Taksiden indiğimde açgözlü piç Mick'in yeni teklifim için beklediğini biliyordum. Hızlı adımlarla odasına gittim. Kapıyı açtığımda yavşak bir gülümsemeyle "Hoşgeldin" dedi. Orhan'la yaptığımız planı uygulamaya başlamıştık. Mick'i Loressa'yla tanıştıracaktım. Tabi piç herif hemen asılacaktı Loressa'ya. Onu, tuttuğumuz malikaneye davet edip mangal yapmaya ve içki içmeye davet ettim. Bu önemli meseleleri orada konuşmamız gerektiğini ve kendisine muhteşem tekliflerim olduğunu söyledim. Baba'nın dediği "Reddedemeyeceği bir teklif" yapacaktım ona.
Ertesi gün Mick lüks bir Chevy ile malikaneye geldi. Çok mutluydu ve başına geleceklerden habersizdi. Loressa'yla ve Orhan'la tanıştırdım. Sokaklardan bulduğumuz üç fahişeyi de Mick'le ilgilenmeleri için yanına yolladım ama piçin gözü Loressa'daydı. Böyle olacağını zaten biliyordum. Sanki beni aldatıyormuş gibi gizlice Mick'le konuşacaktı Loressa. Tabi Mick de bu yasak aşktan oldukça heyecanlanıp hemen atlayacaktı mevzuya. İki saat boyunca yemek yedik ve içtik. Mick daha çok içmişti. Ben kadehimi içmeden boşaltıp tekrar dolduruyordum. Bundan güç alan Mick de benim içtiğimi sanıp sürekli şerefe diyordu. Artık Loressa'nın Mick'i götürmesinin zamanı gelmişti. Kaş göz yapıp Mick'i üst kata çağırdı. Mick, sanki hiçbir şeyden haberim yokmuş gibi tuvalete gitmek için izin isteyip masadan kalktı. Ahmak herif. İnsanların bu kadar büyük mevkilere bu salaklıklarıyla nasıl geldiklerini hala anlamam. Yavşak olmak lazım herhalde. Loressa beş dakika sonra yanıma gelip Mick'in çıplak bir şekilde odada yattığını söyledi. Her şey tamamdı. Adamı kondom alacağım deyip kandırmıştı. Hemen bir kamera ve fotoğraf makinesiyle odaya çıktık. Mick saçma sapan şeyler sayıklayıp aletiyle oynuyordu. Bizi görünce telaşlandı ve kaçmaya çalıştı. Orhan elindeki silahı göstererek Mick'in yerinde durmasını işaret etti. İstediklerimizi söyletip video kayıta aldık. "Ben bir ibneyim". Bunu eğlenmek için söyletmiştim. İşimizi bitirdikten sonra Mick'e giyinip yanıma gelmesini söyledim.
"Bak Mick, durumu anlamış olmalısın. Bundan sonra ne dersem yapmak zorundasın yoksa..." daha fazla konuşmama gerek yoktu. Kısa ve etkiliydi. O da zaten anlamıştı. Orhan kağıtları getirip masaya koydu. Bir de kalem verdik eline. Artık arsa bizimdi; hem de hiçbir şey vermeden. Sıra en büyük rakibimiz olan Robert'ı serseriler öldürmüş gibi gösterip yok etmekteydi. Zor olmayacaktı bu. Şehirde zenciler Robert'ı sevmezlerdi. Basit ve ucuzdu. Mick'i evine yollayıp Loressa'yla sevişmek için üst kata çıktım. Orhan da üç fahişeyle beraber partiye devam etti. Orhan sessiz ve düşünceli bir adamdı. Kadınlar onun bu özelliğine bayılırlardı. Ama sert takılanlardandı Orhan. Ve o kadınlara hiç de iyi davranmayacaktı.
