Bu bölümü erken yayınlamaya karar verdim gençler.Geçen bölüm pek bişey olmamıştı, bu bölümü onun tamamlayıcısı gibi düşünün. Yine yb 100 reads-15 vote-10 yorumdan sonra gelecek. Hepinizi çok çok öptüm. İyi okumalar xx
14.Bölüm
1 saattir lösevdeydik.Ve kucağımda hala o küçük bir melek vardı. Grace.
Onların gitmesi gerekiyordu ama onu bırakmak hiç istememiştim.
‘’Tanıştığıma memnun oldum Nelly’’ dedi yüzünde kocaman gülümsemeyle.
‘’aaawh,bende seninle tanıştığıma memnun oldum prenses’’
Sanırım yerde oturmaktan bacaklarım uyuşmuştu. Kalktım ve pencereye yöneldim. Orada çalışan bayan uzun süre bana baktıktan sonra yanıma geldi.
‘’Grace sizi gerçekten çok sevdi. Normalde kimseye bu kadar yakın davranmazdı.Bu bir ilk’’
‘’Bende onu çok sevdim.Hatta bir bağ kurduk bile denebilir.’’
‘’Gerçekten çok sevimli bir kız çocuğu. Ama hayat maalesef fazla güzel yönlerini göstermedi ona.’’
‘’Hasta olmasını mı kastediyorsunuz?’’
Duyduklarım bende şok etkisi yaratmıştı.Neredeyse ağlayacaktım.O kadar güzel bi çocuğu kim bırakabilirdi ki?
‘’Ooh,bu çok kötü’’
Omzumda bir el hissettim. Bu Justindi.
‘’Gitmemiz gerek Nel.’’
Kafamı salladım.Arabaya doğru yürürken kendimi çok tuhaf hissediyordum.Ben emniyet kemerini takarken Justin çenemden tuttu.
‘’Hediyeni beğendin mi?’’ dedi gözlerimin içine bakarak.
‘’Deli misin? Bayıldım.’’ gözlerimi kocaman açmıştım.
‘’O zaman neden bu kadar durgunsun?’’ dedi kaşlarını kaldırarak.
‘’Yok bir şey. Ben iyiyim.’’ Dedim ve gülümsemeye çalıştım.
Ama bugün Justin Bieber hakkında fena şekilde yanıldığımı öğrenmiştim çünkü bana verilebilecek en güzel manevi hediyelerden birini vermişti.
Yol boyunca suskunluğumuzu korumuştuk.Nereye gittiğimizi bilmiyordum ama yaklaşık 2 saattir yoldaydık.Şimdi nereye gidiyorduk? Hiç sormayacaktım.Çünkü söylemeyeceğini biliyordum. Nasıl olsa gidince görecektim. 1 saatlik daha yolun ardından sanırım göl evine gelmiştik.
Süper.
Çünkü bu ev Justin’le yalnız ikimizin olacağı birkaç günü temsil ediyordu.
Tabiki yine benim haberim olmadan bavullarım hazırlanmış ve Justin’in siyah range rover’ına konmuştu.Bana sadece anın tadını çıkarmak düşüyordu.Evet, bunu yapabilirdim.
Aralık ayındaydık ve dışarısı baya soğuktu. İçeri girdiğimizde sol taraftaki yanan şömine bize göz kırpıyordu.Kendimi sıcaklığın verdiği mutlulukla şöminenin tam karşısındaki deri koltuğa kendimi bırakıverdim.Justinse bavulları kapının kenarına koyup vakit kaybetmeden mutfağa geçti.
‘’Aç mısın bebeğim?’’
Sabah doğru dürüst bir şey yememiştik.Birde benim obur biri olduğum düşünülürse.
‘’Evet bir şeyler yesek iyi olur.’’ Dedim kafamı ileri geri sallarken.
İşin anlamadığım tarafı Justin atıştırmalıkları hazırlarken garip bir şekilde sırıtıyordu.Aldırmadım. Çünkü şöminenin ahenkle dans edişini izleme koyulmuştum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Unexpected. (Ara Verildi)
RandomBir tarafta dünyaca ünlü pop yıldızı... Diğer tarafta yeni kimliğiyle hergün hayalini kurduğu Amerika'ya gelen genç bir kız... Tesadüfen karşılaşan ve kısa sürede çok yakın arkadaş olan iki genç, zaman geçtikçe hiç 'beklenmeyen' olaylarla karşıl...