Orhan'la Harlem'den silah almak için yola çıktık. 1 saat sonra mahalleye geldik. Böyle yerlerin ortak özelliği; çocukların bile gözlerinden kan fışkırmasıdır. Esrar,alkol ve silahlar buradaki çocukların oyuncaklarıdır. Yaklaşık beş sene önce manyak bir arkadaşımla kokain almaya gelmiştik bu mahalleye. Oldukça boktan bir maldı aldığımız. Arkadaşım baygınlık geçirmişti. O zamandan beri ilk defa geliyorum buraya. iki sokak ötedeki koyu renkli satıcımızdan 3 tane Glock, bir tane Browning ve 4 tane tüfek aldık. Zenci satıcımız bize destek ekip lazım mı diye sordu. Ah bu adamlar biraz para için canlarını bile verirler ve tabi ki Amerika rüyasını yaşamak ister hepsi. Kim bilir belki bir gün başkan bile olurlar. İlerleyen zamanlarda haberleşebileceğimi söylerek mahalleden ayrıldık. Eğer buraya şimdi bindiğimiz külüstürden daha lüks ve pahalı bir arabayla gelseydik bizi kurşuna dizebilirlerdi. Hem de sadece arabayı ve cebimizdeki parayı almak için. Bu adamlarda vizyon yoktur.
Alışverişimizi yapıp cebimizdeki parayla planımızı kutlamak için Raslov'un mekanına gittik. Bir kaç şişe viski içip kadınlarla odamıza dönmek istiyorduk. İşte onu o zaman tanıdım. Loressa! Dudaklarından çıkan kelimeler orada çadırı kurmama yetmişti. Ses tonu sekse benziyordu ve vücudu yavaş yavaş avına yaklaşan bir kaplan gibiydi. Loş ve dumanlı ışığın altında gözlerine bakakaldım. Ona aşık oldum. İki saat konuştuk. 14 yaşındayken sokağa düşmüş. Hollywood rüyası. LA'de bir kaç boktan oyunculuk işine girip çıkmış. Parası o yaştaki her genç kız gibi Hollywood'a yetmemiş tabi ki. Bir porno filmde oynamış. Pis bir filmmiş. Her türlü fetişten oluşan. Film bitmeden bir gece kaçıp New York'a gelmiş. Güzel bir kadın olduğu için mekanlarda takılan zengin heriflerin dikkatini çekmiş. Bir taşınmaz zengininin evine karısı olarak gitmiş. Adam Loressa'ya her şeyi sunmuş. Yaşlı adam uyuşturucu bağımlısıymış. Bir gece yüksek dozdan ölmüş. Loressa da tek mirasçı olarak her şeyin sahibi olmuş. Bu kadar varlığa rağmen niye Raslov'un pis mekanından takılıyor merak ettim ilk başta ama sonra umrumda olmadı. Tek umrumda olan bu kadını odama götürüp sabaha kadar becermekti. Öyle de oldu. Kolumdan tuttu ve "Buradan çıkalım" dedi. Odama gittik. İşemek için tuvalete gitmiştim ve döndüğümde çıplaktı. Gördüğüm en güzel kadındı. Dudaklarımdan öpmeye başladı ve beni yatağa çekti. Hiç bu kadar heyecanlanmamıştım. Ellerimi göğüslerine doğrulttum. Muhteşem göğüslerdi. Ayakları dahil her yerini öptüm. Loressa, kendinden geçmiş bir şekilde inliyordu. Bütün gece bu şekilde devam etti. Uyandığımda hem çok yorgun hem de çok huzurluydum. İlk defa bir kadını yanımda hissettiğim için mutluydum. O daha uyanmamıştı. Bir saat boyunca Loressa'yı seyrettim. Saçlarını okşadım. Dün gece ve bu sabah, hayatımı değişterecekti. Hissediyordum...
