"
"Bana niye yardım edesin? Hem Ares kim beni o oraya göndermediğini anlarlarsa ne olacak?"
"Sana yardım etmiyorum sana sadece daha iyi bir iş sunuyorum. Hem anlamazlar sen onu bana bırak. Kabul ediyor musun etmiyor musun?"
"Tamam. Ne zaman başlıyorum?"
"Hafta sonunda gelirsin. Okulda sana detayları anlatırım." diyip oradan uzaklaştım. Yağız arkamdan geliyordu. Dışarıya çıktığımızda beni durdurup kendisine çekti.
"Tanımadığın insanlara niye iş teklifi yapıyorsun Berrin?"
"Aynı sınıftayız. Yanımda oturuyor. Bu kadar benim için yeter."
-------------------------------------------------------
Dedemin evine gelmiştik. Yemek masasında oturup sessizce yemeğimizi yedikten sonra salona geçmiştik. Televizyonun önünde oturuyorduk."Dede?"
Bana devam etmem için baktı.
"Hani bizim bir barımız vardı ya buralarda..."
"Hayır izin vermiyorum." diye bana karşı çıktı.
"Daha ne istediğimi bile söylemedim."
"Oturun oturduğunuz yerde bu yaşta ne barı?" Noluyor ya bu adama?
"Dede ne diyon sen Allah aşkına? Ben bir tanıdığım için orada haftasonlarında iş var mı diye soracaktım."
"Haa... yani siz bara gitmeyecek misiniz şimdi?"
Başımı olumsuz anlamında salladım.
"Tamam gelsin çalışsın ne zaman isterse." dedi.
"Dede ben ona şimdiki çalıştığı yerde aldığının üç katını alacağını söylemiş olabilirim." dedim birazcık ama sadece minnacık bir şekilde mırıldanarak.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karaer'ler
Roman pour AdolescentsBir hayal et: Tek çocuksun, gençsin 16 sin, Annen birden sana birşey demeden kayıp oluyor, Babanı tanımıyorsun, Annenden hariç sadece deden var, yani bundan anlayacağın ortalık da kaldın! Nasıl hissederdin? Kötü değil mi?! Peki yeni bir okula başlam...