Gereksiz Ve Boş Bir Yük !

593 54 32
                                    










      Gözlerimi sessiz bir odaya açtığımda kimsenin yanında olmadığını fark etmek geç olmamıştı.İçim biraz olsada yanarken yarı karanlık odanın kokusundan hastanede olduğumu anlamıştım. Yatakta hafif bir şekilde doğrulurken kolumda hissettiğim acı le yüzümü bürüştürdüm.Kolumda ki serum ve acıyan bir kalbim vardı beni hastanede bırakıp gitmiş olmazdı di mi? Bu düşüncelerim içimi kemirirken acılan kapıdan içeriye girene ilişti gözlerim.


Soğuk bakışlı sert yüzlü hatları içimde fırtınalar  koparan ile göz göze geldiğim kişi Mehmetti.Kaşları çatık ve oldukça da gergindi bu durum canımı sıktı kesindi. Bu gün sırf ona inat dışarı çıktığım için izin gününde benimle uğraşmak zorunda kalmıştı.Gözlerimenden bakışlarımı çekip kekelerek de olsa

-Öz..zür dilerim diyebildiğim. Gözlerimi gözlerine diktiğimde sert,soğuk ve bir o kadar da elinde kalacakmışım gibi hissettiren bakışları beni bulmuştu. Ruhumu sömürürcesine canımı yaksa da sert bir sesle,

-Hangisi içi ? dedi.Haklı hangisi için özür dilemiştim ben. Bu soruya cevap vermeyi o kadar çok istesem de bu sorunun ağırlığından küçüldükçe küçülmüştüm. Her ne kadar ona sinir olsam da kendimi riske atmıştım. Sadece beş dakika geç kalmış olsa şuanda aldığım nefes bana haram olacaktı.Tükenmiş sesimle

-Her şey için desem de bir haydasın olmayacak biliyorum.Bunun için çok özür diler...

-Biliyor musun artık yaptığın yada söylediğin hiç bir şey umrumda değil Azra !Ben sana her ne kadar o pezevenkte uzak dur desem de sen ona daha yakın oluyorsun ve ben bundan sonra senin hayatını kurtarmıyacam.dedi.Çatılan kaşları daha fazla çatılırken bana yolladığı bakışlarıyla diriltip tekrardan öldürtüyordu.

Mehmet dışarıya bıraktığı derin bir nefes ile odamın içinde bulunan tekli koltuğa oturdu. Odamın kapısı açılmasıyla içeriye giren zenci bir hemşire ile Mehmet oturduğu yerden bağırması bir olmuştu.

-Koskoca hastanede bundan başka hemşire yok mu ? dedi son derecede çıkan kızgın sesi ile hemşireye olan öfkesini anlaya biliyordum.Gözlerim Mehmet ile hemşire arasında gidip geldi.

-Sizin burada olmamanızzz gerekiyor. dediğinde Mehmet  duymamazlıktan geliyordu. Hemşirenin yakından asılan yaka kartından hastane adına baktığımda askeri bir hastane olmasından dolayı sıkı kurallara sahipti.


Hemşire mırıldana mırıldana yanıma gelip kolumdaki damar yolunu çıkartması ile istemeden olsa da yüzümü büzüştürdüğümde Mehmet oturulduğu yerden kalktı.

-Yeter artık Allah aşkına bu hastaneninim nasıl bir kapasitesi var nesin sen ilk okul mezunu mu ? Basit bir damar yolunu takacam diye kızın kolundaki damarları patlattın şimdi ise çıkaracağım diye yırtacaksın. İnsan  hayvan değil! dedi son derecede haykırarak çıkan sözleri gözlerim açılırken hemşire Mehmet'i duymazlıktan gelip işine geri dönmüştü.

Şok gözlerimle Mehmet'in gözlerini bulmama ile ellerini belinden indirerek seri adımlarla dışarıya çıkıp kapıyı çarpmıştı.Daha önce onu hiç bu kadar öfkeli görmemiştim. Hemşire koluma bant yapıştırırken meraklı bakışlarımla ona sordum.

-Neden bu kadar öfkeli. diyerek hemşireye baktığımda tebessüm ederek bana baktı.

-Hastaneye geldiğinizde yarı baygındınız geçirdiğiniz kriz sevgilinizi son derecede telaşlandırdı. Ve tabi damarlarınız çok ince olduğundan da damar yolunu bulamayıp bir den fazla iğne sokmamızla sevgiliniz delirdi. Sevgiliniz siz çok seviyor. deyip odadan çıkarken ister istemez tebessüm etmiştim.

Gün IşığımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin