Her şeyde olduğu gibi aşkın da başladığı bir zamanı vardır. Bu 16 yaşında da olabilir 70 yaşında da. Ve unutmadan bir de yeri vardır. Bir Çeşme başı,okul veya bir iş yerinin olabilir . Fakat aşk bu yer ve zamanı kendisi seçer bir nevi kaderimizi şekillendirir. Bu yüzden ne geç kalır ne de erken . Her şeyi sistemli bir temele dayar. Örneğin seveceğimiz insan gözümüzün önünden yüzlerce geçmiştir belki fakat biz fark etmemişizdir ya da en yakınımızdadır da biz görmemişizdir. Aşkta sapma olmaz ve bunu bir çoğumuz yaşayarak tecrübe edinmiştir .
2010-2011 eğitim öğretimin ikinci dönemi başlamıştı. Okulun ilk gününde Melih uykuda kalmıştı.
Kalk oğlum okula geç kaldın !
Annesinin sesini duyan Melih yattığı yatağından telaşla ayağa sıçrayarak;
Anne ne geç kalması ya ! Ben dün akşam sana demedim mi beni erkenden uyandır diye. Görüyor musun ikinci döneme ne güzel bir başlangıç yaptım . Ilk günden devamsızlık yaptım bile geriye bir gün devamsızlık hakkım kaldı bir gün daha geçikirsem sınıfta kalırım.
- Oğlum neden suçu sadece bende buluyorsun ki? Öğrenci olan sensin , sen daha dikkatli olmalısın telefonum yanında alarmını kurmana rağmen uyanmamışsın ben de uykuda kaldım ne yapayım . Zaten geç kaldın ilk derse bari kahvaltını hazırlayayım da bir şeyler yiyipte öyle git okula .
-Anne ne kahvaltısı Allah aşkına kahvaltı yaparsam ikinci derse de yetişemem . Diyerek
hızlı ve telaşlı bir şekilde gömleğini ve pantolonunu giydi ceketi askılıktan aldığı gibi hızla kapıdan çıktı ve okula doğru koşmaya başladı . Dışarıdaki hava insanın iliklerini dolduracak derecede soğuk üstelik Melih'te telaştan dolayı çok sıkı giyinmemisti . Ve koştuğu vakit nefes nefese kalıyordu ayrıca ciğerlerine dolan soğuk hava yüzünden öksüre öksüre dinlenmeden koşar adımlarla yola devam ediyordu .
Melih okula varmış fakat vararmıştı varmasına da nefes nefese kalmış bir şekilde okulun kapısının önünde beklemek zorunda kalmıştı çünkü müdürün güvenlik görevlisi Nasır abiye verdiği geç kalan öğrencilerin alınmaması talimatından dolayı ilk dersin dışarı zili çalıncaya dek dışarıda beklemeliydi. ilk dersin bitmesine beş dakika kalmış bu yüzden Melih teneffüs zilinin çalmasını beklemek zorunda kalmıştı . Tam o sırada arkasından duyduğu 'Melih ! Melih! Buraya bak ' diye seslenen Emre'yi gördü.
Emre de tıpkı Melih gibi okula geç kalmıştı . Emre ,Melih'in hem mahalleden hem de okuldan en yakın arkadaşıydı. Okulda ,mahallede,sinemada hemen hemen her yerde yanyanaydılar. Hatta okulu beraber ekip,akşama kadar birbirlerinden sıkılmadan gezip dolaşabiliyorlardı.
O günde Emre Melih'e
-Melih ,bugün okula geç kaldık , zaten ilk derse girmediğimiz için yarım gün yok yazıldık ,gel bugün tam girmeyelim derslere ne diyorsun ?
Diye sordu.
Melih biraz düşündükten sonra ;
-Emre ben anneme söz verdim ,bu dönem devamsızlık yapmayıp, derslerimde başarılı olacağıma dair .Üstelik devamsızlık hakkım sınırda bu yüzden kusuruma bakma derse girmek zorundayım .Emre'nin, Melih'in söyledikleri yüzünden moralinin bozulduğu her halinden belliydi biraz da sinirli ve ses tonu yüksek bir şekilde ; Melih bak ilk dönem her zaman senin dediğini yaptım .okulu ekerken bile hep seninle geldim ,bugünde ben senden bir şey istedim , Lütfen gel benimle ,hem bak sana söz veriyorum bundan sonra okulu hiç ekmeyeceğiz. Hatta derslere de beraber çalışacağız tamam de be Melih . Kırma beni lütfen .
Emre'nin söyledikleri Melih'i etkilemiş üstüne bu kadar ısrarcı olması çok sevdiği arkadaşını kıramamıştı. Hemen okulun önünden uzaklaşarak ,okula yakın bir gözlemeciye gidip güzel bir kahvaltı yaptıktan sonra açık bir internet kafe aramaya başladılar . Dışarıda kalınmayacak kadar soğuktu hava , Melih öksürmeye devam ediyor bir taraftan da açık bir internet kafe arıyorlardı. Kapalı olan beş kafeden sonra sonunda açık bir kafe bulmuslardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşkın Yedi Durağı
Romanceiki kişinin ilk durağında bindiği yedi durağı olan bir otobüsün,her durakta aldığı farklı özelliklerde birilerinin bu otobüse katkıları...