Yakma Beni !

645 44 129
                                    





Benim aşk hikayem Aşk uykusu yeni bölümü ileri ile yayınlandı !!!Sonu olmayan bir aşk mı okumak istiyorsunuz o zaman buyurun ? Aşk Uykusu'na



Arabadan inip telefonuma baktım. Hala buradaydı ne olduğu belli olmayan mekanın önündeydim. Otomatik kapı açılıp içeri girdiğim de sessizlik iyice canımı sıkmıştı. Belimdeki silahımı kontrol edip cebimde bulunan muştayı parmaklarımın arasına geçirdim.

Koridorda yankılanan sert sesler duymamla bir an afallasamda parmaklarımın arasındaki muştayı iyice sıktım.Azra'nın burada ne işi vardı ?

Koridorda sessiz ve temkinli ilerledikten sonra,beyaz ışığın yandığı geniş soğuk kocaman bir alana çıktım. Beyaz kuğular gibi buzun üstünde ayrı bir ahenkle kayıyordu.

Soğuk  buzun üstünde kayarken ısıttığına emindim. Her ne kadar ona olan öfkem geçmesede şu anki dalgınlığı ve kırılganlığı boynu bürük kuğu gibi yapmış olduğu hareketler yetmiyormuş gibi kırgın olduğu her halinden okunuyordu.

Yüzüme sebebi olmayan bir tebessüm yerleşerek onu izledim.Tam on iki yıl önce sekiz yaşındayken Buse ablam geçirdiği krizleri önlemek adına onu buz pateni kursuna yazdırmıştı.Başlarda hafif morluklarla atlatırken sonralara doğru profesyonelleşmiş sadece sinirli ve kırgın olduğun da gitmeye başlamıştı.

Şuanda ise buraya geldiğimizden beri ilk defa gelip kayıyordu.Derin bir nefes aldım.Değişik hareketler yapan sarışınımı izledim.İnatçı ve bir o kadar da söz dinlemeyen sarışınımı izledim. Yüzü solgundu kızarmış gözleri ağladığının resmiyetiydi.

En son onu böyle izlediğimde on yaşındaydım küçük kalbimi titretmişti şimdi ise yirmi dokuz yaşındaydım ve yine kalbimi titretmişti. Parmaklarımın arasında muşta değilde onun parmakları olmalıydı.Tebessüm ettim.



Çok geçmeden yere kapaklanmasıyla gözlerim korku ile açılırken sarışın kendini toplayıp elleriyle buzun üstüne intikam alırmışçasına vurup hıçkırarak ağlamaya başladı. Yankılanan sesi ile canımdan can kopmuş gibi kalbime bir ağrı saplandı.

Canım yanıyordu.! Yakıyordu !

Bulunduğum yerin korumalarından atlayıp buzun üstünden yerde oturan sarışımın yanına gitmeye başladım.Ayakkabılarım altları buza yapışırken yanına gitme hızımı düşürüyor ayrı bir kuvvet harcamamı sağlıyordu. Ayaklarını karnına doğru çekip elleriyle kafasını dizlerine saklayıp hıçkırarak ağlamadı.

Dizlerimin üzerine çöküp ellerimle sakladığı yüzünü kavrayıp ona baktım.Çok geçmeden kaybolduğun kızarmış gözlerini de buldum.Sonra dan ise tutuklu kaldığım kokusu !





Azra






Işıklar bir an söner ya küçükkün.O zaman korkar ve annenize sarılırsınız.İşte benim sarılacak bir annem olmadı.Babama sarılmak istesem de o hayatıma hiç girmemişti.Hep bir yanım boş kaldı.

Mehmet'e sarıldığımda ise daha değişik hisssettim.O kadar farklı hissettirdi ki .Sarıldığımda sanki o boş yanım tamamıyla dolmuştu ,beni kendine hapsetmek   sarıldığınızda kokusunu ölseniz de unutamadığınız bir insan olmaması demekti.


Mehmet gözüyle ağlamış gözlerime baktı.

-Yapma ! Yakma beni ! diye tıslarken yutkundum.

Yanan kimdi ben mıydım o mu birbirimize söylediğimiz kelimeler neydi peki hangimiz daha çok kırıldı hangimiz kırmıştı.Hangimiz masumdu.Evet kabul ediyorum hatalıydım. Gözlerine baka baka ondan intikam almak istedim.

Gün IşığımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin