Ajan NJ ve Ajan DD"Düşmem."deyip tekrar önüme döndüm. "Bunu sürekli yapıyorum."diye ekleyip konuşmasını bekledim. Pekala normal bir insan da olabilirdi. O yüzden dikkat çekmemem de gerekiyordu. "Her gece ormanda mı dolanıyorsun?"diye sorduğunda dönüp bir kez daha baktım ona ama bu kez dikkatliydim. Yapılı vücudunun üzerindeki kafası küçücük gözüken adamın yüzünü neredeyse göremiyordum. Nedeni de elindeki feneri olabilirdi. Onun tarafını karanlık benimkini ise çok parlak gösteriyordu.
Toparlanıp dikkatlice ayağa kalktım. Eşofmanıma bulaşan pislikleri elimle temizlerken kalp atışlarım kulaklarıma doluyordu ama umursamadan gülümseyip "Her gece değil."dedim. Ellerimi temizlerken ona bakıp "Ailemle tartıştım. Kafa dinlemek için geldim. Evim buraya çok yakın. Bisikletim ise tam şurada."deyip elimle yan tarafını işaret ettim. Adam elindeki feneri bisikletten tarafa tutunca bende baktım. Bisikletimin beyaz renkli olduğunu ancak şimdi fark edebilmiştim. Sormak aklıma bile gelmemişti. Parolanın neden bisiklet olduğunu da anlamamıştım ama nedeni bilinmez bir şekilde, bana sabah yaptıklarını unutarak, Travis'e güvenmeye devam ediyordum.
Adam bisikletimi biraz inceledikten sonra feneri kapatıp bana doğru yürümeye başladığında içimde yine aynı panik oluştu. Birazdan beni şuradaki uçurumdan atıp, kendine göre, değersiz hayatıma son verecekti. Köpeğin bağını bırakırken feneri de bir kenara savurdu. Köpek koşarak bisiklete gittikten sonra koklamaya başladı. Adam ise elini cebine sokup bir şey çıkardı ve köpeğe geri döndü. Köpek bisikletimin üzerinden sessizce çekildikten sonra adam elindeki şeyle oynamaya başladı.
En başında buraya geldiğimde kulağıma cızırtı olarak dolan şey sesini güçlü bir pervaneye bırakırken etrafıma bakındım. Sırtımdaki çantanın iplerini sıkıca tutarken sert bir rüzgar esmeye başladı arka tarafımdan. Adam bileğini ağzına yaklaştırıp "Ajan NJ konuşuyor. Nora'yı merkeze getiriyorum."dediği anda arkamdaki uçurumdan bir helikopter çıktı. Filmleri aratmayacak bir görüntüyle karşı karşıya kalırken adam bir ıslıkla köpeği yanına çağırdı.
Helikopterin ışıkları üzerimizde yanarken yanıma yaklaştı. Ciddi bir surat ifadesiyle "FBI'a hoşgeldin Nora."dedi.
+
Ajan NJ'in yardımıyla helikopterden inip onun yönlendirmesiyle bir yerlere girdim. Sadece onu takip ederek ilerlerken bir anda durdu. Ona çarpmamak için aniden bende durdum ve neredeyse üzerine düşecekmişim gibi hissedip kendimi dengede tutmaya çalıştım.
Girdiğimiz kapıdan bizden farklı olarak giyinmiş-bizi buraya getiren pilot olduğunu düşünüyorum-biri girdi ve başındaki kaskı çıkarıp saçlarını savurdu. Kaskı umursamazca bir yerlere fırlatıp bize doğru kendinden emin adımlarla yürümeye başladı. "Iyi uçuştu."diyerek gülümseyen Ajan NJ'e göz kırpıp hiçbir şey söylemeden uzaklaştı. Az önce birbirleriyle flörtleşmemişlerdi umarım. Çünkü bu yaptıkları işi profesyonellikten uzaklaştırırdı. FBI bu kadar basit çalışan bir yer olamazdı herhalde, değil mi?
"Bu taraftan."diyerek beni sağ tarafımızdaki koridorlardan birine yönlendiren ajanın üzerindeki gözlerimi alıp koridora girdim ve doğruca ilerlemeye başladım. Normalde gözlerimi dikip birini izlemezdim ama az önceki durum bana oldukça garip gelmişti. Durumdan ajan da hoşlanmamış olacak ki hemen sonrasında beni bir koridora sokmuştu. Şimdide arkamdan geliyordu. Bense etrafımda kapıdan başka bir şey görmeden ilerliyordum. Açıkçası kendimi askeri bir kampa gelmenin ötesinde görmüyordum. Bu zayıf bedenimle onca şeye nasıl katlanacaktım bilmiyorum.
"Nereye gidiyoruz?"diye sorduğumda "Ben değil. Sen gidiyorsun. Seni götürecek birini bulmalıyım öncesinde."deyip benden öne geçti ve ilerleyip sol taraftaki kapılardan birini açtı. Içeride biraz göz gezdirdikten sonra "Blue nerede?"diye sordu. Içeriden bilmediklerine dair bir kaç mırıltı yükseldiğinde ofladı. "Yanımda bir çaylak var. Biri şunu odasına götürsün."diye seslenip çıktığında sinirli bir şekilde adama baktım. Benden şu diye bahsetmesi hoşuma gitmemişti. Üstelik çaylak derken tiksinir gibi söylemişti. Ayrıca bana bakmadan gidişi de büyük bir egoistlik örneğiydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
C L O S E//NickJonas
Fanfiction@forever_jonatic'e ithafen❤ "Ben bir balerinim! Benden ajan olmaz! Olsaydı en başında olurdum zaten! Sana ve bunca yalana gerek kalmazdı!" "Bağırmayı kes! Benim ve bunca yalanın sayesinde hayattasın!" "Dayanamıyorum." "Dayanmak zorundasın. Hayatın b...