içimdeki kimsesiz ruh, tüm ihtişamıyla saçlarımdan dökülürken, kırık zihnim anlaşılmaya çalışıyordu. kayıp nefesler yitiriyordum. yoksa geç mi kalmıştım yaşamak için?
yok olmanın eşiğindeydim yine. kendimde bulduğum onca yanlış hatalar, sarf edilen boş cümleler bir ok gibi göğüs kafesime yol alırken, ben kendimi yitiriyordum.
sokak lambaları, kesinlikle hiçbir yaşanmışlık sebebi olamazdı.
nefes almak, ağlayan bir katilden farksızdı.
ağlayan katilin ruhu çırpınıyordu.
sahi, nefes mi almaktı bu? daha çok bir zehri ciğerlerime dolduruyordum.
bu zehir, sigara değildi.
bu zehir, yaşamaktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
sen ben ve şarap
Genç Kız Edebiyatıbir parça ben ve umut, bir parça sen ve ayrılık, ve biraz da şarap. *tüm yazılanlar bana aittir.