Haftasonu oldu ve ben hemen uyanıp giyindim sonra Dolunay'ı uyandırdım ve o da giyindikten sonra zaten dün akşam annemden izin aldığımız için not bırakıp çıktık.
Yolda Su ve Kumsal'ı da aldık ve Mert'in verdiği adrese gittik. Kapıyı Nisa Teyze (Mert'in annesi) açtı. Nisa Teyze bizi karşısında görünce en başta biraz duygulansa da sonra hemen toparladı ve hepimize teker teker sarıldı.
Bize Mert'in odasını gösterdi ve uyuduğunu söyledi. Ben aklıma gelen planı gerçekleştirecekken kimse benim Mert uyuyor diye kapıyı yavaşça açıcağımı düşünmemişti bu yüzden şaşırmadılar. Ben kapıyı alacaklı gibi açıp "kalk kalk kalk" diye bağırdıüımda Mert'ten beklenmiycek bir şekilde kalktı ve "Hazırım Komutanım" dedi. Biz her ne kadar en başta şaşırsakta sonra hepimiz kahkaha atınca Mert ne olduğunu anlamış olacak ki yastığı suratıma attıyordu ama ben mükemmel hareketlerimle kaçtım ve yastık Dolunay'ın suratına geldi. Dolunay bunu hiç beklemediği için yere yapıştı ve Mert onu kaldırmaya çalışırken Su, Kumsal ve ben anırarak kahkaha atmaya başladık.
Mert Dolunay'ı yerden kaldırdığında hep beraber karnımız ağrıyana kadar güldük. Sonra bi kafeye gitmek aklımıza geldi ve Beyza'nın kafesine gittik.
Mert diğer erkekler gibi değildi alışverişe gitmeyi severdi. Bizde okulda bi kostüm partisi vermeyi düşündük ve onun için malzemeler aldık. Bi bi plan yaparsak zaten bütün okul gelirdi. Bu yüzden bütün okula mesaj attım.
Cumartesi günü akşam 10.00 da kostüm partimiz vardır. Bütün okulu bekliyoruz. Mesajımı attıktan sonra alışverişe devam ettik ve herkes köstumünü aldı.
Ertesi gün~~~
Bu sefer Dolunay benden önce kalktı ve "Geceee" diyerek üzerime atladığında annemin odada olmadığını tahmin ederek "ne var amına koyıyım" dedim. Dolunay kafamın altından yastığı aldığında suratıma kapatıcağını tahmin ederek "O yastığı suratıma kapatırsan ağzına sıçarım senin" "Ay iyi be off"
Dolunay ile olan küçük kavgamızı bitirip kahvaltıya indik. Kahvaltıda tabiki olmazsa olmazım Nutella aşkım vardı. Hemen kahvaltımı yapıp telefonuma baktım. 393 mesaj hepsi de partiyle ilgili gelicekleri not ettim ve okula gittik.
Okulda Su, Kumsal ve Mert bizi bekliyorlardı. Hep birlikte sınıfa çıktık ve Mert'in bizim arkamızdaki boş sıraya geldiğini öğrendim çok sevindim. Koca götlü Hafize karısı sınıfa girince dersin mat olduğunu öğrendim yine. A aaa bizim projeler vardı. Daha hoca konuşmadan parmak kaldırdım. "Buyur kızım" "Hocam hani bizim proje ödevlerimiz vardı ya Mert aş- arkadaşım da bizim grupta olabilir mi?" "Tabiki kızım. Bu arada proje ödevleriniz haftaya cuma unutmayın." Dedi ve derse başladı. Tabi ki dersi dinlemedim. Bütün ders yine resim çizdim. Zil çaldığında hemen Mert bana döndü ve "kızım ne projesi deli misin sen?" "Evet deliyim. Bilmiyo muydun?" "Off Gece kızım zaten matematiği sevmiyom bide sen başıma proje ödebi çıkarıyon" "Olum ödevi sen yapmazsın biz yaparız sonuna da adını yazarız olur biter" "Peki Gece ama adımı yazmazsan senin bütün dönem tikinle oynarım ona göre" "Tamam aşkem" Dedim ve fen hocasının delici bakışlarıyla karşılaştım. "Hocam şey yani arkadaş olarak yanlış anlamayın" diye saçmaladım. Hoca bana 'yemedim ama işim var' bakışını atyı ve derse başladı. Ben tabi yine arka sıralarda oturduğum için resmime devam ettim. Sonunda resmim bittiğinde kafamı kaldırdığım gibi hocanın 'sen kimsin de benim dersimi dinlemiyon?' ve sınıfın da 'aha şimdi hoca bunun ağzına sıççak' bakışlarına maruz kaldım.
Hoca daha fazla dayanamayıp "ver bakıyım şu dersimi dinlemeyip çizdiğin resmi" dedi. Ben ise pek mükemmel olan resmimi hocaya verdim.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Hoca resmi inceleyip "İyi güzel. Güzel olmasaydı seni dersten atardım." dedi ve bütün sınıfın hoca beni azarlıcak fikirleri yıkıldı yerine ne çizdi merakları başladı. Zaaaaa. Merak etsinler banane. Çatlasınlar meraklarından. Zaten bi tek bizim kızlar merak etmiyo. Çünkü çizdiğim bütün resimleri biliyorlar. Mert'te bi kaç tanesini biliyo. Zil çaldığında bütün sınıf başıma toplandı ve herkes resmi sordu tabi ki şartım olucaktı "Partiye herkes geliyo mu?" diye aorduğumda herkes "EEVVEETT" dedi ve bende resmi gösterdim. Mert yanağımı öpüp "becerikli sevdiğim benim" dedi ve o arada Erim Mert'i gözleriyle dövüyodu. Bu çocuk ne yaşıyo abi yaa? Abi demişken len kaç gündür abim nerde benim. "Dolunay len abim nerde benim?" "Mal o benim de abim. Ayrıca abim İstanbul'da ya geri zekalı" "Benim niye bundan haberim yok kardeşim" "Sen o arada uyuyodun ve 'kalkmıycam' dedin bizde abimi sensiz uğurladık kardeşim" diye konuşurken birden kafamızı "Siz ikiz misiniz?" diyen Emir'e çevirdik. Herkes aynı anda "EVET" dedi. Bize gerek kalmadan.
Kendimi çok gereksiz hissettim şimdi. Emir "bizde ikiziz" dediğinde yine herkes "BİLİYORUZ" dedi. Emir bi anlık şaşkınlığını gizleyemezken herkes beni gösterdi. "Siz gelmeden önce tabiki araştırdım" diye durumu açıklayınca anladı.
Okul bittiğinde Mert ile eve giderken Erim'in bakışları dikkatimi çekti ve aklımdaki soruyu sordum. "Sen Mert'i kıskanıyo musun?" "Hayır. Neden ki?" "Biz ne zaman yakın olsak Mert'e öldürücü bakışlar atıyon" "Sana öyle gelmiştir" "O zaman ben aşkemin yanına gidiyom"
Dediğimde beni kolumdan tutup kendine çekti ve beni o dünyanın 9. harikası dudaklatıyla buluşturdu.(dünyanın8. harikası tabiki ATATÜRK) Ben beni öpmesinin şokunu atlatamadan "Benimle çıkat mısın?" dediğinde suratına yumruğu çaktım. Benim de elim ağırdır yani bi ara çovuğa acıdım sonra beni bütün okulun önündr öpmesi aklıma gelince yaptığımın doğru olduğunu anladım. "Ne vuruyon be kızım?" "Sen beni neden öpüyon lan" "ÇÜNKÜ SENİ SEVİYORUM" Diye bağıra bağıra konuştu sonlara doğru sesi kısılmıştı biraz ve soluk soluğa kalmıştı. Ben ise ne diyeceğimi bilmiyordum. Sonuçta onu sadece bi kaç aydır tanıyodum. Ama iyi birisiydi. Bizim okula gelmeden önce epeyce bi süre araştırmışyım onu. Bu yüzden bende bütün okuln önümde "EVEETT!!!!" diye bağırdığımda beni kollarının arasına aldı ve bedenimi bedenine yapıştırdı.
*********** Yine kısa oldu sorry. 5. Bölüm daha uzun olcak. Vote ve yorumlarınızı bekliyorum.