7. Bölüm

23 5 0
                                    

İnsan dediğimiz varlıkların yüzlerindeki yapmacıklık o kadar rahatsız ediyor ki beni; gördüğüm bütün estetikli insanları yakabilirim; suratlarını ince ince kesip çıkarabilirim sahteliklerinden. Hiçbir zaman alışamayacağım yaşamaya. Normal bir hayatı kaldırabilecek kadar insan değilim. Benim içimde farklı şeyler yatıyor. Uzun süre bunu zirveye ulaşmam lazım, en tepede olmam lazım diye yorumladım. Bilemiyorum. Belki de öyledir. Şunu söylemek isterim ki bu dünya çok güzel bir dünya ama içindekiler boktan.

Sonny'i bitirdikten sonra sıra gelmişti eskiden sahip olduğum gücü geri almaya. En güvenilir iki adam elimdeydi ve diğer adamlar da bu iki adama canları pahasına güveniyorlardı. Eskiden oturduğum eve gidip saygıyla karşılandım. Eski karımı gördüm ve ona karşı artık hiçbir şey hissetmediğimi farkettim. Kovdum yanımdan. Loressa'yı ve eşyalarını alıp bu büyük eve getirdim. Onunla binlerce çocuk yapıp hepsini burada büyütmek istiyorum. İstediğim şeylerle hayat tarzım arasındaki iğrenç  fark...

Nasıl oldu bilmiyorum ama 4 ay içerisinde sefillikten kurtuldum ve yanımda muhteşem bir kadın var. Tek dostum Orhan ve Loressa'yla inanılmaz derecede mutluyum. Ama hissediyorum; yakın zamanda hiç de iyi şeyler olmayacak.

İki hafta boyunca gelir-gider, mekanlar ve adamlarla ilgili her şeyi öğrendim. Sağlam bir otorite kurmuştum. Bunun sebebi benim çok sert bir adam olmam değil akıllı olmamdı. Korku kısmını Orhan sağlıyordu. Sessizdi ve bir psikopat gibi gözüküyordu. Yakışıklı bir adam ama karanlık... Bir sevgilisi vardı Ankara'dayken. Güzel bir kızdı. Orhan çok seviyordu kızı. Yıl dönümleriydi ve Orhan bir sürpriz yapmak istedi. Kızı takip edecektik ve hiç ummadığı bir anda önüne çıkacaktık. Ben gitar çalacaktım, Orhan şarkı söyleyecekti. Evden çıktığı an peşinden yürümeye başladık gizlice. İkinci sokağı döndü ve etrafına bakındı. Biz de hemen bir binanın arasına girdik; izlemeye başladık. 5 dakika sonra bir herif geldi ve kıza sarıldı. Daha sonra dudağına bir öpücük kondurdu. Orhan'a bakmak için döndüm ama yanımdan çoktan ayrılmış yanlarına gidiyordu. Kız, Orhan'ı görünce telaşlandı ve çocuğa "Ne yapıyorsun be aptal!" dedi. Orhan hiçbir şey söylemeden çocuğu tek yumrukla yere serdi. Üstüne çıktı ve kafasını tutup yere vurmaya başladı. Çocuğun bayıldığını görünce Orhan'ı ayırmaya çalıştım. Biraz direndikten sonra Orhan çocuğu bıraktı ve kıza döndü. Burnunun üstüne öyle sert bir yumruk attı ki kızın artık güzel bir kız olmayacağını anladım. Arkamızda kırık bir burun ve parçalanmış bir suratla koşarak kaçtık. Orhan o günden sonra bir daha eskisi gibi olamadı ve kadınlara hep sert davrandı. Orhan'ın hikayesi budur bana göre. İçinde neler dönüyor bilmem genelde; çünkü konuşmaz.

Bir ay boyunca Orhan her gün bir yere gidiyordu ve saatlerce gelmiyordu. Salı günü öğleden sonra yanıma geldi ve bir adam bulduğunu söyledi. Bir bürokrat. Adam, mafyalarla iş yapan, ihaleleri mafyalara veren ve karşlığında ona verilen fahişeleri önce becerip sonra işkence eden piçin tekiymiş. Orhan bunları söyledikten sonra adamın bizim gece kulübü işimize de çomak soktuğunu anlattı. Gerçekten de adam aylardır yapmaya çalıştığımız bu işte bize engel oluyordu ve bizim de dediklerini yapmaya hiç niyetimiz yoktu. Orhan sonunda "Bu adamı öldürelim. Ne dersin? Eski usül. Sen, ben ve iki adamımız..." dedi. Orhan'a karşı çıktım ve " Adam üst düzey bürokrat. Saçmalama. Eğer bizim yaptığımız açığa çıkarsa devlet ağzımıza sıçar!" dedim. "Bütün her şeyi ayarladım. Bu piçi doğduğuna pişman edeceğiz." Orhan kararlıydı ve ben de riski ne olursa olsun kabul ettim. Zaten hepimiz ölümlüyüz. Risk alabilenler ve korkmayanlar gerçekten yaşarlar dünyada. Geri kalanlar sadece yer, içer ve sıçarlar. Hayvan gibi.

Risk al ya da yok ol!

Hamle ve ZirveHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin