.... yola çıktık git gide şehirleşmeye başladı buralar, ağaçlık yerler yerine binalar almıştı yolu izlemekten sıkılıp Sellye döndüm uyumuştu çok tatlı uyuyordu babamında gözler gidiciydi zaten kalıcağımız otele yaklaşmıştık
Ben: Baba ya uykum var
Harry: Selly kadar olamadın mız mız bebek.
Ben: pufff
bu babam olucak adam harbi uyuz ya bikere normal babalar gibi bir iş adamı değil sanki daha ergenlikten yeni çıkmış çocuk gibi hiperaktifdir.
Harry: işte geldik otele
Ben: bu yatma işleri beni kasar baba, evden uzak başka yerde pek yatmadım sonuçta
Harry: Sellyle sen yat ozaman uyuyamassan beni rahatsız edemessin yarın bi konserim var sabah erken saatlerdede çocukları havaalanından alıcam
bu fikire sevinmiştim ama Selly anlamasın diye offlayıp pufflamıştım galiba biraz fazla ofladım çünkü Selly bi huzursuzlandı
Selly: istersen araya yastık felan koyalım
Ben: olur
olurmu. man kafayım ben yemin ederim yaa, nasıl olur derim çok odunum ben. neyse akşam oldu yemek yemek için çıktık tabi directionerlerin daha burada olduğumuzdan haberleri yok olsa şuan çıkamazdık, Sellye sandalye çektim bugün ona kendimi affettirmeliyim. yemek yerken kimseden ses çıkmadı babam zaten stres içindeydi sellyde bana kırgın belkide şuan gitmek istiyo bense Sellye nasıl kendimi affettirebileceğimi düşünüyordum, güzel bir Türk sofrası zamanından sonra sinemaya gitmeye karar verdik, türklerin filmlerini merak ediyorduk, adı "Recep İvedik" olan bir filme girdik, maymunun insana dönme aşamasını anlatan gerçektende duygusal bir belgeseldi. ama nedense Selly gülmekten yerlere yıkıldı, ve yol boyu o zavallı maymun insanın taklidini yaptı, Selly ne gaddar çıktı yaa. neyse olsun okadar benim tatlı sevgilimin garip mutlulukları işte :))