Bir gün şoför koltuğunda Aşkın oturduğu ve yedi durağı olan bir otobüse ilk durağında bir adam ve bir kadın bindi . Otobüs hareket etmeye başlayınca bu sırada ayakta olan kadın dengesini kaybedip yere düşecek gibi oldu. Tam o sırada adam sırtına dokunarak düşmesine engel oldu.Kadın sırtında hissettiği bu elin kime ait olduğuna bakmak için arkasına döndüğünde , aynı durakta beraber bindiği adamı gördü . Kadın onu yere düşmekten son anda kurtaran bu adama yüzündeki minnetkarlık tebessümü ile teşekkür ettikten sonra yerine oturdu. Adamda bu teşekkürü onaylar şekilde yüzünde tebessüm ile kafasını onaylar şekilde aşağıya doğru indirip yerine oturdu. Bir süre geçtikten sonra adam, otobüse bindiğinden beri kadından gözlerini alamıyordu. Kadın da bunu fark edince arada sırada arkasını dönerek hala bakıyor mu, diye adama bakıyordu .O sırada
Adam da "konuşsam mı konuşmasam mı ?" diye ikilem arasında kalırken bir süre sonra adam dayanamayıp tüm cesaretini toplayıp izin aldıktan sonra kadının boş olan sağ tarafına oturdu ve kendisini tanıtıp konuşmaya başladı. Konuşmaları çok güzel ilerliyordu ayrıca her ikiside sanki anlaşmışlarcasına yedinci durağa kadar gidiyorlardı.Otobüs ikinci durağa yetişmiş ve bu durakta adı mutluluk olan biri daha otobüse bindi. Bu mutluluk adındaki kişi, adam ve kadının bu şehirde hiç görmediği,duymadığı ve bu kadar güzel birinin nasıl olurda bunca sene karşılarına çıkmadığı konusunda düşündürmeye başlamıştı . Adam ve kadın kaynaşmışlar bir de mutluluğu tanıyınca biraz zor da olsa sevmiş ve onu da aralarına alıp konuşmaya başlamışlar . Yol boyunca mutluluğun yaptığı espriler,şakalar ve hareketler kadın ve adamın çok hoşuna gidiyormuş .
Böyle devam ederken otobüs üçüncü durak yetişmişti. Bu sefer de sevgi adında biri binmişti. Bu sevgi o kadar güzel ve çekiciymiş ki bu kişiyi görür görmez çok ısınmışlar ve sorgusuz sualsiz aralarına almışlar . Aynı şekilde bu kadar iyi anlaştıklarını gören sevgi de hemen yanlarına oturmak istemişti. Adam ve kadın mutlulukla beraber bu sevgiyle de tanışmışlardı. O kadar sevmişler ki bu sevgiyi, istemeden de olsa bağlanmışlar. Yol boyunca dördü ve şoför aşk sohbet etmiş , gülüşmüş ve eğlenmislerdi. Nasıl olur da bu kadar kısa sürede ve hiç tanımadıkları halde bu kadar samimi olabilmişlerdi .Bu yüzden bu durumdan ötürü şaşkınlıklarını gizleyemiyorlardı.
Bu böyle devam ederken otobüs dördüncü durağa gelmişti. Dördüncü durakta bu sefer kıskançlık adında biri binmişti . Daha önceki duraklarda binen yolcular, bugünün bu kadar güzel insanları karşılarına çıkardığını düşünüp kıskançlığında onlar gibi çıkacağını düşündüler. ilk bindiği vakit bu düşünceleri doğru çıkmış, fakat daha sonra bir sorun çıktı .Kıskançlık ile sevgi yol boyunca otobüsün en arka tarafında oturup hep aralarında konuşup, gülüşmüşlerdi. Bunlara daha sonra adamda dahil olmuştu. Kıskançlık,sevgi ve adam artık diğer durağa kadar aralarında konuşmuş,diğer yolcular hakkında dedikodu yapmaya başlamışlardı.Bu durum mutluluk ve kadının gözlerinden kaçmamış , morallerinin bozulmasına neden olmuştu .Şoför aşk ise içerideki bu kötü havayı sezmiş ,başlarına kötü şeyler geleceğinin farkına varmış gibi o yolun karşılarına ne çıkaracağını düşünmeye başlamıştı.
Yol boyunca kıskançlık kadının üstüne aşırı derecede gitmeye başlamıştı. Yaptığı hareketler o kadar ağırdı ki kadını canından bezdiriyordu . ilk defa bu otobüste bulunanların yüzleri asık ve o ilk baştaki hallerinden eser kalmamıştı. Bu kadar şey kıskançlığın bindiği durağa kadar yoktu ne olduysa kıskançlık bindikten sonra olmuştu . Aslına bakılırsa başlarda kıskançlığı da çok sevmişlerdi. Fakat kıskançlık yaptığı çocukça hareketlerle sevgi,mutluluk,adam,kadın ve aşkı bunaltmıştı ama yine de hala bu kadar şey üstüne aralarında kopmayan bir bağ vardı .
Aşk yoluna devam ediyordu ve sonunda beşinci durağa varmıştı.
Bu durakta da ayrılık adında biri binmişti . Bu ne olduğu belli olmayan suratsız,kötü görünüşlü ve kapkara elbiseli kişi, bindiği gibi herkesin azalmış olan neşesi ve huzurunu tam bitirdi. Daha sonra da Bu ayrılık herkesle tek tek tanıştı. Her tanıştığı kişinin suratı asıldı ve diğer kisilerin zayıflamış bağlarını tam kopardı artık hiçbiri birbiriyle konuşmaz hale gelmişti . O ilk zamanlarda ki eğlenmelerden ,gülümsemelerden ve sohbetlerden hiç eser kalmamıştı . Sessiz sessiz yoluna devam ediyordu şoför aşk.Altıncı durağa yetişmişlerdi artık ve bu durakta da yalnızlık adında biri bindi,Fakat bu defa farklı bir şey olmuştu, her durakta binenler olmasına rağmen bu sefer inenlerde oldu .Bu kadar şeye dayanamayan kadın daha sonra sırasıyla mutluluk daha sonra da sevgi indi . Otobüs tam hareket edecekken ayrılık 'kaptan inecek var! ' deyip kısa ama ulaşması gereken yere ulaşmış gibi gülümseyerek otobüsten indi .Bu durakta adam inmedi,inemedi çünkü yedinci durağa gidiyordu ama o kadını çok sevmişti . Bu seferde otobüse yeni binen yalnızlıkla beraber oturmuş, konuşuyordu. Adam kıskançlığı bir köşede yalnız bırakıp onun olduğu tarafa bakmıyordu bile .Adam yalnızlık ile konuşup , kötü biri olmadığını anlamıştı fakat bir süreden sonra yalnızlığın fazla konuşmadığını fark edince sıkılmaya başlamıştı . Şoför aşk içerideki yolculara bakıp , ilk zamanları düşünüyordu ve ne oldu biliyor musunuz? Şoför aşk dayanamadı ve arkasına bile bakmadan otobüsü bırakıp gitti . Bir daha da ne duyan ne gören oldu . Adam da o günden sonra ne göründü ne duyuldu sadece bilinenler yalnızlıkla beraber uzak diyarlara gittiğiydi.
Peki ama yedinci durakta ne vardı onu da siz bulun. :)
Her hikaye mutlu sonla bitecek diye bir şey yok ama bu hikaye değil yaşanmış bir hayat öyküsünden esinlenerek yazılmıştır .
unutmadan noktalama işaretlerini duzenleyecegim ve bu yazılanlara ekleme, çıkarma ve değiştirme yapacağım ... :
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşkın Yedi Durağı
Romanceiki kişinin ilk durağında bindiği yedi durağı olan bir otobüsün,her durakta aldığı farklı özelliklerde birilerinin bu otobüse katkıları...