12. Bölüm

41 5 3
                                    

Elimdeki jilete baktım. Işığa tuttum. Parladı. Loressa'nın gözleri kocaman açılmıştı. Bürokrat ağlıyordu ve Orhan ona bir yumruk attı. Loressa'ya yaklaştım. Kendini geri çekmeye çalışıyordu. Jiletle suratına bir çizik attım ve acıdan çığlık attı. Kan, süzülüyordu suratından. Orhan elindeki ateşi bürokratın kollarına tutuyordu. Bürokrat alevi hissettikçe bağırıyordu. İkisini de sandalyeye bağlı bir halde yere devirdik. Kafalarına birer tekme attım. Ağlıyorlardı ve küfür ediyorlardı. "Kimse sizi duyamaz! Bu gece benim küçük eğlencemsiniz! Kahpenin evlatları!" Türkçe küfür etmiştim. Ne dediğimi anlamadılar. Zaten gerek de yoktu. Durum belliydi. 

Keskin bir baltayı bürokratın üzerinde gezdirmeye başladım. Korkuyordu. Kolunu tuttum ve baltayla vurmaya başladım. Parçaladım kolunu. Kopardığım kısımla Loressa'ya vurmaya başladım. Gözlerindeki vahşet korkuyla birleşmişti ve kan akıyordu her yerinden. Kolu alıp bürokratın ağzına sıkıştırdım. Ağzını açamıyordu ama kusuyordu. Kusmuğunda boğularak ölmesi beni üzerdi bu yüzden çıkardım kolu ağzından. Bayıldı acıdan. Uyandırmak için Orhan'dan aldığım ateşi yarasına bastım. Bütün bodrumu inletecek bir çığlık attı. Loressa yalvarıyordu. Her şeyi yapacağını söylüyordu onu bırakmam için. Loressa'nın gömleğini yırttım ve göğsünün ucunu bıçakla kestim. Saçlarını tuttum ve sürüklemeye başladım yerde. Kendimden geçmiştim. Orhan bana bakıyordu ama hiç bir söylemiyordu. Sadece izliyordu. 

Loressa ve bürokratı aşağıda bırakıp yukarı çıktık bir şeyler içmek için. Soğukkanlı psikopatlar gibiydik. Sessizce içkilerimizi içtik. Geri döndüğümüzde bürokratın sürünerek Loressa'ya yaklaştığını gördüm. Öfkelendim ve elimdeki jileti gözüne vurdum. Oluk oluk kan akıyordu. Kıpkırmızı olmuştu suratı. Orhan'a ikisini de soymasını söyledim. Çırılçıplak kaldılar. On sekiz yaşımdan beri yanımda taşıdığım çakıyla bürokratın penisini kestim. Çığlık atarak yere devrildi. Bayılmıştı. Orhan bir kova su döküp onu kendine getirdi. Kendine geldiğinde görmesi için sağlam gözüne yaklaştırdım penisini. Bağırdı ve küfür etti. Suratına tekme vurdum. Penisi Loressa'nın vajinasına soktum ve içinde bıraktım. İkisi de küfürler ediyordu. Çok zamanları kalmamıştı. Yerden baltayı aldım ve Loressa'ya vurmaya başladım. Ağlıyordu acıdan. En sonunda boynuna vurdum ve öldü. Sıra bürokrattaydı. Bürokratın olmayan penisindeki yaraya büyük bir iğne soktum. Acıdan bayılacak gibi olduğunda geri çektim. En sonunda elimdeki bıçakla boğazını boydan boya kestim ve inleyerek öldü. Bunlar olurken dışarıdan polis sirenlerinin sesleri geliyordu. Orhan'la birbirimize baktık. Kaçmak için bir yer vardı üst kattaki odada. Hemen oraya koştuk ve kapıdan çıktık. Polisler arkamızdaydı. Ormanın içine daldık. Her yerde devriye geziyordu. Hızla koşarken ağaçtan sarkan kalın bir dala kafamı çarptım. Yere düştüm.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jan 21, 2017 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Hamle ve ZirveHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin