Dayanamayıp biraz daha yaklaştım.Gokçe'nin sarf ettiği sözler merakımı daha da uyandırdı.
"Nasıl yani bunun başka bir çözümü yok mu???"
"......"
"Kaç para peki??"
"......"
"Ne!! Nerden bulacağım ben bu parayı"
"......"
"Ya kadın kanser niye bu kadar para istiyorsunuz!!
Duyduklarım Amerikan filmlerini aratmıyordu.Gökçe'nin annesi kanserdi ve para arıyordu.Kızın bu yaşta uğraştıklarına bak.Onunkinin yanında benimki oldukça rahat kalıyordu.İçimdekileri yarım kesmek zorunda kaldım çünkü Gökçe kapıyı açtı ve basıldım
"Napıyorsun sen??"
"Ya şey ben.."
Hemen bir şey uydurmam gerekiyor derken kafamdaki ampulün yanması çok uzun sürmedi
"Gökçe ayağımı sehpaya çarptım. Çok ağrıyor!!"
"AFERİN!! Bende tam bir şeyler düzgün gidiyor diyordum.Hayat akışımızı normal haline getirdin.Neyse sen içeriye geç bende buz getireyim."
Acaba Valideye söylesem karşılarmı acaba??.Bence karşılar. Anne annenin halinden anlar sonuçta.Aynı zamanda paranın miktarını bilmiyordum.En iyisi eve gidip bir şeyler düşünmekti.Bu para bulunmalıydı.Annesi ölürse Gökçe'yi toparlayamazdık.Hemen ayağa kalktım ve kapıya doğru yol aldım.Arkamdan hemen de Gökçe seslendi.
"Nereye gidiyorsun???.Daha buzu yeni koyduk."
"Ya incinmiş herhalde.Ağrımıyor artık.Neyse hadi bay bay."
"Ama..."
Cümlenin sonunu beklemeden kapıyı çektim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tesadüf Aşk #Wattys2017
Teen FictionBir yanda çok zengin yakışıklı Can diğer yanda hırçın ve aşık olmaktan korkan Gökçe ve ikisini buluşturan tesadüf aşk...