Geçtiğimiz haftalarda sınavlarım vardı bu yüzden yazcak vakit anca bulabildim bu yüzden bu bölüm biraz kısa oldu bunun için kusura bakmayın.Bu bölümü geçiş bölümü olarak düşünün çünkü bu bölümden sonra sadece aşk olmayacak konumuz. Geçen bölüme olan ilginiz için teşekkürler, yine vote vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın.Sizi seviyorum, iyi okumalar xx
13. Bölüm
Ödül gecesi bittiğinde Justin hiç vakit kaybetmeden elimden tuttu ve arabaya doğru çekiştirdi.Neden bu kadar acele ettiğini kapı kapandığı anda hızlı bi hareketle beni kucağına oturtmasından anlamıştım.Ben onun bi sonraki adımını kestirmeye çalışırken Justin şuan hiçbir şeyi umursamıyormuş gibi duruyordu.
‘’Hey sakin ol Bieber’’
‘’Sanırım şuan bunu yapamayacağım.’’ Diyerek ellerini kalçama yerleştirdi.Sanki bunu hemen burda yapmamız gerekiyormuş gibi davranıyordu.Tamam bende tahrik olmuyor değildim -çünkü şuan dudakları dudaklarımın üstünde bir şeyler söylemeye çalışıyordu.- ama burda olması çok yanlış gelmişti yani sonuçta önde şöfor vardı.Tamam aramızda siyah bir cam vardı ama sonuçta önde birinin olduğunu biliyordunuz.
‘’Bunu burda yapamam’’ dedim nefes nefese kalmış bir şekilde.
Kafasını eğdi ve derin bir nefes verdi.‘’Eve kadar nasıl bekleyeceğim’’
Araba durmuştu ve eve gelmiştik.Bunun üzerine kaşlarımı kaldırdım ve güldüm.O ise arsız arsız sırıtıyordu.
Kapıyı kapatır kapatmaz beni kendiyle kapı arasına sıkıştırdı.Sonrada vücüdunu vücuduma bastırdı.Kotunun altındaki sertleşen erkekliğini hissettim ve bu inlememe neden oldu.İşte olaylar kızışmaya başlamıştı.Ani bir hareketle bacaklarımdan tuttu ve beni havaya kaldırarak kucağına aldı.Bende bi elimi onun ensesine koydum.Diğer elimide saçlarında gezdiriyordum.Ve tutkulu bi öpüşmenin ardından merdivenlerden çıktık.Odaya geldiğimizde arkama döndüm ve Justinde yaslandım.Az önce Selena’nın dediklerinden sonra onu daha çok istiyordum.O benimdi.Sadece benimdi.Ve bunu kanıtlayacaktım.
Justinin hafif inlemelerini duyabiliyordum.Yüzünü göremiyordum bu yüzden kafamı omzuna yasladım ve ona baktım.Sonrada gözlerimi kapattım.Şuan olan herşeyi en ince ayrıntısına kadar hissetmek istiyordum.Vücudumu daha da bastırdım.Elleri bacaklarımdan yukarı doğru çıkmaya başladı.
‘’Elbisem-‘’ zar zor konuşuyordum ‘’Ağırlık yapıyor’’
Ellerini omuzlarıma getirdi ve elbisemin yere düşmesine izin verdi.Sonra da gördüğünü manzaraya bakıp memnun olmuş gibi sırıttı.
‘’Hey bu giydiğin şey-‘’
‘’Kapa çeneni,bunu giymem gerektiği söylediler.Elbisenin daha iyi oturmasını sağl-‘’
‘’Ahhhhhhhhh’’
Parmakları hassas bölgemi okşamaya başlamıştı. Bu yaşadığım en güzel hislerden biriydi. Ve Justin bu işin nasıl yapılacağını gerçekten iyi biliyordu.Vücudum bana ağır geliyordu.Başım… Başımı ona yasladım.Ve yaptığı her şeyi hissettim.Ben inledikçe Justin daha çok tahrik oluyordu.İşini bitirdiğinde parmaklarını iç çamaşırımdan çıkardı.
Ben tamamiyle çıplaktım ama o sadece üstsüzdü ve bu hiç adil değildi.Hızla arkamı döndüm ve onu yatağa doğru sürükledim.Sonra da üstüne çıktım ve pantolonunu aşağı çektim.Zaten neredeyse düşecek gibi olduğu için o kadarda zorlanmadım.İşim bittiğinde ona doğru eğildim ve dövmelerinin olduğu yerleri öpmeye başladım. Sıra göbeğinin hemen yanındaki taç şeklindeki yere geldiğinde Justin derin bi nefes aldı.Ve çok memnun görünüyordu.Orayı da öptüğümde boxerı çoktan ıslanmıştı.Oda bunu fark etti ve gözlerini sıkarak küfür savurdu.
‘’Hey bu bi iltifat’’ dedim gülerek.
‘’Hayır,hayır bu çok erken’’ dedi kafasını arkaya atarken.
Bende yanına uzandım.Bana dönük olan yanağını elime aldım ve ona güzel bi iyi geceler öpücü verdim.
‘’İyi geceler Bieber’’ dedim alaycı bi şekilde
‘’Hiç komik değil,hemde hiç’’ dedi çocuklar gibi mızmızlanarak,sonrada beni kendine çekti.
x.x.x.x.x
Sabah uyandığımda Justin yanımda yoktu. Bende yatakta oyalanmaya başladım. Dışarda kar vardı. Bugün günlerden neydi ki? Aaaa dur bi dakika bugün benim doğum günümdü. Ama ben kimsenin hatırlamamasını ümit ediyordum.
Tamam bende çoğu insan gibi doğum günümü kutlamayı severdim ama kimseden hediye almayı istemiyordum.Özellikle Justinden. Çünkü Justin’in hediye anlayışı biraz farklıydı. Ben arkadaşlarıma çikolata kutusu,atkı vb. gibi basit şeyler alırken Justin ev,araba falan alıyordu.
Ben içimden kimsenin hatırlamamasını ümit ederken Justin içeri girdi ve elini uzattı.
‘’Hadi bakalım küçük hanım hazırlan,seni bir yere götürüyorum’’
‘’Ner-‘’ daha sözümü bitirmeden ben yataktan kaldırdı ve giyinmem için elbise dolabını işaret etti.
Altıma skinny Jean,üstünede salaş tişörtlerimden birini geçirdim ve siyah vanslarımı giyip çıktım.Justin aşağıda mutfak tezgahına dayanmış ellerini göğsünde birleştirmiş beni bekliyordu.Geldiğimi görünce yerinde doğruldu ve belimden tutup kendnine çekti sonrada alnıma öpücük kondurdu.
Arabanın ön koltuğunda yerimi aldıktan sonra Justin’e baktım. Gizlice gülümsüyordu. Bu gülümseyişi tanıyordum. Kesin bir şeyler planlamıştı. Hatta kesin doğum günümü hatırlamıştı.Yaklaşık bir saat sonra Justin arabayı park etti.
Bi dakika. Burası! Burası….
Birden gözlerim doldu.
Çünkü lösev’e gelmiştik.
‘’ Gidelim mi?’’
Cevap veremedim.Çünkü boğazımda koskocaman bi düğüm oluşmuştu.Kafamı aşağı yukarı sallamakla yetindim.Arabadan ayağımı atar atmaz vücudumdaki enerjinin kayıp gittiğini hissediyordum.Justinde bunu anlamıştı, tutmam için elini uzattı.
İçeri girdiğimizde ağlayacağımı düşünüyordum ama öyle olmadı.Tam tersine kendimi çok mutlu hissediyordum.Bütün çocuklara tek tek sarıldım. Zaten Justin’i görünce çok mutlu olmuşlardı.Daha da önemlisi onunla çok samimilerdi. Sanırım Justin buraya daha öncede gelmişti. Magazinde onun için bir ton haber çıksada bu çocuk tma bir melekti.
Herkes yere oturdu bende yerimi bulmakta zorlanmadım. Ben yerdeki yerimi alınca 4-5 yaşlarında küçük bi kız çocuğu koşarak yanıma geldi ve boynuma sarıldı. Bu his o kadar… tarif edilemezdi ki. Daha sonra onu kucağıma alıp oturttum.Justinin kucağında da bi erkek çocuğu vardı. Ve bi an için gözgöze geldik. Mutluydum ve bu onu biliyordu. Gülümsedi ve çocukla ilgilenmeye başladı.
‘’Heey,senin adın ne bakalım prenses?’’
Küçük renkli gözleriyle yüzünü bana çevirdi.
‘’Grace’’
‘’Çok güzel bir ismin var Grace.Benim adımda Nelly’’
Bu kız çocuğu hayatımda gördüğüm en sevimli şeydi.Sanki onunla bir bağ kurmuştum.Hayatımda ilk defa böyle bir bağlılık hissediyordum.Yumuşacık elleri vardı.
Justin eline gitarını aldı,bizde şarkı söylemeye başladık.Benimse gözlerimden yaşlar süzülüyordu.Ama üzüldüğüm için değil.Çok çok ama çok mutlu olduğum içindi.
Bu hayatım boyunca aldığım en güzel doğum günü hediyesiydi…
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Unexpected. (Ara Verildi)
RandomBir tarafta dünyaca ünlü pop yıldızı... Diğer tarafta yeni kimliğiyle hergün hayalini kurduğu Amerika'ya gelen genç bir kız... Tesadüfen karşılaşan ve kısa sürede çok yakın arkadaş olan iki genç, zaman geçtikçe hiç 'beklenmeyen' olaylarla karşıl...