Bütün gece beynimdeki ve ruhumdaki yaraları onarmaya çalıştım. Kapkaranlık odada yanımdaki Loressa'yı görmemek için çabaladım. Nefesini duyuyordum. Öldürmek istiyordum onu. Nefes almasını istemiyordum. Onunla aynı havayı solumak istemiyordum. Bürokrat artık ölü bir adamdı benim için. Bütün mahkemelerde tek tek mahkumiyet yesem bile bu adamı öldüreceğim.Söz verdim kendime.
Sadece bir iki saat uyuyabildim. Uyandığımda güneş doğmuştu ve Loressa bana bakıyordu. "İyi uyuyamadın herhalde. Gözlerin kızarmış, neyin var?"dedi Loressa. "Bir şeyim yok. Omuzlarımda büyük bir yük var. Birisi bu yükün altında ezilecek ama ben olmayacağım." Tehditkar konuşmuştum. Loressa tedirginlikle baktı suratıma. Gözlerimi ondan ayırmıyordum ama o her fırsatta gözünü kaçırıyordu. Başka bir şey söylemeden yataktan kalktım. Üstümü değiştirip kahvaltı yaptım. Gece beni acıktırmıştı.
Öğleden sonra bürokratla buluşacaktık. Orhan'a durumu anlatmıştım ve o zamandan beri benden sadece bir hareket bekliyordu. O hareketten sonra her şeyimizi kaybetme pahasına bürokratı öldürecektik. Ardından da Loressa'yı... Kendi ellerimle boğacağım onu!
Odasına iki adım kalmıştı bürokratın. Orhan'a döndüm ve; "Zehir mi eski usül mü?" diye sordum. Cevap vermedi. İkimiz de odanın içerisindeki duruma göre hareket edecektik. Bürokrat bize koltukları gösterdi. Oturduk ve konuşmaya başladık ; "Bizim iş üzerinde kafa yordunuz mu? Herhangi bir tavsiyeniz var mı?" tavsiye diyordum ama artık imzayı atmasını belirtiyordum. Zaten ölecek bir adama laf anlatmak çok zordu; bir de kendisini kurt sanan bir herifle konuşuyordum. Ama o artık bir kuzuydu ve ben onu kurban edecektim. Günahlarını temizlemek için kanı dökülecekti. Biraz lafı dolandırdıktan sonra; "Benden istediğiniz şey biraz külfetli. Takdir edersiniz ki benim de geçindirmem gereken bir ev var." dedi ve güldü. Yaklaşık beş dakika daha konuştuk ve bürokrata; " Yarın sizi evime bekliyorum. Güzel bir yemek yeriz ve konuşuruz." dedim. Kabul etti. Orhan, bu işi eski usülle çözeceğimizi anlamıştı. Selamlaştık ve odadan ayrıldık.
Eve geldiğimizde Loressa'ya yarın bürokratın evimize geleceğini ve yemek hazırlayacağımızı söyledim. Heyecanlandı ve belli etmemek için canı sıkılmış gibi yaptı. " Ama ben seninle güzel bir gece geçirmeyi planlıyordum. Sana masaj yapacaktım ve sonrasında...". Lafını kestim. Sert bir tonla; "Başka zaman!" dedim. Bu onu korkutmuştu. Sustu ve mutfağa yöneldi. Aşçıya talimatlar verdi.
Yarını bekliyorum. Huzuru bekliyorum. Öldürmeyi sevmesem de huzuru seviyorum. Gece, çok zor geçecek eminim. Yarını bekliyorum ve tedirginim.
