2.Bölüm
***1 hafta sonra***
Bavulumu hazırladım ve havaalanına gitmek için yola çıktım.Kalbim deli gibi çarpıyodu çünkü herkesi çok özlemiştim ve onlara süpriz yapacaktım.Yaklaşık 2 saatlik yolun ardından gelmiştim.Havaalanından bi taksi tutup evime gittim.Kapıyı hala bende olan anahtarla açtım ve içeri girdim.Annem kısa bir şokun ardından boynuma sarıldı be öpmedik yerimi bırakmadı. Babam işteydi ve anca akşama gelirdi.Bize annemle güzel bir kahve keyfi yapmak için dışarı çıktık.Annem kahveleri alıp yanımıza geldi ve masanın üzerinde duran gazeteye uzandı. Uzun bir süre gazeteye bakarken birden kafasını kaldırdı,bana baktı sonra tekrar gazete baktı. Daha sonra bana ‘’Bu kız sana çok benziyor.’’ Dedikten sonra ben ‘’Kimmiş ki o ‘’ dedim. Gazeteyi uzattı ve bana verdi. Haber başlığında ‘’Dünyaca ünlü pop sanatçısı Justin ve kız arkadaşı.....’’ gibi bir başlığın altında bizim resmimiz vardı. Artık söylemek zorundaydım. ‘’Şeeyyy...Anne o benim.’’ Dedim.Annem yine kısa bir şok geçirdikten sonra : ‘’ Onunla amerikada tanıştık ve arkadaş olduk.Ama sadece arkadaş.’’ Dedim . Beklediğim gibi bir tepki vermedi sadece ‘’Şaşırdım.’’ Dedi ve kahvesini yudumladı. Gerçekten bir şey diyecek diye korkmuştum.Hayır yani ne bileyim sen oraya okumaya mı gidiyorsun ünlülerle mi takılmaya gidiyosun diye laf edebilirdi.Neyse üzerimden kalkan yükün etkisiyle uzun bir nefes aldım ve kahvemi içmeye başladım.Masanın üzerindeki telefonum çalmaya başladı arayan Justindi.’’ Hey ben Türkiyedeyim,sen geldin mi?’’ dedi. ‘’Evet şuan annemle kahve keyfi bile yapıyorum.’’ Sırıttım. ‘’ooo tamam nerdesiniz bende geliyorum,unutma beni gezdireceğine dair söz vermiştin.’’ Dedi.Unutmamıştım ama o kadar hayranı varken onunla sokaklarda dolaşmam ne kadar sağlıklı olurdu bilemiyorum. ‘’Tamam seni gezdireceğim,sözümden dönmem biliyorsun.Havaalanında bekle seni almaya geliyorum ’’ Dedim ve telefonu kapatıp yola çıktım.Havaalanına geldim.Kalabalık olmasını bekliyordum ama değildi.Sanırım kimse şuan burda olduğunu bilmiyordu.Justini aramaya başladım sonra bana doğru gelen yakışıklı bi çocuk gördüm,evet bu oydu Bana kolunu atarak ‘’Heeey görüşmeyeli nasılsın prenses?’’ dedi ve sırıttı. ‘’ha ha ha çok komik’’ diye karşılıkverdim.Biz aramızda konuşurken arabasını hazırlamışlardı. ‘’ Anahtarları ver ben süreceğim.’’ Dedim.O da anahtarları verdi. En sonunda Bostancıya varmıştık.Arabadan indik ve dolaşmaya başladık. ‘’Sana bir teklifim var ama lütfen hayır deme.’’ Dedi. ‘’ne olduğunu bilmezsem nasıl hayır diyebilirim?’’ dedim. O da ‘’yarın ki konserimde dans etmeni istiyorum.’’ Dedi. Bunu hiç beklemiyordum. -Yani tamam bir çok kişinin arkasında dans etmişliğim vardı ama kesinlikle bir dünya yıldızının ve yakın arkadaşımın arkasında değildi.- ‘’Peki,tamam’’ dedim hiç düşünmeden.Ve yürümeye devam ettik.Justin yolda giderken gülüyordu. Kafasında bir şeyler şeyler dönüyordu ama neydi? Allahtan hazırdım yapmam gereken tek şey kareografiyi öğrenmekte o da kolaydı.
*** Konser günü***
Hazırlık,prova,kostüm derken konserden önce onu göremedim sahneye çıktığımda kalbim ağzımdan fırlayacaktı sanki.Bu kalabalık...Sanki ülkenin 4/1’i burdaydı. Sonunda dans etmeye başladığımda sakinleşmeyide başarmıştım.Zaten hayranlarının bir çoğu benim onun arkadaşı olduğumu biliyordu.Sıradaki şarkı As Long As You Love Me idi.Justin bunu söylerken birden bana doğru gelmeye başladı.Eliyle belimi kavradı ve beni kendine çekti.Ve bana bakarak şarkıyı söylemeye devam etti.Bense gayet sakin bir şekilde ayak uydurmaya çalıştım ama bunlar kareografide yoktu! Justin göz kırptı ve gülümseyerek sahnenin ortasına gitti ve şarkının devamını söyledi.Daha sonra zamanın nasıl geçtiğini hatırlamıyorum bile..
Konser bittikten sonra dansçıların soyunma odasına gittim ve üstümü değiştirdim,daha sonrada Justinin kulisine... ‘’Hey, o da neydi öyle? Kareografide bile yoktu.’’ Dedim. ‘’ Sanada merhaba,aah evet konser çok iyiydi biliyorum,teşekkürler’’ dedi dalga geçerek.Sonrada pis pis sırıttı. ‘’Haklısın,özür dilerim ama cidden çok şaşırdım ve ne yapacağımı bilemedim.’’ Dedim. ‘’gayet iyi idare ettin’’ dedi ve yanağıma bir öpücük kondurdu.
Evime geldiğimde yorgunluktan ölüyordum.Yarın buradan ayrılmam gerekiyordu bavulumdakileri yerleştirdim,kendimi yatağa attım ve direk uykuya daldım...
-‘’Evet anne her şeyi aldım.’’
-‘’Tamam,dediklerimi unutma.Seni seviyoruz.’’
-‘’Bende sizi seviyorum anne,hoşçakalın.’’
Artık uçağıma binmiş Amerikaya geri dönüyordum. Bu yol beni baya yormuştu.Kendimi direk duşa attım.Uzun bi banyonun ardından yatağıma uzandım ve magazin dergisi alıp okumaya başladım.
Arkadaşlarım bir ay sonra buraya geliyorlardı.Artık evde yalnız kalmayacaktım ve gerçekten onları çok özlemiştim.Onlara yazmak için laptobumu çıkardım ve twiterımı açtımJustinden mesaj vardı.’’Turnemin bitmesine 2 hafta kaldı. Döndüğümde bunu kutlayacağız.’’ Yazıyordu.Sadece bu kutlamanın hayatımı değiştireceğini bilmiyordum...
Lütfen yorum yapın, ki bende eksiklerimi bilip düzeltiyim.Okuduğunuz için teşekkürler :) xx
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Unexpected. (Ara Verildi)
RandomBir tarafta dünyaca ünlü pop yıldızı... Diğer tarafta yeni kimliğiyle hergün hayalini kurduğu Amerika'ya gelen genç bir kız... Tesadüfen karşılaşan ve kısa sürede çok yakın arkadaş olan iki genç, zaman geçtikçe hiç 'beklenmeyen' olaylarla karşıl...