11. Bölüm

15 5 2
                                    

Bürokratın arabası büyük bir gürültüyle bahçeye girdi. Loressa çok güzel giyinmişti ve makyaj yapmıştı. Orospu karı! Sinirleniyordum ama kendime hakim olmalıydım. Yavaş yavaş sona geliyorduk. 

Yemek masasına oturduk. Hizmetliler tabaklarımızı ve kadehlerimizi doldurdu. Ayağa kalkıp elimdeki çatalla kadehe vurdum; "Başlayalım!" dedim. Yemek başladı. Lafa girdim; "Sayın bürokrat bize şeref verdiniz. Sizi ağırlamak bir onurdur!" Loressa mutlu görünüyordu. Bürokrat Loressa'ya bakıp sırıtıyordu. Herkes bir şeyler anlattı. Bürokrat, ülkenin halinden rahatsız olduğunu söyledi. Bir sürü şüpheli ölüm varmış! İçimden; "Merak etme, sen de onların arasına katılacaksın aptal herif!" dedim. 

Yemeği bitirdikten sonra evde bulunan tablolara bakmak için ben, Orhan ve bürokrat aşağıya indik. Bodruma indiğimiz anda Orhan, bürokratın boynuna şırıngayı sapladı ve bayılttı. O aşağıda bürokratı bağlarken ben de Loressa'nın yanına gittim. 

"Loressa, sen benim hayatıma öyle bir darbe vurdun ki ömrüm boyunca unutamayacağım." Loressa şaşırdı ve; "Neden bahsediyorsun?" dedi. "Gel benimle! Birazdan anlarsın." Elinden tuttum ve çekiştirerek bodruma indirdim. Bürokratı baygın ve sandalyeye bağlı görünce; "Hazar neler oluyor? Ne oluyor burada?" diye bağırmaya başladı. Anlamıştı sonunun geldiğini. Burnunun üstüne sert bir yumruk attım. "Sen bir fahişesin! Şerefsiz, aşağılık bir orospusun!" kendimi kaybetmiştim öfkeden. Bürokrat ayıldı ve çığlık attı. Loressa karşısında kanayan bir suratla duruyordu. 

Loressa'yı da sandalyeye bağladıktan sonra Orhan'la yukarı çıktık konuşmak için. Sigara yaktık. Birbirimizin suratına baktık. İkimiz de aklımıza gelen cani fikirleri düşünüyorduk. Bu gece aşağıdaki iki köpek için hiç de eğlenceli olmayacaktı. Sigaraları atıp aşağı indik. Başlıyoruz!

Hamle ve ZirveHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin