-11-

753 90 36
                                    

Bölüm başı ortalama okunma 80 civarı ama çok az yorum geliyor. Sınav haftamda emek veriyorum lütfen biraz daha fazla yorum yapın ♡
********
Geçmişten bir kesit...

Xiaohan kollarını genç adamın boynuna doladı.
"Peki ya seni öpersem? O zaman da kızar mısın bana?"
Genç adam, otuzlu ve Luhan'ın neredeyse iki katı yaşındaydı.

Xiaohan'ın en çok masumluğunu ve bebeksiliğini seviyordu. Muzurca gülümseyen güzelliğe bakıp aynı şekilde güldü.
"Beni öpersen hiçbir zaman kızamam sana."

Xiao, kırmızı dudaklarını ona yaklaştırdı. Genç adam yanağında yumuşak bir baskı hissettiğinde düşündü. Melek tarafından öpülmek...
İşte bunu yaşıyordu.

Xiaohan, kırmızı dudaklarıyla gülümseyerek çekildiğinde şimdi esmer tenli adamın istediği onun dudaklarını öpmekti.

"Affettin mi beni?"
Sordu Luhan. Esmer olan ona kızamazdı ki, o; o kadar masumdu ki...
Esmer çocuk, yanında oturan çocuğu hızla belinden çekip kendisine yaklaştırdığında yüzü çok güzel görünmüştü.
Luhan kadar güzel olmasa da kendisinin de hep güzel olduğunu düşünmüştü.

Soylu babasından kalan Lord ünvanını devam ettirip bir Lord olmuş ve soylu bir ailenin kızıyla evlenmişti on yedi yaşındayken.

İlerleyen zamanlarda üstün zekası sayesinde İmparator'un sarayında önemli mevkilere gelmeyi başarmıştı ve işte o zaman tanışmıştı Xiaohan ile...

Bir eli vücudunu vücuduna yasladığı çocuğun belinde dururken öteki eli ile onun çenesini tuttu.

Baş parmağı ile kırmızı dudağı okşarken mırıldanmıştı.
"Sana hiç küsmedim ki."
O sessizdi, sevdiği adam yanıbaşındaydı ve karısı da buradan oldukça uzaktaydı.

Xiao'nun dudaklarına eğildi. Kendi yumuşaklığını onunkine bastırırken yalnızca tutku ve aşk vardı. Kırmızı, pürüzsüz dudakların esiri olmuştu. Onu her an her saniye öpüyordu. Dilini ağzının içinde dolandırıyor, tadını en derinden deneyimliyordu.

Günler sonra bile yine genç çift o yatakta otururken onu öpüyordu.
Değişen tek şey esmer olanın ona karşı beslediği sevgiydi, daha da artmıştı.  Aylar geçtiğinde bile o yatakta oturuken onu öpüyordu.
Bazen çıplak, bazen giyiniktiler. Bazen en romantik anda, bazense bir kavganın ortasında.

Xiaohan esmer olan için gökten düşmüş bir melekti.

Ne yazık ki melek zamanla karısının nefretini toplamıştı. Sırf Han yüzünden çocukları olmuyordu ve genç kadın da onların bu sırrının farkındaydı.

Luhan bir gün yemek masasındayken derin bir öksürük krizine girdi. Aynı yatağın bulunduğu odada o gece yalnızdı. Şiddetli öksürüğü derinleştiğinde birinden yardım almak için sandalyesinden kalkmayı denedi.

Ama çok zordu. Yere kapaklandığında düşündüğü tek şey boğazını yırtan acıydı.

Biraz zaman sonra odasının kapısı açıldı. Esmer olan sevdiği adamı yerde çırpınırken bulunca hızla yanına koşmuş ve onu kucağına almıştı.
"Xiaohan! Xiaohan!"

Bu melek bütün masumluğuyla kucağında çırpınırken esmer adam göz yaşlarını tutamamıştı.
"Aç gözlerini... Muhafızlar! Saray hekimini çağırın!"

Kendisi de onun gibi çırpınmaya başladı. Etraftaki insanlara sesleniyordu. Yerde yatan bedeni tam anlamıyla kucakladı ve yaşlı gözlerle onu yatağına yatırdı.
Dudağının kenarından akan kan mıydı?
Bu onu son görüşüydü. Esmer olan sevgilisinin gözlerini açmadığı hiçbir gün nefes almak istemiyordu. Bunu karısı yapmıştı, bariz ortadaydı.

OH Kingdom-Forbidden Love ➻ HunhanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin