En Büyük Pişmanlığımsın ?

54 2 0
                                    




-Aaaahh! Ooohh! Harikasın Bebeğim..

-Ohh!Evet...

-Ooohhh!

Yatağım da bir sağa bir sola dönüyordum.Gözlerim artık uykuya direnemeyecek kadar savaş acsada evin içinde yankılanan kadın sesleri bu savaşın önüne geçiyordu. Bencillikti yaptığı hemen her akşam aktif halde evde yankılatan kadın sesleri ve sürekli duymak zorunda olmadığım ama mecburen bana duyurduğu zevkten çığlıklarıyla uyumak istemiyordum. Ve yine sonu farklı olacakmış gibi bitmesini bekleyen zavallı ben derin nefes alıp verdim. Kafamın altındaki yastığı kaldırıp yüzüme bastırıp avazım çıktığı kadar bağırdım.

-Teşekkür ederim mı ? kulaklarıma boğuk gelen sesle bağırmayı kesip yüzümdeki yastığı çekip kafamı kaldırdım.

-Hayır..Hayır! Teşekkür ederim demedim.Aman tanrım dedim.

Kafamı kaldırıp aşağıdan gelen seslere kulak verdim.

-Ben sana seni seviyorum diyorum. Ve sen bana aman tanrım mı diyorsun ?

-Ne yapığım kayalarımın yalanmasına bayılıyorum?

Iııykk! İğrenç ötesi yüzüm buruşturup yataktan kaktım. Derin nefes alıp verdim beklediğim sona yavaş yavaş kendimi hazırladım.

-Hey...dinle! Üzgünüm. Bence aşk kelimesi ulu orta kullanılmamalı..

Ve işte son

-Aşk kelimesi mı ? Bebek mısın sen ? Bence sen en iyisi siktir git....

Ardından ise çarpan kapı sesi..

Derin bir nefes alıp verdim kapıyı açıp tırabzanlardan aşağıya baktım. Altındaki bol eşortman altı ile giden hatunun arkasından baka kalmıştı. Hemen hemen her hafta akşamları aynı sıkıntıyı yaşayıp elleri belinde giden hatunların arkasından derin bir soluk alıp baka kalıyordu.

Hastaneden çıkalı bir ay olmuş ve hayatımız hala bıçak üstündeydi.

-Neyi izliyorsun ? dedi. Düşüncelerime mola verip bana bakan siyah gözleri hedefledim.

-Hiç. diyerek cevap verdim.

-Odana gir ? dedi sert ses tonuyla. Dirseklerimin üzerinden doğrulup tek kaşımı kaldırıp ona baktım. Hastane odasında uyandığından beri hiç bir şey normal gitmiyordu son derece de sinirli,agrasif ve hemen hemen hafızasında benimle alakalı hiç bir şey yoktu.

Sinan abim ve Buse ablam onun bu tavrını Melissa ablama danışsalar da tamamı ile durumu psikolojik olduğunu zamanla her şeyin yoluna gireceklerine inansa da benim artık düzeleceğine hiç bir ümidim yoktu.

-Sana odana git dedim.

-Çalınan kapı ile bakışlarım ondan kayıp çalan kapıya yöneldi. Hiç terettüt etmeden altındaki bol eşortman ve üzeri çıplak bir şekilde kapıyı açtı.

Tanıdık bir sesle merhabalaştıktan sonra bende merdivenlerden inip içeri gelen Oğuza bakıp tebessüm ettim. Oğuz bakışları ile beni süzerken yarım ağızla tebessüm etti.

-Naber Azra? diyerek elini uzattı.Tebessüm ederek uzattığı elini sıktı.

-İyiyim Oğuz senden naber? dedim.

-Bro hadi geç ayakta kalma. diyerek Oğuzun lafını bölen Mehmete baktım.Siyah olan gözleri sinirden daha çok kararmış yüzündeki mimikleri anında taş kesilmişti.Oğuz sıktığı elimi bırakıp Mehmetin yönlendirmesi ile koltuğa otururken Mehmet ise onun yanına oturup bacak bacak üstüne attı.

-Abi biraz geç oldu. Kusura bakmayın.diyerek bana bakarken bende tebessüm ederek tekli koltuğa oturdum.

-Alışkınız biz Oğuz diyerek imalı bir şekilde Mehmete baktım. Sinirden gözlerini kısıp bana baktı.

-Sıkıntı yok kardeşim.Hayırdır ne oldu ? diyen Mehmete baktım.

-Abi şu hastanede olan saldırgan yoğum bakım da vefat etmiş.Çocuklar az önce anos geçtiler.dedi

-Ohaaa !!! diyerek oturduğum yerden kalkıp tekrar dan yerime oturdum. Salonda ki iki erkeğin bakışları benim üzerimde olduğuna adım kadar emindim.

-Nasıl öldü? diye soran Mehmet bu sefer sinirli bir şekilde ben ona baktım.Nasıl olacaktı.Yada Mehmet bey nasıl bir ölüm bekliyordu ki son derece de sakin ve huzurlu ölecekti.Toprak bile kabul etmeyecek olan bir adam için mı üzülüyordu bir de Allahımmm!!!

-Son derece de huzurlu e mutlu öldü..diyerek Mehmet'le Oğuzun konuşmasını böldüm. Mehmet ise bakışları ile bana bakıp hayatından bir şey kaybetmemiş gibi son derece rahat bir şekilde elini koltuğa attıp bana baktı.

-Senin derdin ne ? oturduğum yerden kalktım.Bacak bacak üstünde olan ayakları sallanma moduna geçmişti.

-Sus..dedi kısık bir sesle.

-Sus mu ? Ben bir ay benim peşimde koruma ile işe gidiyorum dışarıya çıkıp arkadaşlarımla kahve içemiyorum.Niye biliyormusun ?Çünkü her an hedef haline gelip kurşunlana bilirim mesela bunların tamamını es geçiyorum.Bir ay göçebe gibi daha doğrusu mülteciler gibi bir evden başka bir eve gidiyorum hatta tam tersi mülteciler bile bizden daha iyi çünkü niye biliyormusun onlar en azından ülke değiştiriyor ben ise ev değiştiriyorum.Kendi odamı kendi yatağımı hatta kendi dağınık o pis mutfağımı bile özledim. dedim

-Azra kapat çeneni yoksa ?dediğinde koltuğun üzerinde olan elini yumruk yaparak sıktı.

-Yoksa ne ? Ne yaparsın ? Dur ! diyerek üzerine yürüdüm.Hatta onu da ben söyliğim.Her akşam eve kız atıp bağrışlarınızı bana mı dinletirsin ?

Hırsım bütün bedeni mı sararken yanağımdaki sızı ile öylece olduğum yerde kaldım.Oğuzun Mehmete yönelip onu benden uzaklaştırması hepsi bir saniye içinde olmuştu. Pişman değildim hayatımı kısa sürede maf etmesi bu tokattın yanında bir şey değildi.

-Bu mu teşekkürün ?dedi.

Elimi yanağımdan indirip gözlerimi kısarak düşmanca ona baktım.

-Bir de teşekkür mu bekliyordun? dedim.Bütün bunları sen istedin bütün korumalar bütün sivil polisler her ay ev değiştirmek bütün bunları sen istedin.Ve ben sana ayak uğurdum ama şimdi görüyorum ki hayatımın ben büyük pişmanlığımsın? dedim

Sonrası ise malum artık onunla aynı evde kalamazdım bu yaşamamlar dan sonra asla onunla değil aynı evde aynı yerde bile soluk alamazdım. Merdivenleri ikişer ikişer çıkıp kol çantamı alıp seri şekilde merdivenlerden indim.

Onun yüzünü dahi görmek onunla aynı nefesi bile almak istemiyordum artık yetmişti artık buraya kadardı.Bahçe kapısını açtığımda ise Sinan abimin koruması arabanın kapısını açmıştı çoktan arkama dahi bakmadan arabaya bindim.

*****

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jan 29, 2022 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Gün IşığımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin