Sellyi konuşmak için minik bir kafeye davet ettim, onu beklerken babamdan bir mesaj aldım
"Artık iş bulmalısın evlat"
bukadar kolay değil, onun gibi ünlü biri değildim, hafif bunamasına rağmen hayranları hâla onu çok seviyordu, fakat benim hiçbirşeyde bir becerim yok..
Selly geçde olsa sonunda geldi ve karşıma oturdu, boynundaki ip izleri sürdüğü kapatıcıya rağmen belli oluyordu
Selly: Immm.. şey.. Rose ile ayrılmışsın
Ben: evet bu konuyu kapıyalım
Selly: hayır bence bu harika bir konu..
elimi tuttu ve gözlerimin içine baktı
Selly:.. Onadan benim için ayrıldın hâla Beni seviyorsun, sadece beni
Deli gibi davranıyordu, bunumu düşünmemi istiyordu yoksa gerçekten kafayı sıyırmışmıydı?
Ben: Selly.. Rose beni aldattı, bu yüzden ayrıldık
Selly: ama beni seviyorsun, benimle birlikte olursan çocuklarımızın ismini sen koyadabilirsin, hatta istersen aynı odada aynı evde bile yaşmayız lütfen benim ol.. benim ol.. lütfen
Sesinin yerini hıçkırıklara ve gözyaşlarına bıraktı, ona sadece bakıyor ne dokunup teselli edebiliyor nede başka bişey diyebiliyordum
Ben: Selly.ben sadece intihar kalkışımın hakkında konuşmaya geldim, sana ikinci bir şans vermek istemiyorum üzgünüm
Selly elimi bıraktı ve arkasına yaslandı
Selly: İntihar girişimim senin yüzünden değildi, bu biraz özel bir konu
Ben: sevindim çünkü o gün gerçekten gözüme uyku girmemişti, seni o anlamda sevmiyorum ama neden bilmiyorum sana değer veriyorum
Selly: bana deger vermene ihtiyacım yok sadece benim olmanı istiyorum
Ben: bu asla olmayacak.
Selly başka hiçbirşey demeden masadan kalktı ve kapıya yöneldi, ve sonra arkasına döndü
Selly: olacak tatlı sevgilim. Sen sadece oyunun ilk bölümünü bitirebildin.
Ve kafeden çıktı, ne anlama geldiğini anlamadım ama sanki birşeyler daha eskisi gibi olmak üzereydi, ve bu sefer Selly hiç kendinde değildi.