Melih sabah erkenden uyanıp önce okul kıyafetlerini giymiş ve kahvaltısını yapmış daha sonra da kapıda bekleyen emre ile beraber okula gitmişlerdi . Ilk iki ders sedat hocanın dersi olan kimya dersiydi. Melih pürdikkat kesilmiş bir şekilde sedat hoca'yı dinliyordu . Sedat hoca dersin bitimine beş dakika kala Melih 'in yanına gelip iki hafta sonra bir turnuvanın olacağını ve hazırlıklı olmasını ve bu turnuvadan Ahmet'i de bilgilendirmesini istemişti . Sevincinden ne diyeceğini bilemeden heyecanlı bir şekilde 'tamam hocam ' diyebilmisti .
Dersin bitimiyle hocanın kapıdan bile çıkmasını beklemeden merdivenleri hızlı hızlı çıkarak Ahmet'in sınıfının olduğu kata yetişmişti .
Üçüncü kata çıkana kadar nefese nefese kalmıştı Melih .
Ahmet'i koridorda gördüğünde ise hemen yanına gidip Selamlaştıktan sonra beklemeden konuya girmişti; Ahmet iki hafta sonra turnuva var ,sedat hoca sana söylememi istedi . Yine ben ile sen katılıyoruz haberin olsun . Ahmet tamam deyip bilgilendirdiği için teşekkür etmişti.Melih, Gizem'in bu turnuvaya katılmasına kesin gözüyle bakıyordu . Çünkü il birincisi olan birinin bu turnuvaya girmemesi halinde birinciliğini kaybedeceğini biliyordu . Gizem'i tekrardan görmenin mutluluğu Melih 'i bir hayal dünyasına yine götürmüştü . Melih daha şimdiden hayatını Gizem'e göre şekillendiriyordu . Hatta bu derslerine bile yansıyordu . Melih Gizem'in Anadolu öğretmen lisesinde okuduğunu öğrendikten sonra ben eğer kalırsam Gizem ile konuştuğumda eğer konuşmamız ilerlerse nasıl söyleyebilirim bunu ,normal karşılasa bile ben kendimi ona layık bulamam onun için derslerimde başarılı olmam gerekiyor düşüncesiyle derslerine daha çok önem veriyor ve eve bile gidince önceden kitabın ağzını açmayan Melih şimdilerde beş altı saat çalışmaya başlamıştı . Daha ortalıkta aşk diye bir şey yokken bile bu sevgi şimdiden Melih ' i iyi yönde değiştirmişti . Kim bilir eğer aşk olursa nasıl değişimler olacak. Bu değişimleri arkadaşları da fark ediyordu . Bu durumu soranlara ise çok mutlu olduğundan derslere çalışma isteğinin oluştuğunu söylüyordu . Bu mutluluk nedenini sorduklarında ise nedenini bilmiyorum diye cevaplıyordu. Fakat bunun nedenini serkan, Gizem'in olduğunu çok iyi biliyordu. Serkan Melih 'e 'Melih aşk sende bu etkiyi gösteriyorsa bende mi aşık olsam ne ?'
Diye takılmalık sorular soruyordu .Melih : serkan sana eros tüm oklarını fırlatsa bile sen aşık olamazsın ben seni tanıyorum .
Serkan : bunları söyleyene bak sen senin aşık olmadan önceki halinle benden bir farkın mı vardı . Sen aşık olabildiysen ben de aşık olabilirim .
Melih:sana takılıyorum serkan ,inan senin de aşık olamanı çok istiyorum vallahi çok güzel bir şey hani derler ya anlatılmaz yaşanır işte bu duygu da öyle . Daha ortalıkta hiçbir şey yokken bile hayatımı ona göre şekillendirmeye başladım sen düşün artık nasıl bir duygu olduğunu .
Serkan : o zaman benim için dua et aşık olabileceğim biri karşıma çıksın da ben de derslerime çalışabilecek bir mutluluk nedeni bulayım yoksa bu gidişle sınıf tekrarı olacağım
Melih: Her zaman dua edeceğim kardeşim inşallah iyi ve düzgün biri karşına çıksın diye .
Serkan: Teşekkür ederim kardeşim .
Günler geçmek bilmiyordu. sanki saniyeler saat olup öyle akıp geçiyordu . Üstelik Melih çok sabırsızlanıyordu. Gizem'i göreceği için her geçen gün heyecanı artıyordu . Bir yandan derslerine çalışıyor bir yandan da arkadaşlarıyla satranç oynayıp kendini geliştirmeye çalışıyordu . Turnuva gününe kadar bu böyle devam etti . Dile kolay tam tamına on üç gün bu şekilde bitmiş ve turnuva günü gelmişti .
Turnuvanın olacağı yer bu sefer şehir merkezinden seçilmişti . Turnuva özel bir konferans salonunda düzenlenecekti. Şansına bu yer Melih'in oturduğu apartmanın arkasındaydı . Bu sefer yarım saat boyunca gidilecek bir yer değildi . Üstelik hava da iyi güneşliydi . Bu sefer yorulmadan,kirlenmeden turnuvanın olacağı yerde olacaktı . Melih turnuvanın olacağı günün öncesindeki gecesinde ,yarın Gizem'i göreceği için çok heyecanlanmıştı. Saniyeler bile geçmek bilmiyordu ve en iyi şeyin uyumak olacağını böylelikle zamanın çabuk geçeceğini düşünmüştü ve uykuya dalmıştı. Sabah kahvaltısını yapmış ve turnuvanın olacağı salona bir saat öncesinden gelmişti . Şayet gizem erken gelirse böylelikle daha çok görebileceğini düşünmüştü . Salona gittiğinde daha yeni yeni masaların düzenlediğini görüyordu . Melih'te boş boş oturmak yerine onlara yardım ediyordu . Bir süre sonra işler bitmiş ve turnuvanın başlamasına yarım saat gibi bir süre kalmıştı. Melih kapıyı görebilecek bir şekildeki bir köşede olan sandalye ye oturup Gizem'in gelmesini bekliyordu. Bir süre sonra Gizem,hocası ve üç arkadaşıyla içeriye girdi. Melih kendini zor tutuyordu yanına gidip konuşmak için . Heyecandan ne yapacağını bilmez halde titremeye başlamıştı. Melih Gizem'i gördükçe içini bir sıcaklık ,mutluluk ve heyecan sarıyor . Tıpkı Kemal Sunal'ın Yüz Numaralı Adam'daki karakteri gibi konuşamıyordu. Ah Gizem o kadar aşık ettin ki beni kendine haberin bile yok benden diye kendi kendine konuşuyordu Melih . Gizem satranç masalarının olduğu bir yere geçip karşısında ki erkek arkadaşı ile satranç oynamaya başlamıştı . Bunu gören Melih kıskançlıktan ölebilirdi. Içini bir hüzün kapladı ya bu onun erkek arkadaşı ise ben ne yaparım . Bunca süre bekledim onu görmek için başkasıyla görmek için beklemedim .
Melih bir süre sonra dayanamadı ve Gizem'in oynadığı masaya doğru ilerleyip oyunlarını izlemek için izin aldı Gizem ve karşısında ki oyuncudan . Izlerken içine su serpen bir diyaloga şahit oldu . Gizem'e abla ben rakiplerime karşı hangi açılışı yapayım dedi karşısında oynayan oyuncu . Melih içten bir 'oh' çekti . Iyi ki yanılmışım iyi ki arkadaşı değilmiş diye düşünmeye başladı. Daha sonra hemen turnuvaya katılanların listesinin asıldığı panonun olduğu yere gidip soyisimlerine baktı . Gizem ile aynı soyisminde birinin daha olduğunu fark etti . Demek bu çocuk senin kardeşin ha bir onunla tanışmak için bahane bulmalıyım diye düşünmeye başladı . Melih'in bu sefer yüzünde sinsi bir gülüş vardı. Turnuvanın başlamasına on dakika kala Ahmet ve sedat hoca' da salona gelmişlerdi . Ahmet Gizem'i salonda görünce hemen Melih 'e ;yine şanslısın ha seninki gelmiş .
Melih gülümseyerek benimki değil daha ama olacak . Diye karşılık verdi.
Son kontroller yapıldıktan sonra turnuvada karşılacak yarışmacıların listesi açıklamıştı. Bu sefer Gizem ile Ahmet rakip olmuştu. Ahmet'te satrançta il derecesi vardı. Yani kolay lokma değildi Ahmet. Gizem'i yeneceğine kesin gözüyle bakıyordu Melih .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşkın Yedi Durağı
Romanceiki kişinin ilk durağında bindiği yedi durağı olan bir otobüsün,her durakta aldığı farklı özelliklerde birilerinin bu otobüse katkıları...