-21-

646 72 35
                                    

Geçmişten bir kesit...

İşkence?
Bazılarına göre en nefret ettiği işten sorumlu olmak, bazılarına göre fiziksel olarak bedenin zara görmesi ve bazılarına ise sevilen kişinin bu dünyadan göçüp gitmesiydi işkence.

Xiaohan on yedi yaşına kadar annesiz ve babasız büyümüştü. Babası annesini canice katletmiş ve oğlunu da saraydan uzaklaştırmıştı.

On yedi yaşına kadar yaşadığı ruhsal çöküş ona işkence gibi gelirken o hiç fiziksel işkenceyi tatmadı.

Ama şimdi tadıyordu.

Etkilemesi gereken adamı çoktan etkilemiş ve çoktan da onun yatağına girmişti ama işlerin bu noktaya geleceğini beklememişti.

Mao Zhe sertti, öyle ki Luhan yaşanılan birlikteliklerin minik bir anından dahi zevk almıyor aksine tiskiniyordu.

Bu öyle bir tiksinmeydi ki görevi dışında odasına çıkamaz olmuş, yalnızca yatakta istirahat eder vaziyete gelmişti.

O adamın erkekliği her içine girdiğinde uzuvlarını parçalıyor ve Xiao Han kelimenin tam anlamıyla işkenceyi tadıyordu. Üstelik zevk alıyormuşçasına gülümsemekle yükümlüyken.

Mao Zhe yatak başına bağladığı kollara dokundu. Pürüzsüz ten ve beyaz doku. Luhan'ın açık teni adamı daha da çok şevklendiriyordu.

Onun güzel tenine bakarken bir kez daha kendini ileri ittirdi. Luhan bu sefer çok yüksek sesle inlemişti.

"AH!"

Mao Zhe bu sefer önündeki sırta baktı, Xiao Han'ın saçlarına ve ensesine. Onu incelemeyi seviyordu. Genel olarak erkekleri incelemeyi seviyordu. Erkek bedeni orta yaşlı adamın şehvet duygularını gökyüzüne çıkarıyordu.

Onun ensesini boştaki eli ile sıktı. Yumuşak et onda daha çok sıkma isteği uyandırmıştı.

Diğer elini onun sağ kalçasına atarak sağ kalçasını da sıktı.
Titrek inlemesini dışarı verirken bir kez daha onun içinde sertçe ilerledi.

Gözlerini kapayıp başını zevkle geriye atarken çocuğun acıyla karışık inlemesi umurunda değildi.

O an ne olduysa oldu. Mao Zhe'nin şevkten kabaran duyguları öyle bir yoğunlaştı ki adam bacaklarının arasındaki sertlik ile aldığı zevki hızlı hareketlerle dörde, beşe katlamak istedi.
Yavaştan ziyade bir kez daha içinde hızla ilerledi. Kendini hızla geri çekti ve hızla yine ileri itti.

Şimdi bir hayvana biner gibi biniyordu. Onun ensesinde duran elini saçlarına çıkarmıştı.
Çocuğun saçlarını çekip yastığa bakan yüzünü kaldırdı.

Şükürler olsun ki Luhan o an onu görmüyordu. Bir hayvan gibi sürülmek onda gurur denen bir şey bırakmazken bu adamın yüzüne tükürmemek için elinden gelenin en iyisini yapmalıydı.

Mao Zhe hızla hareket etti. Her hareketinde yatak sallanıyor ve Luhan acıyla bağırıyordu.
Orta yaşlı olan başını geriye atıyor ve zevkten çıldırıyordu.

Hızlandı, hızlandı ve hızlandı.
O hızlandıkça Luhan'ın sesi azaldı çünkü genç adam sesinin çıkamayacağı bir pozisyondaydı çünkü Luhan sessizce ağlıyordu.

Çığlıklarını içine akıtıyor ve titreyerek ağlıyordu.
"Ah İNLE!"
Mao Zhe zevkle çıkan sesiyle bağırdı. Hareketleri o kadar hızlıydı ki sesini duyurmak için bağırması gerekmişti.
Sallanan yatağın sesi zaten asabını bozuyordu.

OH Kingdom-Forbidden Love ➻ HunhanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin